İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Erdoğan Fransız AP Milletvekilini ‘Türkiye’ye Fransız’ Buldu.

Arzu Çakır
Bir Fransız kadın parlamenterin ‘Türkiye’de din özgürlüğü olmadığı’ yönündeki eleştirilerine de “Sizi ben Türkiye’ye davet etmek isterim. Duyduklarınızla hareket ediyorsunuz. Arkadaşımız galiba Fransız ama Türkiye’ye de Fransız. Biz de böyle güzel bir söz var,” diye yanıtladı. Erdoğan’ın sözleri Genel Kurul’da gülüşmelere yol açtı.n sınırının açılmasına ilişkin sorulara da Başbakan Erdoğan, “Eğer Ermenistan yönetimi Ermeni diasporasına karşı bu ürkekliğini atabilirse öyle zannediyorum ki bu işi çözmek daha kolay olacaktır. Bu yapıldığı zaman hemen kapılar da açılır, çözümler çok daha süratle gelişebilir. Yoksa bizim Ermenistan’a karşı kin ve nefret gibi bir duygumuz söz konusu değildir. Bunu da hatırlatmak isterim,” diye yanıtladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Strasbourg’daki Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne hitap etti. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinden Arap dünyasındaki gelişmelere kadar pek çok konuda görüşlerini aktaran Erdoğan, kara çarşaf yasağı nedeniyle Fransa’yı eleştirince, Fransız parlamenterden de Ergenekon kapsamında gözaltına alınan gazeteciler sorusu geldi.
Arzu Çakır | Paris  13 Nisan 2011
Başbakan Tayyip Erdoğan, Başkanlığını AKP’li milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu’nun yaptığı ve dönem başkanlığını Türkiye’nin yürüttüğü Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) İlkbahar Oturumu’na konuk başbakan olarak katılmak için Strasbourg’a geldi. Bir gün önce Türkiyeli göçmenlerle bir araya gelen Erdoğan, ziyaretinin ikinci gününde AKPM Genel Kurulu’na katılarak bir konuşma yaptı.
Avrupa içinde kutuplaşmanın giderek şiddetlendiğini üzülerek gözlemlediğini anlatan Erdoğan, bu durumun bazı ülkelerde artık devlet kademesine görüldüğünü, siyasi partilerin bu kutuplaşmadan prim yaparak oy kazanmaya çalışmalarının da olayın vahametini artırdığını dile getirdi. Erdoğan, “Son dönemlerde Avrupa içinde yükselen ırkçılık, hoşgörüsüzlük, ayrımcılık Avrupa’dan çok çevre coğrafyadaki halkları tedirgin etmektedir. Popülizm uğruna, oy alabilmek ve seçilebilmek hırsıyla, en temel insani değerlerin, en temel hakların, özgürlüklerin baskı altına alınması, sadece o ülkenin halkına değil, tüm Avrupa’ya, bu geniş coğrafyaya yapılmış en büyük haksızlık ve kötülük olacaktır. Tarihi savaşlar üzerinden okuyanlar geleceği barış üzerine inşaa edemezler,” dedi.
Erdoğan Türkiye ile İspanya’nın eş başkanlığını yürüttüğü Medeniyetler İttifakı girişimine 100’den fazla ülkenin üye olmasının önemine de dikkat çekerek, Müslüman ve Hıristiyan dünyasının ilişkisine haçlı seferleri penceresinden bakılamayacağını vurguladı ve “Haçlı Seferlerini derin hafızasından silemeyenler, kendi toplumlarına da bölgelerine de dünyaya da barış ve hoşgörü vaat edemezler,” dedi.
Türkiye’nin Fransa’dan aldığı laiklik kavramını yaşattığını ve özellikle yeni iktidarın ‘İslam, laiklik ve demokrasinin bir arada yaşayabileceğini’ tüm dünyaya gösterdiğini dile getiren Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin bu haliyle içinde bulunduğu coğrafyaya model olduğunu da belirtti. Konuşmasında dini hoşgörüsüzlük ile dini çatışmalardan siyasi rant elde etme çabalarının son derece tehlikeli olduğunu da vurgulayan Erdoğan, “Küreselleşen bir dünyada, yalıtılmış huzur adacıkları oluşturmanın mümkün olmadığını görmek durumundayız. Bugün, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan yükselen özgürlük ve hak taleplerine, Avrupa kulak tıkayamaz. Demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere, sadece bir kesimin layık olduğunu iddia etmek, demokrasiyi kimi toplumlar için ‘henüz erken’ görmek, en az ırkçılık kadar tehlikelidir,” dedi.
