İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni gençlerine açık mektup

Yavuz Bülent Bâkiler / yavuzbulent.bakiler@tg.com.tr
 Sevgili gençler! Gazetelerimizin yazdıklarına göre Milli Eğitim Bakanımızla görüşmüş ve ona demişsiniz ki: “Tarih kitaplarımızda, Ermenilerle ilgili bazı cümleler bizi çok üzüyor. O cümlelerin kitaplardan çıkarılmasını istiyoruz!” Evvela şunu çok iyi bilmelisiniz ki, geçmişte meydana gelen müessif hadiselerden, sizin kadar ben de müteessirim. Şikayetlerinizden anlıyorum ki, tarihimizi tek taraflı okumuş veya dinlemişsiniz. Dolayısiyle siz sanıyorsunuz ki, (1914-1918) Birinci Dünya Harbi çıktığında, dedeleriniz, soyunuz-sopunuz, kendi işlerinde, güçlerinde çalışırlarken, yurdumuza-yuvamıza saldıran İngiliz, Fransız, Rus kuvvetlerinden uzak dururlarken, bizim silahlı kuvvetlerimizin ve halkımızın hücumuna uğramışlardır. Bu kanaat, ummanları dolduracak kadar yanlıştır. Aksine, Türkiye, çeşitli cephelerde, amansız bir düşman hücumuna uğradığında, bazı Ermeni birlikleri düşmanlarımızla iş birliği yaparak, silahlanarak milletimizi ve ordumuzu, en vahşiyane usullerle, arkadan vurmaya başlamışlardır. (iyi de arkadan vuranların içinde yeni doğmuş bebekler, çocuklar ve doksanlık yaşlılar da mı vardı? Bu bir klasik görüş.HYETRT)

Dehşetle görüyorum ki, bizim gençlerimiz ve birçok aydınımız gibi, sizler de katiyyen okumuyorsunuz. Yüzlerce belgeden, işte size sadece iki çok önemli örnek: Atatürk, Nutuk isimli eserinin 1. cildinin ilk sayfasında, şunları yazıyor: “İstanbul Rum Patrikhanesinde teşekkül eden Mavri Mira Cemiyeti vilayetler dahilinde çeteler kurmak ve idare etmek, mitingler ve propagandalar yaptırmakla meşgul. Yunan Kızılhaç’ı Mavri Mira Cemiyeti’nin faaliyetlerini kolaylaştırmakla vazifeli. Mavri Mira Cemiyeti tarafından idare olunan Rum okullarının izci teşkilatları, 20 yaşından büyük gençler de dahil olmak üzere her yerde kuruluyor. Ermeni Patriği Zaven Efendi de, Mavri Mira Cemiyeti ile birlikte çalışıyor. Ermeni hazırlığı da tamamen Rum hazırlığı gibi ilerliyor!”
20 yaşını geçmiş Rum ve Ermeni gençlerinin İzgi Teşkilatları, ismi altında niçin toplandıklarını çok iyi tahmin edeceksiniz.
Erzurum’da 15. Kolordu Kumandanımız Kâzım Karabekir Paşa İSTİKLAL HARBİMİZ isimli çok önemli eserinin 897. sayfasında Kars şehrimizi Ermeni kuvvetlerinden nasıl temizlediğini şöyle anlatıyor: “30 Teşrini evvelde -Ekimde-bir taarruzla Ermeni ordusu üç saat içinde perişan oldu. Sıkı takiple, şark cephesindeki tabyaları işgal ettik. 3:30’da ben de karargahımı Kars’ta kurmuş bulunuyordum. Kars’ın zapt edildiğini, Kars’tan Ankara’ya müjdeledim. Akşama kadar, istasyonda karargahımda toplanan esirler şunlardı: 3 general, 6 miralay, 12 kaymakam 16 yüzbaşı, 59 mülazım, 16 sivil memur, 12 zabıt vekili, 4 zabit nâmzeti, esir askerlerin sayısı da 1.150 idi. Sayılan Ermeni ölüsü 1.100 idi. İstifade olunacak 937 top tamire muhtaç: 339 top, külliyetli makineli tüfek, her türlü mermi ve mühimmat vs… Esirler arasında Harbiye Nazırı Araratof, Erkan-ı Harbiye-i umumiye reisi Vekilof, Kars kale grup kumandanı Primof, bir de sivil nazır vardı Kars’taki ganimetlerin on yıl, İstiklal Harbimizin devamına yetecek derecede çok olduğunu bildirdim!” Bu gerçekleri yazmayalım mı konuşmayalım mı gençler? Niçin üzülüyorsunuz?

Yorumlar kapatıldı.