Medyamızda sadece gayrimüslimler değil sistem tarafından bütün ötekileştirilenlerin algısında problem var. Laik yaşam tarzlı Sünni Türk dışındaki bütün kitle öteki olarak görüldü, imparatorluk bakiyesi kozmopolit bir toplum tek bir kalıba dökülmek istendi. Halen yaşamakta olduğumuz ama bir türlü de çözemediğimiz öteki problemi eğitim ve medya üzerinden tahkim edildi. Medyamız cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren devlet güdümlü işlev gördü, rejimin ideolojisini halka kabul ettirmede aktif görev üslendi… Biz gelelim medyamızdaki gayrimüslim algısına. Yüzyılın başında yaşadığımız trajedi yani imparatorluğun dağılması maalesef cumhuriyetin kurucularında ve bu topraklarda yaşayanlarda bir travma meydana getirdi. Müslüman ve Müslüman olmayanlar arasında derin bir güvensizlik meydana getirdi. Bu güvensizlik zaman içinde devlet eliyle kalıcı hale getirildi. Yapılan olumsuz haberlerle bu pekiştirildi. Medyamız bu açıdan devletin daha doğrusu derin devletin manipülasyon aracı olarak görev gördü.
Medyada gayrimüslim algısı
***
Geçen hafta sonu Medyamızda Gayrimüslim algısını konuşmak için Heybeliada’da idik. Heybeliada’nın keyifli atmosferinde gazeteci ve akademisyen dostlarla bu konuyu masaya yatırdık. Bol bol tartıştık medyamızdaki gayrimüslim algısındaki arızanın neden ve niçinlerini ve bu problemin ne şekilde çözülebileceğini konuştuk.
Aslına bakarsanız medyamızda sadece gayrimüslimler değil sistem tarafından bütün ötekileştirilenlerin algısında problem var. Laik yaşam tarzlı Sünni Türk dışındaki bütün kitle öteki olarak görüldü, imparatorluk bakiyesi kozmopolit bir toplum tek bir kalıba dökülmek istendi. Halen yaşamakta olduğumuz ama bir türlü de çözemediğimiz öteki problemi eğitim ve medya üzerinden tahkim edildi.
Medyamız cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren devlet güdümlü işlev gördü, rejimin ideolojisini halka kabul ettirmede aktif görev üslendi. Bu süreç içerisinde hem çalıştığı gazeteden hem MİT’ten emekli gazeteciler geldi geçti. Muhtemelen bu günde bu tür gazeteciler mevcuttur. Devlet güdümlü medya bizim millet olarak hep kaderimiz oldu ve olmakta.
Dindarlar, gayrimüslimler ve romanlar medyada çoğunlukla olumsuz olarak yer aldılar. Medyada sistem şöyle işliyordu; ya bu kitleyi görmeyeceksin yani yok kabul edeceksin ya da olumsuz olarak haberleştireceksin.
Biz gelelim medyamızdaki gayrimüslim algısına. Yüzyılın başında yaşadığımız trajedi yani imparatorluğun dağılması maalesef cumhuriyetin kurucularında ve bu topraklarda yaşayanlarda bir travma meydana getirdi. Müslüman ve Müslüman olmayanlar arasında derin bir güvensizlik meydana getirdi. Bu güvensizlik zaman içinde devlet eliyle kalıcı hale getirildi. Yapılan olumsuz haberlerle bu pekiştirildi.
Medyamız bu açıdan devletin daha doğrusu derin devletin manipülasyon aracı olarak görev gördü. Bakın yakın dönemde gerçekleşmiş iki cinayeti size örnek vereyim. Biri Hırant Dink öbürü de Rahip Santaro. Her iki cinayette de mutlaka ya ulusal ya da yerel medyada gayrimüslimler hakkında mutlaka olumsuz haber çıkmış olduğunu görürsünüz. Yani eli kirlidir bu açıdan medyanın.
Peki, bizim medyamızda ötekileştirme var da batıda yok mu? Elbette var. Hem de nasıl. Yabancı düşmanlığı ya da islamofobi üzerinden çıkıyor karşımıza bu ötekileştirme. Yani anlayacağınız bize özgü bir problem değil bu.
Neyse lafı fazla uzatmayayım, toplantıda aldığımız kararlarımızı okumak için burayı tıklayabilirsiniz
Erkam Tufan Aytav- Haber 7
erkamaytav@hotmail.com
twitter.com/erkamtufan
Yorumlar kapatıldı.