Beyoğlu Üç Horan Ermeni Kilisesi Vakfı mensuplarının son günlerde maruz kalmış olduğu menfur saldırılar kamuoyunun gündemini belirler niteliktedir. Vakfımız yöneticilerinden Sayın Boğos Yılan, divan müdürümüz Sayın Vağarşak Çilciyan ve seçim kurulu başkanımız Sayın Ara Işıtman son bir ay içinde sözlü ve fiili saldırılara, aleni tacizlere muhatap olmuşlardır. İlgili resmi makamlara intikal eden olaylar bağlamında işleyen prosedürel süreç için mütaalada bulunmak bu aşamada doğru gözükmemektedir.
Vakfımız yönetim kurulu seçiminin çalkantılı bir ortamda gerçekleşmesi sonrası, seçilmiş olan yeni yönetim kurulunun onayını almasıyla Beyoğlu’unda suların durulması için başlayan bekleyiş, ne yazık ki bazı çevrelerin istismarıyla gerçekleşememektedir. Yaşanan son şiddet olaylarının da bu panorama üzerinde gerçekleşmiş olduğu aşikarken, aşağıdaki hususları cemaatimiz ile paylaşmakta yarar görmekteyiz. Şöyle ki:
1- Vakfımız yönetim kurulu yapay bir şekilde seçim sorunlarını gündemde tutmaya çalışan çevreleri sağduyuya davet etmektedir. Tamamlanmış olan seçime istinaden onay almış olan yönetim kurulumuz görevinin başındadır. Her ne boyut ve kapsamda olursa olsun, yönetim kurulumuz yıldırma politikalarına taviz vermeyecektir ve tam bir sorumluluk bilinciyle misyonunu sürdürecektir. Bu husustaki irademiz sarsılmazdır. Şiddet ve hakarete başvurmaya tenezzül etme çaresizliğini sergileyenler iyi anlamalıdırlar ki, kararlılığımızı sınamak hadleri değildir. Yönetim kurulumuz tahriklere kapılarak maceraperest çevrelere alet olmayacaktır. Benimsemiş olduğumuz tutarlı çizgi onların kendi kurdukları tuzağa düşmesi için yeterli olacaktır.
2- Vakfımızın, cemaatimizin geneline ait olan seçim sistemiyle ilgili sorunlar bağlamında günah keçisine dönüştürülmesi akıl ve vicdanla açıklanabilecek bir durum değildir. Aksaklıkları başka aksaklıklarla aklamak arayışında olmamakla birlikte, Beyoğlu Üç Horan Ermeni Kilisesi Vakfı’nın bu anlamda hedef haline getirilmesi, konunun cemaat çevrelerinde sağlıklı bir düzlemde ele alınmasını engellemektedir. Kanaatimiz, çözüm arayışlarının soğukkanlılık temelinde yapıcı sonuçlar doğurabileceği yönündedir. Yönetim kurulumuz gelinen noktada seçim sandığında tecelli olan cemaat seçmenlerinin iradesine saygı beklentisindedir.
3- Her toplulukta oluşabilecek olan yaklaşım farklılıkları, Beyoğlu Vakfımız bağlamında üzülerek belirtmek zorundayız ki, ilkesel düzlemden uzaklaşmış bir kişisel nüfuz mücadelesine dönüşmüş durumdadır. Özelde vakfımız ve genelde cemaatimiz açısından son derece tehlikeli bu gidişatın aşılabilmesi, yaratmış olduğu tahribatın telafi edilebilmesi için yönetim kurulumuz tüm potansiyelini harekete geçirerek çaba harcamaktadır. Cemaatimizin yazısız kuralları işletilerek, bu kısırdöngüden birlik-beraberliğin, kardeşliğin perçinlenmesini sağlayacak bir çıkış bulunabileceğine dair inancımız devam etmektedir. Bu gayretler çerçevesinde, arkadaşlarımıza yapılan saldırılarla yönetim kurulumuzun acz içinde olduğu izlenimini uyandırmaya çalışmak abesle iştigaldir.
Aşırılıklara başvurarak Beyoğlu’ndaki süreci denetimimiz dışına çıkarabileceklerini umanları yeni bir hayal kırıklığı ve hüsran beklemektedir. Kontrolsüzlük, denetimsizlik ve başıbozukluk cemaatimizin ve kurumlarının istikrarı için en büyük tehdittir. Cemaatimizin yıkıcı senaryolara itibar etmediği, hizmet üretenleri sahiplendiği ve toplumsal yaşantımızın ahengini zorbalıkla bozmak isteyenlerin kirli çıkar hesaplarını bozduğu tartışma götürmez bir gerçektir.
4- Nesilden nesile aktarılmış olan cemaatimizin ortak mirasının önemli bir bölümü bugün vakfımızın sorumluluğu ve tasarrufu altındadır. Gelmiş geçmiş yönetim kurullarımızın kutsal bir bekçilik anlayışıyla görev yapmasının ardından, Beyoğlu Vakfımız bugün ne yazık ki talan zihniyetiyle yönetimini ele geçirmeye çalışan talihsiz girişimlere karşı büyük bir mücadele vermektedir. Yönetim kurulumuz bu mücadeleyi yürütebilecek kudret ve liyakata ziyadesiyle sahiptir, ancak hem cemaatimizin huzurunun bozulması, hem şiddet olaylarının yarattığı utanç, hem de boşa harcanan enerji bizleri olup bitenleri ve doğurabileceği sonuçları bir kez daha herkesin değerlendirmesi için çağrı yapmaya yöneltmiş bulunmaktadır. Mevcut kutuplaşmaların cemaatimize kaybettirdikleri için tarih önünde sorumluluklarımız vardır ve kimse bu sorumlulukların kendisine düşen payından kaçınamaz. Sorumsuzların keyfiyeti tüm cemaatimizin gözü önünde cereyan etmektedir ve takdir yine tüm cemaatimize aittir.
5- Bu vesileyle arkadaşlarımızın maaruz kalmış olduğu saldırılar sonrasında bize olanları kınayarak desteklerini bildiren ruhanilerimize, hayırseverlerimize, kardeş vakıflarımızın ve kuruluşlarımızın sayın başkan ve yönetecilerine şükranlarımızı sunarız. Yine bu bağlamda düzenlemiş olduğumuz basın toplantısına icabet eden JAMANAK, MARMARA ve AGOS gazetelerine de teşekkür ederiz.
Kamuoyuna saygıyla arz edilir.
BEYOĞLU ÜÇ HORAN ERMENİ KİLİSESİ VAKFI YÖNETİM KURULU
Yorumlar kapatıldı.