AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 24 Nisan’da Obama Yönetimi’nin 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları için “soykırım” ifadesini kullanma ihtimali konusunda, “Kullansa ne olur, kullanmasa ne olur. Başkası söyledi diye mi soykırım olacak, söylemediği zaman ‘olmadı’ mı olacak-” dedi.
Özel bir TV kanalında soruları yanıtlayan Bağış, Avrupa’daki ekonomik krizin Avrupa’nın Türkiye ile ilişkilerini nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine, Avrupalıların krizden çıkışın yabancılara düşmanlık değil, dostluktan geçtiğini eninde sonunda idrak edeceğini söyledi.
Bugün Avrupa’nın yeni pazarlara ihtiyaç duyduğunu ve Türkiye’nin 74 milyonluk genç ve dinamik bir pazar olduğunu vurgulayan Bağış, aynı zamanda İstanbul’dan üç saatlik uçuş mesafesiyle Avrupalı firmaların 1,5 milyarlık bir nüfusa ulaşma imkanına sahip olduklarını kaydetti.
Doğru yönetimle Avrupa’nın da sorunları aşacağını ve Türkiye’nin öneminin çok daha net bir şekilde ortaya çıkacağını vurgulayan Bağış, “Bizim yaklaşım tarzımız: Yeni bir Avrupa, Türkiye ile mümkün” dedi.
-“Şu aşamada ne yaparsa yeridir”-
Fransa’da düzenlenecek seçimlere değinen Bağış, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin “denize düşen yılana sarılır misali her türlü çarpıtmayı yapabilecek durumda” olduğunu ifade etti.
“Sarkozy, daha kötüsünü yapabilir mi-” sorusu üzerine Bağış, “Şu aşamada ne yaparsa yeridir. Çünkü kaybedeceğini görüyor. Aslında İslam karşıtlığı yapmak istiyor, ama Fransa nüfusunun yüzde 10’u Müslüman olduğu için Türkiye üzerinden farklı bir hava yaratıp aşırı sağdaki Le Pen oylarını kendi partisine çekmeye çalışıyor. Sadece Ermeni oylarını hedefleyen bir kampanya değil bu. Daha da büyük bir oyun” diye konuştu.
1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarının reddini suç sayan yasa ile ilgili Fransa’daki Anayasa Mahkemesi’nin kararını beklediklerini belirten Bağış, Sarkozy’nin kendi bakanının bile bu tasarının son derece mantıksız olduğunu ifade ettiğini kaydetti.
Tasarının tamamen ifade özgürlüğünü kısıtlama tasarısı olduğuna dikkati çeken Bağış, “Bu tasarının Anayasa Mahkemesi’nden dönmemesinin sürpriz olması gerekir” diye konuştu.
Yunanistan’daki krizle ilgili soru üzerine Bağış, Türkiye’nin hiçbir şekilde Yunanistan’ın Avro’dan ve AB üyeliğinden ayrılmasına sıcak bakmayacağını belirterek, “Çünkü bizim komşumuz, komşu komşunun külüne muhtaç” dedi.
Yunanistan krizinde en büyük reçetenin AB üyesi ülkelerin Schengen vizelerini Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına kaldırması olduğunu dile getiren Bağış, “Çünkü bizimkiler seyahate gittikleri zaman ihya ediyor” diye konuştu.
-“Gerekirse gideriz”-
İsviçre’de 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarının reddini suç sayan yasa kapsamında kendisiyle ilgili ön soruşturma başlatıldığının hatırlatılarak “İsviçre’ye yakında gidebilir misiniz- Soruşturma ne durumda-” sorusunun yöneltilmesi üzerine Bağış, şöyle konuştu:
“Gerekirse gideriz. Bir ön soruşturma yapıldığına dair duyumlar geliyor. Bana resmen intikal etmiş bir şey yok. Orada bir Ermeni derneğinin baskısı üzerine bir savcı ön soruşturma yapıyor. Hatta konuştuğumuz muhabir arkadaşları çağırıp kendilerine bazı sorular sormuşlar. Bunlar çok üzerinde durulacak şeyler değil. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanıyım. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanını tutuklamaya kalkmak da kimsenin haddi değildir.”
Bu konunun çok üzerinde durulması gerektiğine inanmadığını ifade eden Bağış, “Gittiğim ülkeye göre görüşlerini değiştirebilecek bir insan değilim. Bukalemun değilim. Benim elimdeki belgeler, bilgiler bir konuda bir fikre kavuşmamı sağlamışsa, bunun bulunduğum yere göre değişmesi söz konusu olmaz. Benim fikrimi değiştirmek isteyen varsa, hodri meydan, belgeleri çıkarsınlar” dedi.
-“Tam o noktaya geldiğimize inanmıyorum”-
Türkiye’nin Avrupa standartlarına ulaştığını düşünüp düşünmediği yönündeki soru üzerine Bağış, “O yolda ilerliyoruz. Tam o noktaya geldiğimize inanmıyorum. Hala birtakım sorunlar var. Bunlar yasalarla değil, zihniyetle alakalı şeyler. Yasayı değiştirirsiniz mecliste, onun uygulanması, zihinlerin ona uyması zaman alıyor. İşte son dönemde yaşadık: Bazen bir bardak suda fırtına koparmak isteyenler, kendini özel yetkili yazar zannedenlerin Türkiye içerisinde birtakım fırtına koparma çabaları… Bunlar olacaktır, geçer” dedi.
Avrupa’da kriz olduğu düşünüldüğünde Avro bölgesine girmemenin Türkiye için iyi olup olmadığı yönündeki soru üzerine Bağış, “Avrupa Birliği üyesi olsaydık belki Avrupa’nın içine düştüğü hataları Konsey toplantılarında dile getirir, hatalara engel olabilirdik. Bence AB’ye üye olsaydık bile bu şartlardaki bir Avro’ya girmezdik, girsek bile bu hale gelmesine izin vermezdik. Çünkü biz bu tecrübeleri yaşadık” ifadesini kullandı.
-“Tartışmayı yasaklayan bir zihniyetle mücadele ediyoruz”-
Dünyada 1915 olaylarıyla ilgili en kapsamlı arşivin ABD’nin Boston şehrinde, Ermeni vakıfları ve Taşnak Partisi’nin bir merkezinde olduğuna işaret eden Bağış, bu arşivleri sadece Ermeni tarihçilerin görebildiğine dikkati çekti.
Bağış, “Amerika madem bu işleri çok önemsiyor, o zaman bir karar alsın, bütün dünyanın akademisyenlerine açsınlar” dedi.
Türkiye’nin bütün arşivlerini peyderpey açtığına dikkati çeken Bağış, Fransa, Almanya ve Rusya’da arşivlerin açılmadığını kaydetti. Bağış, “Bunun yerine tartışmayı yasaklayan bir zihniyetle mücadele ediyoruz. Fransa’nın, İsviçre’nin yaptığı budur. Fikir özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü kısıtlama çalışmasıdır” diye konuştu.
Yorumlar kapatıldı.