Hasan Erden
Geçen günlerde ABD’de 32 eyalette 70 kilisede Ezanlar okunmuş, Hıristiyan din adamları papazlar, Yahudi hahamlar ve Müslümanları temsil eden imamlar, geçen senelerde iftar programlarında olduğu gibi, birlikte dua etmişler. (1)… Kiliselerde ezanların okunması olayı bazı çevrelerde iyi ve sevindirici bir gelişme olarak değerlendirildi. Halbuki bu olay Dinler arası Diyalog programı kapsamında meydana gelen bir hadisedir. Dolayısıyla Diyalog programının, nasıl bir program olduğunu bilmezseniz bu olayı gerçekçi olarak değerlendiremezsiniz.. Dinler arası Diyalog’un oluşmasında büyük katkısı olan Papa II. Jean Paul şöyle demiştir: “Dinler arası diyalog, Kilise’nin, insanları Kilise’ye döndürme misyonunun bir parçasıdır.” (2)
**************
Müslüman’ı kiliseye döndürme misyonunun “İslam” taktikleri
Geçen günlerde ABD’de 32 eyalette 70 kilisede Ezanlar okunmuş, Hıristiyan din adamları papazlar, Yahudi hahamlar ve Müslümanları temsil eden imamlar, geçen senelerde iftar programlarında olduğu gibi, birlikte dua etmişler. (1)
Amerika’nın en meşhur katedrali olan Ulusal Katedral’de Üç dinin din adamları, Hıristiyanlık geleneğine göre mumlar eşliğinde ayin sahnesine yürümüşler, önce kendi dillerinde, daha sonra İngilizce olarak Kur’an’dan, Tevrat’tan ve İncil’den bölümler okumuşlar, birlikte ilahiler söylemişler.
Kiliselerde ezanların okunması olayı bazı çevrelerde iyi ve sevindirici bir gelişme olarak değerlendirildi.
Halbuki bu olay Dinlerarası Diyalog programı kapsamında meydana gelen bir hadisedir. Dolayısıyla Diyalog programının, nasıl bir program olduğunu bilmezseniz bu olayı gerçekçi olarak değerlendiremezsiniz..
Dinlerarası Diyalog’un oluşmasında büyük katkısı olan Papa II. Jean Paul şöyle demiştir: “Dinler arası diyalog, Kilise’nin, insanları Kilise’ye döndürme misyonunun bir parçasıdır.” (2)
Dinlerarası Diyalog kapsamında Vatikan’a giden ve Papa’yla görüşen Müslüman liderler de şöyle demişlerdir: “Dinler Arası Diyalog” için Papalık Konseyi(PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmek istiyoruz.” (3)
Bu ne anlama geliyor? Bunun ne anlama geldiğini Papa’nın sözü açıklığa kavuşturuyor.
Diyalogu, misyonerliğin yeni bir versiyonu olarak ortaya çıkaran Papalık yalnız değil, ardında ABD ve Yahudilik de var.
Zira Papa II. John Paul’ün danışmanlığını bir dönem ABD derin devletinin adamı Zbigniew Brzezinski yapmıştır. Daha sonra Papa olan 16. Benedictus’ün danışmanı da Henry Kisinger’dir. Bunlardan ayrı olarak, Papalığı son zamanlarda yakından etkileyen ve danışmanlık yapan başka Amerikalılar da vardır. Bunlar Ünlü Tarihçi Bernard Lewis ve Eski ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz’dir. (4)
Dinlerarası Diyaloğ programı için Papa’yla görüşen Müslüman liderler, Televizyon ekranlarından yaptıkları açıklamalarda, (5) görüşmelerin, ABD Yahudi Lobisinin teklifi üzerine gerçekleştiğini söylemişlerdir.
Bu durumda Papalığın Dinlerarası Diyalog Programını, aynı zamanda ABD’nin kontrolünde bir olay olarak görmek ve sorgulamak gerekiyor.
Aslında bu programda asıl hedef Müslüman Türk milletidir.
Bu programın Türkiye’de kamuoyuna yansıtılması ve tanıtılması yöntemi ilginçtir.
1990’lı yılların ortalarında Dinlerarası Diyalog oyunu ilk önce, tarihte Müslüman Türk milletine karşı yapılan Haçlı Seferlerinden dolayı özür dilemeyle başlamıştır. Hıristiyan Batı dünyasından, Avrupa’dan Hıristiyan gruplar birbiri ardınca Türkiye’ye gelmişler ve Türkiye’den, Müslüman Türk milletinden defalarca özür dilemişlerdir. (6)
Kimler ne yapmak istemektedir?
Bu temsilcileri kimler göndermiştir ve bu temsilcileri gönderenler neden böyle bir özür dileme ihtiyacını duymuştur? Bu soruların cevabını o tarihlerde kimse anlayamamıştır.
Ama kısa bir süre sonra Dinlerarası Diyalog Programı çıkmıştır meydana…
Bu programın amacının Hıristiyanlık, Yahudilik ve Müslümanlık arasında düşmanlığın son bulması ve barışın gerçekleştirilmesi olduğu ileri sürülmüştür.
Tam bu yıllarda bu programın açıklanan amacına ters gelen bir başka olay meydana gelivermiştir.
ABD, İslam dünyasına karşı bir dünya savaşı başlatmış ve adını da “Yeni Haçlı Seferi” koymuştur. Afganistan’a ve Irak’a bombalar yağdırmış ve iki ülkeyi de işgal etmiştir.
