Taner Akçam
Talat Paşa, Cemal Paşa’ya 7 Ekim 1916’da telgraf çekip tehcirden sonra Ermenilerin mallarına neden el konduğunu anlatıyor: “Maksat bu yerin vücudunu tamamıyla kaldırmaya matuftu.” Sayın Başbakan buna ne diyecek şimdi?
Polemik değil amacım, sadece bazı Osmanlı belgelerinden alıntılar yapmak ve bunların ne anlama geldiğinin Başbakan tarafından cevaplandırılmasını istiyorum. Çünkü telgraflar 1915 yılında iş başında olan Osmanlı Hükümeti Dahiliye Nazırı Talat Paşa’ya ait.
Birinci telgraf, 29 Ağustos 1915’de Ankara’ya çekiliyor. Telgrafta Talat Paşa, “Vilâyât-ı şarkiyeye âid Ermeni meselesi hal olunmuşdur. Fuzûlî mezâlimle millet ve hükûmetin lekedâr edilmesine lüzûm yokdur”, demektedir. Telgrafın dili çok açık. 29 Ağustos’a kadar cinayetlerin işlenmiş olduğu kabul ediliyor ve 29 Ağustos itibarıyla, Ermeni meselesi hal olunmuş olduğu için, artık şiddete başvurmak fuzuli sayılıyor. Bu nedenle de fuzuli mezalime gerek yoktur diyor.
Sorum çok basit, sayın Başbakan, 10 yıldır Hükümet yönetiyorsunuz. Bir İçişleri Bakanı olarak Talat Paşa, sizce “fuzuli” ve “fuzuli olmayan” şiddet ayırımını niye yapıyor? Fuzuli olmayan, yani gerekli ve doğru olan şiddet ne? “Fuzuli olan” şiddet ne? Bu “fuzuli olan ve olmayan” şiddeti uygulayanlar kimler? Eğer sözünü ettiğiniz “millet” değilse, kim bunlar? Öyle ya, ortada cinayetlerin işlendiğini, bunları “fuzuli” ve “fuzuli olmayan” diye ayırarak bir Hükümet yetkilisi açıkça söylüyor ve kabul ediyor. Bir soru daha, acaba bu “fuzuli ve fuzuli olmayan” cinayetleri işleyenler hakkında ne tür işlemler yapıldı, biliyor musunuz?
Peki, halledilmek istenen Ermeni meselesi nedir? Ve neye göre, “hallolunduğu” düşünülüyor?
Bu konuda Talat Paşa’ya ait olan iki ayrı telgraf daha okuyalım. Birincisi gene 29 Ağustos 1915 tarihli; hemen hemen tüm illere çekilen bu telgrafta da “Ermenilerin bulundukları mahallerden ihrâclarıyla ta’yîn olunan menâtıka sevklerinden hükûmetce muntazar olan gâye bu unsurun hükûmet aleyhine teşebbüsât ve fa’âliyette bulunamamalarına ve bir Ermenistan hükûmeti teşvîki hakkındaki âmâl-i milliyyelerinin (milli emellerini) tâ’kîb edemeyecek bir hâle getirilmelerini te’mîn esâsına ma’tûf olub (yöneliktir)”, denmektedir.
Not: Yasak nedeniyle yazının tamamını yayımlayamıyoruz. Yazıyı http://www.taraf.com.tr/haber/bu-soykirimdir-sayin-basbakan.htmlinkinden okuyabilirsiniz.
Yorumlar kapatıldı.