İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

23.5 Nisan Esmer Yürekli Çocuklara Kutlu Olsun

Zeynep Tozduman

2015’e 3 yıl kala 23,5 Nisan kutlamaları tüm görkemiyle kutlanmaya çalışılıyor. Oysa biz büyükler bilmeliyiz ki, Çocukların geceleri karanlık olduğu sürece, Biz büyükler Asla ay, aydınlık olamayız… ‘’Çocuk bayramı’’ adıyla kutlanacak bayram, buraya kadardı beyler. Şapka düştü, kel göründü diye bir söz vardır hani. Yani gerçekler artık su yüzüne çıktı, siz arşivleri açmamakta direnseniz de. Güneşi balçıkla sıvayamazsınız. Acıyla, kan ile örülmüş bu cumhuriyette, ırkçılık tohumlarını gelin hep birlikte sökelim. ‘’Türkiye Türklerindir.’’ Söylemine inat hep bir ağızdan ‘’bu ülke hepimizin’’ diye avaz avaz haykıralım.

********
2015’e 3 yıl kala 23,5 Nisan kutlamaları tüm görkemiyle kutlanmaya çalışılıyor. Oysa biz büyükler bilmeliyiz ki, Çocukların geceleri karanlık olduğu sürece, Biz büyükler Asla ay, aydınlık olamayız. Her 23 Nisan geldiğinde, gözlerim bir sağanak olur, düşer toprağa esmer yürekli çocukluğum. Kandan kına yakan ülkemde, 23 Nisan’da cicili, biçili en güzel kıyafetlerle çocuklar,  medyadaki yerini alırken, hayatları yamalı yoksul çocuklar ise kocaman gözleriyle izler televizyonlarda akranlarını. Oysaki izlediği resmigeçit töreni bilmez ki, onun ölüm törenidir. Mezopotamya’da bir köyde ya da mezrada, televizyondan imrenerek baktığı, o, çocuklar gibi olmak ister çatlamış dudaklarıyla sessizce mırıldanarak. Resmigeçit törenlerinde durmaksızın iğdiş edilen hayatları göremez melek yüzlü çocuklar. 1915’deki bir yetimhanede zorla sünnet ettirilip Müslümanlaştırılan, ya da eş diye seçilen 70’indeki ihtiyar kan emiciler yine iş başındadır oysa.
Aradan yüzyıl geçti yine o topraklarda çocukların bedenleri paramparça. Daha dün, Evde annesinin yaptığı tek azıkları olan makarnayı yiyebilmek için koyunlara bakmaya giden küçük ceylan/hayatı yaralı ceylanın bir bombayla ciğerleri bin parçaya ayrılmıştı. Adı Uğur’du ama yaşam ona Uğurlu gelmedi hiçbir zaman. 12 yaşında 13 yerinden vurulup düşmüştü toprağa. Toprağa düşen her çocuk taş oluyordu ve Sözde Adalet tarihi, bu çocukları  ‘’Taş atan çocuklar ‘’ diye zapta çoktan geçirmişti. Salt taş attıkları, Kürt oldukları için Pozantı’da gelecekleri tecavüz ediliyordu. Bazen de Roboski adı verilen kimyasal bombalar yiyordu küçücük bedenleri, parça parça savrulurken Uludere’de. Bazen de daha ilkokul 4.sınıfta 30 yıl ceza alıyordu çiçeğe durmuş bahar ayında, baharı yaşamadan.
Taş atana cezaevi, Bomba yağdıran zalimlere sırça saray. Bu ülkede neden? Hep çocuklar öldürülüyor, şeker yiyemiyorlar son yüzyıldır. Tek tipçilik zırhına bürünmüş bir ülkede Öteki olana yaşam hakkı tanımayanlarda asla huzura kavuşmaz/kavuşamaz. Acı varsa, zulüm varsa isyanda olacaktır. Bilmez mi? Yöneticiler/kan emiciler.
Öksüz ve yetim kalmış bir coğrafyanın çocukları, ağıda duruyor her 23,5 Nisan geldiğinde. 1.5 milyon insanın, etnik temizlikle yok edilmesinden bir gün önce ‘’Çocuk bayramı’’ adıyla kutlanacak bayram, buraya kadardı beyler. Şapka düştü, kel göründü diye bir söz vardır hani. Yani gerçekler artık su yüzüne çıktı, siz arşivleri açmamakta direnseniz de. Güneşi balçıkla sıvayamazsınız. Acıyla, kan ile örülmüş bu cumhuriyette, ırkçılık tohumlarını gelin hep birlikte sökelim. ‘’Türkiye Türklerindir.’’ Söylemine inat hep bir ağızdan ‘’bu ülke hepimizin’’ diye avaz avaz haykıralım.1915’de Ermeni, Rum, Süryani çocuğu olmak, bu gün ise Kürt çocuğu olmak büyük bir suçtur.
Bu ülkede yaşayan Kadim halkların bütün çocuklarına; sizlere bayram tadında bir hayat veremediğimiz için ben bir Türk Anası olarak Büyük İnsanlık önünde bir kez daha Özür diliyorum. Yaşınızdan büyük acılar yaşatılan, o büyük acılarınız karşısında, insanlığımdan utanıyorum. Ne yazık ki, bu ülkede her milli bayramın arkası, bir mezbahanın arka bahçesidir. Bu yüzdendir, bayramları bayram tadında yaşamıyoruz. Bir gün gelecek baharı/Bayramı hep birlikte karşılayacak çocuklar Ermeni’siyle,  Süryani’siyle, Arap’ıyla,Kürt’üyle, Rum’uyla, Alevi’siyle, Ezidi’siyle, Roman’ıyla. Yeter ki biz ezilenler Elele olalım. Son söz olarak diyorum ki, Bende bir anayım size gelecek acı bana gelsin, kazasına belasına kurban olduğum evlatlarım.
ZEYNEP TOZDUMAN
zeynoege [zeynoege@mynet.com]

Yorumlar kapatıldı.