Böylece tarihteki Haçlı Seferlerinden defalarca özür dileyenlerin ve Dinlerarası Diyalogla üç din mensupları arasında barış gerçekleştirmek gerekçesiyle Dinlerarası Diyalog programını ortaya atanların maskeleri böylece düşmüştür.
Ama Diyalog oyununu oynayanlar, maskeleri düşmesine rağmen ikili oynamaya yine devam etmişlerdir.
Hem İslam’la ve Müslümanlarla savaşmaya, Müslümanların üzerine bombalar yağdırmaya devam etmişlerdir, hem de üç din arasında barış gerçekleştirme bahanesiyle Dinlerarası Diyalog olayını yaygınlaştırmaya çalışmışlardır.
Aslında onların amacı üç din arasında barış gerçekleştirmek değildir, Papa’nın dediği gibi, Müslümanları kiliseye döndürmek, İslam anlayışlarını Hıristiyanlıkla bağdaşır hale getirmektir.
Nitekim Bir İslam ülkesinde Müslümanlara, Hıristiyan anlayışının, Hıristiyan düşüncesinin ve Haçlı geleneklerinin nasıl anlatılması gerektiğini anlatan misyoner Fransa Katolik Enstitüsü profesörlerinden J. Danielou şöyle demiştir: “…Hıristiyanlığın yayılması için bir yere kilise yapmak, kalıcı ve isabetli bir yol değildir. Orada asıl kalıcı olan, Hıristiyanlığın o toplumun kültürü içerisine nüfuz etmesidir. Yoksa Müslümanları vaftiz etmek için boş yere çalışıp durmayın. Onlara Hıristiyan âdetlerini, bayramlarını, kültürünü ve ahlâkını aşılamaya çalışmak en avantajlı yoldur.” (7)
İşte Dinlerarası Diyalog Hıristiyan düşüncesini ve anlayışlarını Müslümana kabul ettirme ve kitleleri kiliseye döndürme programıdır.
Diyalog programını icra edenler bunu yaparken, Müslümanları Hıristiyanlık oltasına çekebilmek için İslami motifleri yem olarak kullanıyorlar. Nitekim geçtiğimiz yıllarda papazların ve Hahamların Müslümanların iftarlarında, dualarında ve ilahilerinde nasıl birlikte olduklarını, kiliselerde nasıl iftar programları düzenlendiğini, bu programlarda Müslümanların namaz kılmalarına nasıl müsaade edildiğini, hatta papazların bile cemaatle namazlara katıldığını .” (8) medyadan ve basından takip ettik.
Son olay, ABD’de 70 kilisede ezanların okunması hadisesi, Müslümanların Hıristiyanlık oltasına çekebilmek için yem olarak kullanılan son İslami motif örneklerindendir.
Tuzak programda bundan sonra başka yemler de kullanılacaktır.
Nitekim Dinlerarası Diyalog’un arkasında yer Alan ABD derin devleti unsurlarının desteğinde, özellikle Hıristiyan misyonerlerle ve papazlarla iç içe görev yapan CIA’nin ve Pentagon’un kontrolünde, 2011 yılında yıkılan İkiz kulelerin yakınında Müslümanlar için bir cami ve kültür merkezi inşa edilmiştir. (9)
Bu oyunlara kim gelir, bu tuzaklara kim düşer diyebilirsiniz.
Diyalogçu kardeşlerden Hıristiyanlığı da hak din ve İslam sayanlar çıkmıyor mu? Hıristiyanları da mümin ve cennetlik sayanlar, Hıristiyanlık şirk anlayışlarına rağmen, Hıristiyanların da Müslümanlarla aynı Allah inancına sahip olduklarını ileri sürenler çıkmıyor mu?
Demek ki oyuna gelenler, oltaya takılanlar olmuş.
İslam düşmanları şimdi tuzaklarını daha geniş boyutlarda yaygınlaştırmak istiyorlar. Amerika’da 70 kilisede birden ezan okutulması olayı bunun bir işareti gibi…
Müslüman’a düşen tuzağa düşmemektir.
Peygamberimiz (SAS) “Müslüman feraset sahibidir” buyurmuştur.
Cenabı Allah Müslümanları gafletten uyandırsın, feraset sahibi kılsın.
Sevgiler, saygılar…
Herden1950@hotmail.com
_____________________________
1 Yeni Şafak Gazetesi, 03.07.2011
2 http://www.diyalogmasali.com/modules.php?name=News&file=article&sid=15, A.K.: Joun Paul II, Redemptoris Missio, Libreria Editrice Vaticana, Roma 1991, s. 55
3 F.Gülen’in Papa’ya mektubu, Zaman-10.02.1998, Aksiyon Dergisi, Sayı: 167 – 14.02.1998
4 İbrahim Karagül, Yeni Şafak, 06.12.2006
5 NTV’de 27.02.1998 günü, Taha Akyol ve Çengiz Çandar’ın “Püf Noktası” programı
6 Türkiye Gazetesi, 12.10.1996; Zaman Gazetesi, 04.06.1997; Yeni Şafak Gazetesi, 01.10.1998
7 Prof. Dr. Abdurrahman Küçük, Türkiye’de Misyonerlik Faaliyetleri, Ank. 1996, s. 37’den: www.bayzan.com.
8 Mustafa Özcan, Yeni Asya, 01 Haziran 2010
http://www.gunisigigazetesi.net/kategori.php?id=4412
Yorumlar kapatıldı.