Mustafa Elveren (Em.Öğrt.)
Ünlü yazarlarımızdan Aziz Nesin’in oğlu Sayın Ahmet Nesin’in “İki Mustafasız Bir Türkiye İstiyorum!..” başlıklı makalesinde; “… Türkiye’de bütün siyasi tartışma iki Mustafa arasında gidip geliyor. Birisi tamamıyla dindar bir nesil istiyor ve 1400 yıl önce yazılan Kur’an’ın yeterli olduğunu söylüyor, diğeri de sadece Kemalist bir nesil istiyor.
Ya isteseniz de istemeseniz de din dersini görüyorsunuz ya da bütün ders kitaplarında Atatürk’den söylemler ya da alıntılar. Bir çocuk yaşamında kaç kez İstiklal Marşı söyler diye hiç düşündünüz mü? … İki Mustafa’ya sıkışmış Türkiye dışında bir Türkiye istiyorum.” (1)
Değerli Ahmet Nesin doğru ve yerinde bir tespit yapmıştır. Bu tespite ben de aynen katılıyorum.
Postalcılarla takunyacıların iktidar paylaşımı ile ilgili çelişkilerini ve çatışmalarını defalarca yazdım. Bir kez daha yazmakta yarar görüyorum.
Mustafa Kemal Atatürk mü, Muhammed Mustafa mı?
Postalcılar Mustafa Kemal Atatürk’ün söylevlerini, takunyacılar ise Muhammed Mustafa’nın hadislerini halka dayatmaktadırlar.
Her ikisi de etrafındaki çıkarcı yağdanlar tarafından ilahlaştırılmış ve birer korkuluk haline getirilmişlerdir.
Her ikisi de halkı korku ve baskıyla sindirmektedir. Biri Cehennem’e atıyor, diğeri ise “Özel Yetkili Mahkeme”leriyle zindanlara dolduruyor.
Her ikisi de temel amacı ve zihniyeti aynıdır. Sadece yöntemleri farklı olabiliyor.
Her İkisi de artık miadını doldurmuş çağ dışı görüşlerdir.
Her ikisi de Cehennemle zindan arasında bizleri sıkıştırıp, üçüncü bir alan olan evrensel demokratik alanının yaratılmasını engelliyor.
Bizleri Sivas’ta, Maraş’ta yakanlar, cezaevine koyanlar, sürgün edenler, darağacına gönderenler, mahkemelerde süründürenler ister postalcı ister takunyacı olsunlar, her ikisine de karşı mücadele etmek durumundayız.
“Bir ülkede insanları yargı terörüyle yıldırmak için illâ mahkûm etmek şart mıdır? Dava açarak yıllar boyu mahkemelerde süründürmek yetmez mi? Hatta kapınıza tebligat için bir polis gelse, bu bile sizi yeterince germez mi?” (2)
İşte takunyacılarla postalcıların zihniyeti, yöntemi ve uygulamaları temelde aynıdır.
Kişinin babasını öldürmüşler. Kendisine soruyorlarmış “Bıçak mı, tabanca mı kullanmışlar?” Kişi cevap vermiş; “babam öldükten sonra ha bıçakla, ha tabancayla öldürülmüş olsun ya da ister takunyacılar, ister postalcılar öldürsün. Ne fark eder? Sonuçta babam öldürülmüştür. Her ikisi de şiddet kullanıyor ve öldürüyor.
Al birini vur ötekisine.
Yasalardan önce 1400 yıllık çağdışı bu zihniyetin değişmesi gerekir.
NOT:Bu yazıdaki amacım; İslam dini kurucusu ile Türkiye Cumhuriyeti kurucu iki lideri küçümsemek asla söz konusu değil. Sadece yıllardır ülkemizde yaşanmakta olan bir gerçeği vurgulamak istedim.
Mustafa Elveren
mustafaelveren@gmail.com
NOTLAR:
(1)- http://www.gomanweb.net/index.php?option=com_content&view=article&id=12408:ahmet-nesn-k-mustafasiz-br-tuerkye-styorum&catid=78:ahmet-nesin&Itemid=107
(2)- Baskın Oran-05.01.2012 / RADİKAL İKİ)
Yorumlar kapatıldı.