“Arap Dünyasına Model Ülke”
Erdoğan, Libya, Tunus, Mısır, Bahreyn’deki isyanlarla ilgili Türkiye’nin tavrını da değerlendirdi. Bölgedeki tüm taraflarla yoğun bir temas trafiği yürüttüklerini belirterek, “Taraf tutmuyoruz, çıkar peşinde, rol kapma yarışında değiliz. Aktif ve ilkeli dış politikamızla, sadece ve sadece bölgenin huzur, barış ve istikrarı için çözümler üretmeye çalışıyoruz,” diye konuştu.
AB üyeliği
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği konusuna da değinen Başbakan Erdoğan, “Bu konu kimi ülkelerde iç politika malzemesi yapılmayacak, seçimlerde istismar aracı olarak kullanılamayacak kadar hayatidir,” diyerek Türkiye’nin, yapay bahanelerle, popülist gerekçelerle engellenmesi ve müzakere sürecinde önüne yeni engellerin çıkarılmasının anlaşılabilir olmadığını dile getirdi. AB’nin Türkiye’ye verdiği sözü tutmasını beklediklerini söyledi.
Gazetecilere gözaltı
Erdoğan parlamenterlerin de konuya ilişkin sorular yöneltmesi üzerine gazetecilerin gözaltına alınmasıyla ilgili olarak da “Sekiz yıl öncesine kadar, demokrasi dışı odaklardan, özellikle çetelerden ve mafyadan talimat alarak manşet atan, yazı yazan bazı basın-yayın organları, bugün tamamen özgür ve serbest biçimde yayınlarını sürdürmektedir. Bazı tutuklama ve gözaltıların, Avrupa’da basın özgürlüğüne müdahale olarak algılandığını biliyoruz ama Avrupa’da, darbelere çanak tutan, darbeleri teşvik eden gazete ve gazetecilerin olmadığını da hatırlatmak isterim,” dedi. Halen 26 gazetecinin gözaltında olduğunu belirten Erdoğan, Konsey’e konuyu izlemek üzere gözlemci göndermesini istediğini de açıkladı. Erdoğan, Ahmet Şık’ın tutuklanmasının yürütmenin değil, yargının bir eylemi olduğunu da dile getirdi. Erdoğan, “Hep işinize geldiğinde bağımsız yargıdan bahsediyoruz, bağımsız yargıyı her yerde savunuyoruz ama Türkiye’ye gelince, Türkiye’de bağımsız yargı istemiyorsunuz. Ya? Yürütmeye bağımlı bir yargı istiyorsunuz. Kusura bakmayın yürütmeye bağımlı bir yargı yok. Bağımsız bir yargı var, bağımsız yargı da görevini yerine getiriyor” dedi.
Bir soru üzerine Türkiye’nin azınlıklar politikasını eleştiren Fransa’nın Romanlara davranışlarını, kara çarşafı yasaklayarak kişisel özgürlüklere saygı duymadığını dile getiren Erdoğan, “Türkiye’yi bu noktada yargılama gayreti içerisine girenler, önce kendilerine bir baksınlar, kendilerini önce bir değerlendirsinler. Ondan sonra da bizi yargılasınlar,” diye konuştu.
“Siz Türkiye’ye Fransız Kaldınız Galiba”
Bir Fransız kadın parlamenterin ‘Türkiye’de din özgürlüğü olmadığı’ yönündeki eleştirilerine de “Sizi ben Türkiye’ye davet etmek isterim. Duyduklarınızla hareket ediyorsunuz. Arkadaşımız galiba Fransız ama Türkiye’ye de Fransız. Biz de böyle güzel bir söz var,” diye yanıtladı. Erdoğan’ın sözleri Genel Kurul’da gülüşmelere yol açtı.n sınırının açılmasına ilişkin sorulara da Başbakan Erdoğan, “Eğer Ermenistan yönetimi Ermeni diasporasına karşı bu ürkekliğini atabilirse öyle zannediyorum ki bu işi çözmek daha kolay olacaktır. Bu yapıldığı zaman hemen kapılar da açılır, çözümler çok daha süratle gelişebilir. Yoksa bizim Ermenistan’a karşı kin ve nefret gibi bir duygumuz söz konusu değildir. Bunu da hatırlatmak isterim,” diye yanıtladı.

http://www.voanews.com/turkish/news/Erdogan-Fransiz-AP-Milletvekilini-Turkiyeye-Fransiz-Buldu-119789274.html

Yorumlar kapatıldı.