Serdar Kaya / Taraf
Bu belge, üç gayrimüslim milletvekilimiz tarafından 2 Teşrinisani 1334 (1918) tarihinde Meclis-i Mebusan’a verilen ve iki gün sonra Meclis’te okunup zabıtlara geçen bir soru önergesi. Önergenin tam metnini aşağıda sunuyorum. Metindeki vurgular, sadeleştirmeler ve köşeli parantez içindeki ifadeler bana ait. Önergenin sadeleştirilmemiş metnine, TBMM’nin web arşivinden ulaşılabilir: http://j.mp/meclis1918. 1. Ermeni milletine mensup olmaktan başka hiçbir cürümleri bulunmayan bir milyon nüfus, kadınlar ve çocuklar istisna edilmeyerek katil ve itlaf edilmiştir.2. En az kırk asırdan [dört bin yıldan] beri memlekette gerçek manada medeniyet sahibi olan Rum unsurlarından iki yüz elli bin nüfus, Osman sınırları dışına sürülerek mallarına el konmuştur…
******
Bugün, bu köşede başka bir yazı yer alacaktı. O yazıda, Türkiye’de çok fazla bilinmeyen üç gerçeği dile getirecektim:
(1) Türkiye’de soykırım dendiğinde akla 1915 geliyor olsa da, 1914-1922 arası dönemde, sadece Ermeniler değil bütün Hıristiyan gruplar hedef alındı.
(2) 1914 ilkbaharından 1922’ye kadar Türkiye’de Ermenilere ek olarak bir milyon civarında Osmanlı vatandaşı Rum ve Süryani de soykırıma uğradı. Bu iki etnik grup içinde, sayısı bilinemeyecek kadar çok kadın tecavüze uğradı. Bu kimselerin malları, (Celal Bayar’ın yönetiminde) Müslümanlara paylaştırıldı.
(3) Bu olaylar, ilk yıllarından itibaren dünyaca izlendi, gazete haberlerine yansıdı, büyük tepki gördü. Soykırım Çalışmaları alanında uzmanlaşan dünya akademisyenlerinin çoğu, bugün itibariyle, Rum ve Süryanilerin yaşadıklarını da soykırım olarak kabul ediyor. Soykırım nitelendirmesinde bulunmayan nispeten küçük grup ise, katliamların, tecavüzlerin ve gaspların boyutu konusunda daha farklı bir düşünceye sahip değil.
“Bu da nereden çıktı?”
Peki, bunları yazacaktım da ne olacaktı? Konuyu bilenler için elbette hiçbir şey değişmeyecekti. Bilmeyenler ise, 1915’i, Dersim’i, Mustafa Kemal’in devasa maaşını ve mal varlığını, Diyarbakır Cezaevi’ni ve daha pek çok şeyi ilk kez duyduklarında yaptıkları gibi, “Bu da nereden çıktı?” ya da “Daha neler uyduracaksınız bakalım!” gibi ifadelerle tepki göstereceklerdi.
Ülkenin tarihi hakkında gerçek manada hiçbir fikri olmayan kimselerin, “Doğru olsa biz de mutlaka bilirdik” varsayımıyla verdikleri tepkilerle muhatap olmak, elbette pek de iç açıcı bir durum değil. Bu nedenle, yazımı ertelemeye karar verdim. Bu hafta, bu gibi şeylerin yeni ortaya çıkmadığını, herşeyin başından beri bilindiğini, ancak memleket sathını kaplayan 87 yıllık kara bir sis yeni yeni dağılmaya başladığı için bunları artık gazetelerde de okuyabilmenin (bir parça) mümkün hale geldiğini gösteren bir belgeyi paylaşmaya karar verdim.
Bu belge, üç gayrımüslim milletvekilimiz tarafından 2 Teşrinisani 1334 (1918) tarihinde Meclis-i Mebusan’a verilen ve iki gün sonra Meclis’te okunup zabıtlara geçen bir soru önergesi. Önergenin tam metnini aşağıda sunuyorum. Metindeki vurgular, sadeleştirmeler ve köşeli parantez içindeki ifadeler bana ait. Önergenin sadeleştirilmemiş metnine, TBMM’nin web arşivinden ulaşılabilir: http://j.mp/meclis1918
Belge metni:
“Aydın Milletvekili Emanuel Emanuelidi Efendi’nin eski hükümetin icraatı hakkında yeni hükümete soru önergesi.
REİS: Bir soru önergesi daha var efendim, o da Hükümete tebliğ edilmiştir. Okutuyorum efendim:
Bildiğiniz üzere, memlekette beş seneden beri hükümet icraatları adı altında tarihte emsaline tesadüf edilemeyen birçok üzücü haller görülmüştür:
1. Ermeni milletine mensup olmaktan başka hiçbir cürümleri bulunmayan bir milyon nüfus, kadınlar ve çocuklar istisna edilmeyerek katil ve itlaf edilmiştir.
2. En az kırk asırdan [dört bin yıldan] beri memlekette gerçek manada medeniyet sahibi olan Rum unsurlarından iki yüz elli bin nüfus, Osman sınırları dışına sürülerek mallarına el konmuştur.
3. Harpten [1918’den] sonra beş yüz elli bin Rum nüfus daha, Karadeniz, Çanakkale, Marmara ve Adalar denizleri kıyı ve civarında ve diğer mahallerde katl ve imha edilmiş ve malları da zapt ve gasp edilmiştir.
4. Memlekette gayrimüslim unsurlar ticaret yapmaktan men edilmiş ve ticaret, yalnızca güç ve etki sahibi insanların tekeline terk edilmiş olduğundan, milletin bütün fertleri adeta soyulmuştur.
5. Milletvekillerinden Zöhrap ve Varteks efendiler yok edilmiştir. [Bu iki Ermeni milletvekili, 1915’te tutuklanıp tehcir edildikten sonra, ölüm yolculukları esnasında öldürülmüşlerdi.]
6. Necip Arap milletine reva görülen kötü muameleler şimdiki felaketlerin başlıca sebeblerini teşkil etmiştir.
7. Seferberlik vesilesi ile teşkil edilen amele taburu fertlerinden iki yüz elli bin kişinin açlık ve mahrumiyetten müteessiren telef olmalarına sebebiyet verilmiştir.
8. Sebepsiz yere Birinci Dünya Savaşı’na girmiş ve bu uğursuz şerefe nailiyet için Bulgarlara memleketin bir kısmı da terk edilmiştir.
Failler hakkında yeni hükümetin malumatı neden ibarettir? Yeni hükümet konunun içyüzü hakkında ne düşünmektedir ve alabileceği tedbirlere ne vakit başlayacaktır? Bu noktaları yeni hükümetten sual ederiz.
2 Teşrinisani 1334 [1918]
Aydın Milletvekili Emanuelidi
Çatalca Milletvekili Tokinidis
İzmir Milletvekili Vangel”
Kaynak: Meclis-i Mebusan Zabıt Ceridesi. Cilt 1. Devre 3. İçtima Senesi 5. (4 Teşrinisani 1334/1918 Pazartesi) Onbirinci İnikad. 109.
Yorumlar kapatıldı.