Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Genel Sekreteri Erkam Tufan Aytav çok beğendiğim bir çalışma yapmış. Açıkçası bir bilim adamı olarak, Aytav’ın yaratıcı aklını kıskandım. Üstelik Aytav’ın çalışması beynimi farklı araştırmalar konusunda tetikledi. Ona bu konuda teşekkür borçluyum.Aytav’ın kitabının başlığı Türkiye’de Öteki Olmak… Aytav kitapta sekiz söyleşi gerçekleştirmiş. Sekiz kişi de Türkiye’de azınlıkların ya da kendini azınlık gören etnik-dini-mezhebi toplulukların temsili kişilikleri: …Kitabı iki kere okudum. Önce farklılıklarımıza odaklanarak. Aynı yazarın istediği gibi… Bu okumada insanlarımızı nasıl ötekileştirdiğimizi kolayca görüyorsunuz.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Genel Sekreteri Erkam Tufan Aytav çok beğendiğim bir çalışma yapmış. Açıkçası bir bilim adamı olarak, Aytav’ın yaratıcı aklını kıskandım. Üstelik Aytav’ın çalışması beynimi farklı araştırmalar konusunda tetikledi. Ona bu konuda teşekkür borçluyum.Aytav’ın kitabının başlığı Türkiye’de Öteki Olmak… Aytav kitapta sekiz söyleşi gerçekleştirmiş. Sekiz kişi de Türkiye’de azınlıkların ya da kendini azınlık gören etnik-dini-mezhebi toplulukların temsili kişilikleri:
Yahudiler’i temsilen Mario Levi…
Rumlar’ı temsilen Yorgo Stefanopulos…
Başörtüleri temsilen Hilal Kaplan…
Ermeniler’i temsilen Arus Yumrul…
Süryaniler’i temsilen Zeki Basatemir…
Kürtler’i temsilen Altan Tan…
Aleviler’i temsilen Reha Çamuroğlu…
Çingeneler’i temsilen Aydın Elbasan…
Kitabı iki kere okudum. Önce farklılıklarımıza odaklanarak. Aynı yazarın istediği gibi… Bu okumada insanlarımızı nasıl ötekileştirdiğimizi kolayca görüyorsunuz. İkinci okumam benzerlikleri fark etmek için yaptığım okumaydı. Bu okuma ikincisinden daha zor bir okuma oldu. Ama asıl yapmamız gerekenin bu tür bu okuma olduğunu yıllardır savunuyorum. Çünkü benzerliklerimiz üzerine odaklanırsak yani pozitifte buluşursak farklılıklarımızı kabul edebiliriz.
Altan Tan’a Aytav şu soruyu sormuş:
“…Sizin anneniz Türk babanız Kürt. Peki kendi kimliğinizi nasıl tanımlarsınız?”
Tan’ın verdiği yanıt şöyle:
“Kürt olarak görüyorum kendimi. Ama şarkısıyla, türküsüyle, müziğiyle, atasözleriyle, gelenek ve görenekleriyle de Türk kimliğimi yadsımıyorum. Türkçe’yi çok seviyorum. Yani dolayısıyla kendimi Kürt olarak tanımlıyorum. Ama kültürel olarak da bütün bu saydığım şekilde Türk kimliğinin bütün özelliklerini barındırıyorum. Müzeyyen Senar’dan, Fuzuli’den, Nedim’den, Baki’den Karacaoğlan’a kadar, Pir Sultan Abdal’a kadar bunların tamamını seviyorum, kendimden kabul ediyorum ve bunları da özümsüyorum.”
Söyler misiniz iki gün önce Bismil’de çatışmada ölen vatandaşımız Kürt olmakla birlikte Türk kültürel kimliğinin tüm özelliklerini barındırmıyor muydu? Onun Türk kültürel kimliği üzerine odaklandığımızda Kürt kimliğini kabul etmemiz daha kolay olmaz mıydı?
Bal gibi olurdu ve o şimdi hayatta olurdu.
Önerim Erkam Tufan’ın bu güzel çalışmasını mutlaka okumanız. Benim gibi yapın ama… Benzerliklere odaklanın. Bakın o zaman her şey ne kadar berraklaşacak!
Çekirgelik
İnsanların fikirlerinizi çalmasından endişe etmeyin. Fikirleriniz gerçekten iyiyse zaten kolay kolay sindiremezler. H. AIKEN
http://www.bugun.com.tr/kose-yazisi/151711-turkiye-de-oteki-olmak-makalesi.aspx
Yorumlar kapatıldı.