İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermenilere karşı halkı kışkırtmakta sorun yok mu?

Ezgi Başaran / Radikal
Anlaşıldığı üzere TSK’nın sitelerindeki haberler hükümeti hedef aldığında kışkırtıcı ve manipülatif sayılıyor. Savcılıkça yani. Silahlı Kuvvetlerce Türkleri Rumlara ve Ermenilere karşı kışkırtıyor olmakta herhangi bir sorun görülmüyor. Görülmediği de önemle altı çizilerek iddianameye giriliyor. Sivil zihniyetin bu çifte standardını görmezden gelmek, demokrasi ve insan hakları açısından tehlikeli olur düşüncesiyle, dikkatinize sunuyorum.

******************
* İnternet andıcı iddianamesinde irtica.org ve turkatak.gen.tr sitelerindeki metinlerin başlıkları ve kaba hatlarıyla içerikleri yer alıyor. Savcılar bu içeriklerin ‘Türkiye’de irtica tehdidi olduğu şeklinde hezeyan uyandırma amaçlı abartılı yayınlar’ olduğunu vurgulamış.
* Fakat TSK’nın bu konular dışında kalan, Ermeni sorunu ve Yunanistan’la ilgili yüksek görüş ve düşüncelerini içeren turkatak.gen.tr adlı sitedeki haber derlemeleriyle ilgili iddianameyi okuyanların ‘Ne var canım bu tür haberlerde’ diyeceğini farz ederek tuhaf bir izahat yapma gereği duymuşlar.
* Şöyle diyor savcılık: “Bu konuda ilk itiraz Ermeni ve Yunan haberleri yaparak halkı bilinçlendirmek yanlış mı şeklinde olabilir. Ermeni soykırım iddiaları ve Yunanistan ilişkilerini, her Türk vatandaşının milli hassasiyet ile değerlendirdiği bilinen bir gerçektir. Söz konusu hususlar gündeme geldiğinde genel olarak tarihi değerlerimiz ve milliyetçilik duygularımız ön plana çıkmaktadır. Ancak iddianamede ele alınan husus; bu konuların bilgilendirme amaçlı kullanılması değil, milli, kültürel ve manevi değer yargılarının bir örgütün stratejisi doğrultusunda planlı bir şekilde istismar edilmesi ve burada örgütün ulaşmak istediği amacın yürütme organını baskı altına almak istemesi hadisesidir.”
* Yani bu sitede yer alan ve ‘Ermenilere toprak ve tazminat talebi yolu’, ‘Karabağ konusunda sabrımız taşıyor’, ‘Ermeni’ye Rum ödülü’, ‘Ermenistan’da çifte vatandaşlık yasası kabul edildi’, ‘Hepimiz Ermeniyiz diyenlere duyurulur’, ‘Ayrılıkçı Ermenilere Türkçü muhaliflerden destek’ gibi başlıklar taşıyan haberler ancak yürütme organını baskı altına alır’ mahiyetteyse sorun var. Yoksa no problem!
* Anlaşıldığı üzere TSK’nın sitelerindeki haberler hükümeti hedef aldığında kışkırtıcı ve manipülatif sayılıyor. Savcılıkça yani.
* Silahlı Kuvvetlerce Türkleri Rumlara ve Ermenilere karşı kışkırtıyor olmakta herhangi bir sorun görülmüyor. Görülmediği de önemle altı çizilerek iddianameye giriliyor. Sivil zihniyetin bu çifte standardını görmezden gelmek, demokrasi ve insan hakları açısından tehlikeli olur düşüncesiyle, dikkatinize sunuyorum.
Komutana arz olunur
* Taraf gazetesine iletilen Balyoz CD’leri arasında olmayan ama sonradan Gölcük Donanması’ndan çıkan iki word belgesi vardı. Bunlardan bir tanesinin başlığı Sn. Kom Arz Notlar.doc’tu.
* Bu belge üst verisine göre Süha Tanyeri tarafından 3 Mart 2003’te yani 5-6 Mart’taki Plan Semineri’nden önce kaydedilmişti. İçinde Balyoz, Suga, Oraj, Çarşaf, Sakal kelimeleri geçiyordu. 89 asker bu belgeye dayandırılarak tutuklanmıştı.
* Gelelim internet andıcı iddianamesine… İki gün önce tutuklanan emekli Orgeneral Hasan Iğsız, TSK’nın kurduğu ve işlettiği internet siteleriyle ilgili andıçtaki paraftan şöyle söz ediyor savcılıktaki ifadesinde: “Andıçta parafının karşısındaki ‘Sn.K’arz’ ibaresi ile ilgili olarak ‘Sn. Karz’ ifadesinin sadece Genelkurmay Başkanı‘na sunulunca yazıldığını, onaylanıp onaylanmadığını bilmediğini, onun onayı ve emri olmadan hiçbir şeyin yapılamayacağını, nihai karar merciinin Genelkurmay Başkanı olduğunu…”
 * Iğsız’ın verdiği bilgilere dayanarak ve Gölcük’ten çıkan imzasız word belgesinin sahih olduğunu farz ederek -ki öyle yapmamız lazım çünkü bu belgeye dayanarak 89 kişi tutuklandı- şöyle bir değerlendirme yapabiliriz: Balyoz planıyla ilgili detaylar Sn. Komutan’a, yani dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’e sunuldu veya sunulması planlandı. Andıç ‘arz edilenlere’ hiç sorulmadı
* Balyoz planının komutana arz edildiğine yönelik iddianamedeki iddialarda bir mantıksızlık var. Balyoz darbe planını Hilmi Özkök’e karşı olan bir cunta hazırlamıştı. Öyleyse planın detayları niçin ona arz olunsun, arz olunması istensin?
* Daha da önemlisi Balyoz darbesini engellediği söylenen Hilmi Özkök’e bunlar niye sorulmuyor? Kendisi hiçbir biçimde Balyoz’la ilgili ifade vermeye çağrılmadı. İzmir Adliyesi’ne gittiğinde kendisine sorulan sorular Ergenekon davasıyla ilgiliydi. 89 kişinin tutuklanmasına sebep olan bu Sn. Kom. Arz belgesine dair en azından ‘Size yönelik hazırlandığı anlaşılan bu belge size sunuldu mu?’ diye sorulamaz mıydı?
* Ne dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın Balyoz’la ilgili ne de sonraki komutanlar İlker Başbuğ ve Yaşar Büyükanıt’ın internet andıcıyla ilgili ifadeye çağrılmamasını akıl kabul etmiyor.

http://www.kizilbayrak.net/basin/haber/arsiv/2011/08/12/artikel/170/ermenilere-kars.html

Yorumlar kapatıldı.