Dr.med. Sarkis Adam
Çocukluğumdan hatırlarım mahallede arkadaşlarla oyun oynarken sokaktan “Elma şekerci” geçince, bütün arkadaşlar hep beraber annelerimize koşar kendimize birer ELMA ŞEKERİ aldırdık, elma şekerlerimiz elimize gelince hemen oyunu bırakır , büyük bir sevinç ve zevkle elma şekerini önce yalamaya daha sonra da ısırmaya başlardık aramızda bazen heyecandan ve zevkten elmayı ısırırken elma şekerinin tahta sapını da beraber ısıranlar olurdu , ama sonuçtu elma şekeri biter , hepimizin elinde Elma şekerinin tahta sapı kalırdı..Çok üzülürdük, galiba Türkiye de yapılacak Milletvekilliği Genel Seçimleri ile ilgili azınlıkların aday adaylarının son durumu biraz ,bizim elma şekeri hikayesine benzedi.
Ben şahsen 60-70 bin Ermeni’nin yaşadığı bir ülkede, Ermeni Toplumunun, Mecliste mutlaka bir Ermeni milletvekili tarafından temsil edilmeli diyenlerden değilim, ama karşı da değilim, ancak Türkiye’nin bu konjonktürde İnsan Hakları, Azınlık Hakları ve Demokrasi bakımından özürlü olduğu bir ortamda, bir Ermeni veya bir azınlık milletvekilinin tam anlamıyla ve özgürce, kendi iradesiyle azınlık haklarını savunabileceğini, koruyabileceğini ve sorunları gündeme getirebileceğine inanmıyorum.
Azınlıkları çok iyi tanıyan, gerçek demokrat, sağduyu sahibi çağdaş bir Türk aydın milletvekilinin, Türkiye Ermenilerini veya Azınlıklarını haklarını, Ermeni veya azınlıklarının bir milletvekilinden daha iyi savunacağına, daha yararlı olacağına, daha iyi temsil edebileceğini düşünüyorum.
Kendi öz kimliğiyle Meclise gidemeyen, kendi geçmişini anamayan, tarihini hatırlamaya, acılarını özgür iradesiyle dile getirmeyen, aidiyetini açıklamaktan çekincesi olan veya açıklayamayan birinin, ait olduğu toplumun haklarını başarılı bir şekilde savunabileceğini sanmıyorum.
Gelen bilgilere göre açıklanan parti milletvekilliği aday listelerinde, Türkiye Ermeni Toplumunu temsilen bir tek dahi Ermeni veya Azınlık isimi yok, Toplumun olası tüm adayları liste dışı kaldılar, oysa büyük bir popülizm ile gazetelerde uzun uzun yazılardan, tribünlere oynamalardan sonra, eski tas eski hamam misali hiç bir şey değişmedi, çünkü zihniyet hep aynı zihniyet, değişen yalnız dükkanın vitrini, içerdeki mallar ise aynı eski mallar, bence bu yapılan imaj değiştirme, vitrin yapma, demokrat görünme çabalarından başka bir şey değildi. Belki böylesi daha hayırlı, daha gerçeği, daha samimisi, daha doğrusu.
Bence, Türkiye İnsan ve Azınlık Hakları ve Demokrasi Özürlü oldukça bu böyle devam eder.
Dr.med. Sarkis Adam
Yorumlar kapatıldı.