İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bakan Günay’dan, Greek tercümesi itirazı

“İstanbullu Rum Ressamlar Topkapı Sarayı’nda” isimli serginin açılışını gerçekleştiren Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, açılış konuşmasında “Rum” kelimesinin “Greek” olarak İngilizce tercüme edilmesine itiraz etti… Patrik Bartholomeos ise konuşmasında, “Rum ressamların eserleri bu memleketin, Türkiye’nin kültürünün bir parçasıdır. Zaten biz de Rum cemaati olarak bu ülkenin, bu toplumun bir parçasıyız ve öyle hissediyoruz. Buranın yabancısı değiliz, muhacir değiliz, göçmen değiliz doğma büyüme buralıyız.” ifadelerini kullandı…Sergi, 30 Haziran 2011 tarihine kadar Topkapı Sarayı Has Ahırlar Sergi Salonu’nda ziyaretçilerine kapılarını açık tutacak.
**************

 “İstanbullu Rum Ressamlar Topkapı Sarayı’nda” isimli serginin açılışını gerçekleştiren Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, açılış konuşmasında “Rum” kelimesinin “Greek” olarak İngilizce tercüme edilmesine itiraz etti.

Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü ve Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu işbirliğiyle düzenlenen “İstanbullu Rum Ressamlar Topkapı Sarayı’nda” isimli sergi törenle açıldı. Topkapı Sarayı Has Ahırlar Sergi Salonu bahçesinde gerçekleştirilen açılış törenine Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Rum Patriği 1. Bartholomeos’un himayelerinde gerçekleştirilen törenin açılış konuşması Türkçe ve İngilizce çeviri şeklinde gerçekleştirildi.

Patrik Bartholomeos’un Türkçe gerçekleştirdiği konuşmasında “Rum” kelimesinin “Greek” şeklinde İngilizceye tercüme edildi. Bakan Günay, konuşmasında kullandığı “Rum” kelimesini “Greek” şeklinde çevrilmesine itiraz etti.

Günay, “Belki tercümeyle ilgili bir itirazımı söylemem gerekecek yüksek sesle, ‘Rum’ terimi Anadolu’daki Hıristiyan inancına sahip olan yerli halkı anlatır bizim kültürümüzde. Grek çevirisinin doğru olup olmadığını dinlerken içimden sorguladım. Yani başka bir toplum ya da başka bir ülkenin ahalisi değil, Rum doğrudan doğruya Osmanlı topraklarında yaşayan yerli Anadolu halkının adıdır.” dedi.

“Bizden ayrı bir parça değil, bizim içimizden, bizim kültürümüzden, bizim renklerimizden bir tanesidir bunu nasıl açıklayabiliriz bilmiyorum. İzninizle bunu belirtmek istedim” diyen Günay konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bizim topraklarımızdaki herhangi bir rengin, herhangi bir çiçeğin solmaması sadece siyasi değil, insani ve ahlaki bir görevimizdir. Bu çerçevede çalışıyoruz, sayın Patrik’le ve diğer arkadaşlarımızla bu akşamki sergi de bunun küçük nişanelerinden birisidir. Kültürler ne kadar yaşarsa kültürler ne kadar kaynaşırsa insanlığın geleceği de o kadar güzel olacaktır.”

Türkiye’de demokrasi ve laikliği bütün kurallarıyla ve içtenlikle uygulamaya çalıştıklarını belirten Günay, “Anadolu topraklarında geçmişten bu yana hangi kültürler yaşamışsa hangi değerler üretilmişse hepsini korumayı saklamayı ve geleceğe taşımayı kendimiz için bir insanlık borcu sayıyoruz. Anadolu toprağında var olan bütün yapılara, bütün anıtlara bütün inanç merkezlerine aynı saygıyla yaklaşıyoruz ve bunların ayakta kalması ve geleceğe taşınması konusunda çok yoğun bir çaba gösteriyoruz.” şeklinde konuştu.

BARTHOLOMEOS: RUM CEMAATİ OLARAK BU ÜLKENİN BU TOPLUMUN BİR PARÇASIYIZ

Patrik Bartholomeos ise konuşmasında, “Rum ressamların eserleri bu memleketin, Türkiye’nin kültürünün bir parçasıdır. Zaten biz de Rum cemaati olarak bu ülkenin, bu toplumun bir parçasıyız ve öyle hissediyoruz. Buranın yabancısı değiliz, muhacir değiliz, göçmen değiliz doğma büyüme buralıyız.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin yabancısı olmadıklarının altını çizen Bartholomeos, “Muhacir değiliz, göçmen değiliz doğma büyüme buralıyız. Bunun için bizim kültürümüz nasıl ki, Ermeni vatandaşların, Süryani vatandaşların kültürü bu toplumun bu medeniyetin bir parçasıdır. Sayın bakanımıza özellikle teşekkür etmek istiyorum, himayemizde bu serginin organize edilmesini kabul ettiler.” diye konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından Günay ve Bartholomeos serginin açılış kurdelesini kesti. Osmanlı kültürüne önemli katkılarda bulunan İstanbullu Rum ressamların özgün eserlerini gün ışığına çıkartan sergide, Topkapı Sarayı Müzesi Kolleksiyonu’nda yer alan Kapıdağlı Konstantin’e ait tablolar ve onun resimlediği kitapların yanı sıra Armenopulos, Andreadis, Andoniadis, Flora-Kravia, İgum, İkonomidis, Ksantopulos, Mihelidakis, Petridu, Platonidis, Savidis, Skartatos, Sofroniadis,Stavrakis ve Vakalopulos gibi, 19. yüzyıl ve 20. yüzyılın başında belge niteliğinde eserler üretmiş olan ressamların tablo ve ikonaları ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.

Sergi, 30 Haziran 2011 tarihine kadar Topkapı Sarayı Has Ahırlar Sergi Salonu’nda ziyaretçilerine kapılarını açık tutacak.

(CİHAN)

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1137987&title=bakan-g%C3%BCnaydan-greek-terc%C3%BCmesi-itiraz%C4%B1

Yorumlar kapatıldı.