İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bakan Bağış: Gerekirse Patrikhane’ye kira veririz

Zeynep Gürcanlı“
AB Bakanlığı’nın İstanbul ofisine ilişkin anlaşmazlığın kökeni şöyle; O mülk, belediye tarafından kamulaştırılmış. İstimlak bedeli de ilgili vakfa ödenmiş. Ancak bedel konusunda anlaşmazlık çıkmış. İş de mahkeye gitmiş. Şu anda dava, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde. Biz o mülkte kiradayız. AİHM’den gelecek kararı bekliyoruz.”Peki ya AİHM’den belediye aleyhine karar çıkarsa? “Ben daha İstanbul ofisini tuttuğumuzda söylemiştim; AİHM’den çıkacak karara saygılıyız” diyor Bakan Bağış ve devam ediyor;“AİHM’den çıkacak karara göre, ya binayı boşaltırız ya da eğer AİHM mülkü eski sahibine iade ederse ve kiraya vermek istemeleri halinde, onlara memnuniyetle kira öderiz.”

Hükümet, Türkiye’nin en büyük ayıplarından birini düzeltemek üzere hafta sonu çok önemli bir adım attı; Azınlık mallarının geri verilmesi konusundaki kanun hükmünde kararnameyi çıkardı.
AZINLIKLARA JEST
Vakıflar Genel müdürlüğü kayıtları uyarınca, azınlık vakıflarına geri verilecek mülkler arasında, mezarlık, fabrika, okul, köşkler, hatta Bebek’te bir sokağın yarısı bulunuyor.  
Bu ayrıntıları öğrendiğimde, aklıma bizzat hükümetin bir Bakanlığının İstanbul’da halen kullanmakta olduğu, azınlık vakıfları ile “mahkemelik” bir bina geldi;
Avrupa Birliği Bakanlığı’nın Ortaköy’deki İstanbul ofisi. Kendisi de İstanbul milletvekili olan Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın, çok aktif olarak kullandığı bina.
Bina kiralık. Ancak mülkiyeti konusunda bir anlaşmazlık var. Üstelik anlaşmazlık taraflarından biri de, Fener Rum Patrikhanesi.
Devletle ve 3. şahıslarla anlaşmazlık yaratan mülkler konusu çözecek Kanun Hükmünde Kararname’nin ardından, bu kararnamenin çıkmasında büyük emeği olan Bakan Bağış’a işte bunu sordum;
“AB Bakanlığı’nın İstanbul ofisi de etkilenecek mi bu kararnameden?”
Bakan Bağış, hiç bekletmeden sorumu yanıtladı.
“Hayır, etkilenmeyecek” dedi ve ayrıntıları anlattı;
“AB Bakanlığı’nın İstanbul ofisine ilişkin anlaşmazlığın kökeni şöyle; O mülk, belediye tarafından kamulaştırılmış. İstimlak bedeli de ilgili vakfa ödenmiş. Ancak bedel konusunda anlaşmazlık çıkmış. İş de mahkeye gitmiş. Şu anda dava, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde. Biz o mülkte kiradayız. AİHM’den gelecek kararı bekliyoruz.”
Peki ya AİHM’den belediye aleyhine karar çıkarsa?
“Ben daha İstanbul ofisini tuttuğumuzda söylemiştim; AİHM’den çıkacak karara saygılıyız” diyor Bakan Bağış ve devam ediyor;
“AİHM’den çıkacak karara göre, ya binayı boşaltırız ya da eğer AİHM mülkü eski sahibine iade ederse ve kiraya vermek istemeleri halinde, onlara memnuniyetle kira öderiz.”
Nitekim, Bağış’ın bu yapıcı tutumu konunun doğrudan taraflarından olan Fener Rum Patrikhanesi tarafından da olumlu karşılanmış. Hatta Patrik, o dönemki adıyla Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’nin sözkonusu mülkteki ofisinin açılış törenine Patrikhaneyi temsilen bir din görevlisi bile göndermiş.
Bakan Bağış, görevde olduğu süre boyunca Fener Rum Patriği ile hep iyi ilişkiler içinde olduğunu, Patrik Barthelemeos’un da bunu hem kendisine, hem de üçüncü kişilere sürekli ifade ettiğini de vurguladı telefondaki sohbetimizde. Bakan Bağış bu konuda haklı; Çünkü wikileaks’in yayınladığı Amerikan belgelerinde, Fener Patriği Barthelemeos’un olumlu görüşlerini Amerikalılarla da paylaştığı ortaya çıktı.
Bu konudaki son söz yine Bakan Bağış’tan. Belli ki, çıkan bu kanun hükmünde kararname ile üzerinden bir yük kalkmış AB Bakanı’nın;
“Biz İstanbul ofisimizi taşıyacak İstanbul’da çok yer buluruz. Ancak böylesine cesur bir adımı atabilecek Başbakanımız Tayyip Erdoğan gibi bir lider bulmak zor…”
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/18611152.asp

Yorumlar kapatıldı.