İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Bayan” baydı, artık yeter

Can Ataklı – catakli@gazetevatan.com
Hasta oluyorum, gerçekten hasta oluyorum, kadın yerine “bayan” diyenlere hasta oluyorum. İlk kez ben yazmıyorum, çok değerli yazarlar da bu konuya el attılar ama nafile. Medyanın ani patlamayla yayıldığı günlerden beri dilimize yapışan şu “bayan” sözcüğünden kurtulamıyoruz.Gencecik pırıl pırıl kızların kendilerinden “bayan” diye söz etmeleri ise beni deli ediyor. (Can Ataklı bir de bizim cenaze işleri yapanların Dul Bayan lafını duysa her halde iyice çıldıracak. Bir hayır sahibi içimizi bayan bu bayan sözünden Türkiye Ermenilerini de kurtarsa. HYETERT)

Anladığım kadarıyla öncelikle radyoda televizyonda konuşan erkekler kadın demeyi kaba bulduklarından olacak bayan lafını kullanır oldular. Bir yapıştı pir yapıştı.
Oysa bayan kadın demek değildir.
Bayan bir hitap tarzıdır. Hitap ettiğiniz kişinin cinsiyetini belirlemekte kullanılır.
Örnek: Hülya Avşar kadındır. Ama Bayan Avşar’dır.
Bu hitap biçimi batı dillerinden alıntıdır.
Batı’da ve dünyanın pekçok yerinde isim yerine soy isim kullanılır. Soyadından cinsiyeti belirlemek mümkün olmadığı için başına başına koyacağınız bir hitap biçimiyle kişinin cinsiyetini anlamış olursunuz.
Ya da isimsiz ünvanlarda cinsiyeti anlamamızı sağlar bu hitap biçimi. Mr President gibi. Eğer Başkan kadın olsa Miss President olacak yani.
Bay ve bayan hitap biçimleri cumhuriyet döneminin ürünleri.
Ondan önce soyadı olmadığı için bey, efendi, beyefendi, hanım, hanımefendi gibi hitaplar kullanıyordu. Tabii bu hitap biçimleri hala kullanılıyor.
Bay ve bayan aslında günlük hayatımızda pek de tutmamıştır. Daha çok mektup davetiye yazılımında kullanılmıştı, şimdi o da pek yok. Eskiden mektuplara adres yazarken isim bölümüne mutlaka Bay ya da Bayan ifadesi konurdu.
Bir de protokolde kullanılan Bayan hitabı vardır ki, buradaki incelik normal kişiler tarafından anlaşılamadığı için şimdilerde galiba tamamen vazgeçildi.
Örneğin şöyle yazardı davetiye üzerinde;
Sayın Cumhurbaşkanı ve Bayan Abdullah Gül davete katılmanızdan mutluluk duyacaklardır.
Komik geldi bu tip protokol tarzı, “Nasıl yani, Bayan Abdullah Gül olur mu?” dedi pekçok kişi. İleri protokol bu yani.
Bayan lafını en çok kullananların başında da genç kızlığı biraz geçmiş olanlar geliyor. Galiba kendilerine “kız” demekten çekiniyorlar, birileri “küçül de cebime gir” demesin diye, “kadın” deyince de “henüz bekarım” kompleksi ağır basıyor, kolayını seçip “bayan” diyorlar kendilerine.
Sonuçta “kadın” çok güzel bir kelime. Asla kaba değil. Bayan deyince kimse kendinin zarif olduğunu zannetmesin, çünkü bence asıl kabalık kadına bayan demek.
Bir de zihnimde kalan bir gençlik anısı var. Beyoğlu’nun, şimdi dönüştürülmeye çalıştığı eski dönemlerde sokak aralarında kadın tellalları dolaşırdı, yanınıza yaklaşıp “Bayan lazım mı?” diye sorarlardı. Kibarlar ya, “Kadın lazım mı?” diye sormak olmaz tabii.
Bayan lafına o günden beri ifrit olurum, onu da hatırladım şimdi.

Yorumlar kapatıldı.