İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘Gayrimüslim’ Yerine ‘Farklı Din Ve İnanç Grupları’ İfadesi Kullanılmalı’

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından Heybeliada’da gerçekleştirilen ‘Medyada Gayrimüslim Algısı’ Çalıştayı sona erdi. Sonuç bildirgesinde, çalıştayın başlığında da yer alan ‘gayrimüslim’ kavramı yerine ‘farklı din ve inanç grupları’ ifadesinin kullanılmasının daha uygun olacağı dile getirildi… (Gayrimüslim yanlış algılanıyorsa Müslüman olmayan diyelim. Farklı inanç grupları mezhep ayrılıkları olarak bile yorumlanabilir. HYETRT)… Nefret söylemi ve ötekileştirmeyi önlemek açısından medyanın kendi öz denetim mekanizmalarını oluşturması önemlidir. Ayrımcılık ve nefret söylemini önlemek üzere uygulama kabiliyeti olacak şekilde hukuki düzenlemeler yapılmalı. Ulusal ve yerel medyada farklı din ve inanç gruplarının görünürlülüğünün artması empati kurulmasına ve diyaloga katkıda bulunacaktır.’

**********
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından Heybeliada’da gerçekleştirilen ‘Medyada Gayrimüslim Algısı’ Çalıştayı sona erdi.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından Heybeliada’da gerçekleştirilen ‘Medyada Gayrimüslim Algısı’ Çalıştayı sona erdi. Sonuç bildirgesinde, çalıştayın başlığında da yer alan ‘gayrimüslim’ kavramı yerine ‘farklı din ve inanç grupları’ ifadesinin kullanılmasının daha uygun olacağı dile getirildi.
Heybeliada’da gazeteci, yazar ve akademisyenlerin katıldığı çalıştay 2 gün sürdü. 4 oturum şeklinde yapılan çalıştayda katılımcılar sonuç bildirgesi üzerinde uzlaştı. Üzerinde bir takım değişiklikler yapılan bildirgede, medya dilinde ‘gayrimüslim’ kavramı yerine ‘farklı din ve inanç grupları’ ifadesinin kullanımının daha uygun olduğu dile getirildi. Bildirgede, ‘Türkiye’de farklı din ve inanç gruplarının yaşadığı ayrımcı deneyimlerin benzerini, Avrupa medyası da yabancı düşmanlığı ve İslamafobi olarak yaşatmaktadır’ ifadelerine yer verildi. ‘Osmanlı geçmişinde farklı unsurların bir arada yaşama deneyimleri daha iyi bir gelecek için ilham kaynağı olabilir.’ denildi.
Bildirgede şu ifadeler yer aldı: ‘Nefret söylemi bağlamında yazılı basının yanı sıra televizyon ve sosyal medyanın da dikkate alınması önemlidir. Demokrasilerde görsel ve yazılı basının vatandaşı bilgilendirmesi ve taleplerini gündeme getirmesi gerekirken bugüne dek ülkemizde genellikle medya resmi ideolojiyi topluma empoze eden bir misyon üstlenmiştir. Yerel medyanın farklı din ve inanç gruplarına yönelik nefret söyleminde rolü göz ardı edilmemelidir. Nefret söylemi ve ötekileştirmeyi önlemek açısından medyanın kendi öz denetim mekanizmalarını oluşturması önemlidir. Ayrımcılık ve nefret söylemini önlemek üzere uygulama kabiliyeti olacak şekilde hukuki düzenlemeler yapılmalı. Ulusal ve yerel medyada farklı din ve inanç gruplarının görünürlülüğünün artması empati kurulmasına ve diyaloga katkıda bulunacaktır.’
CİHAN

Yorumlar kapatıldı.