İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘Hoşgörü’de model ülke Türkiye

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in moderatörlüğünde gerçekleşen panelde konuşan Bartholomoes, dini liderlerin savaşın karşısında olması ve barışın tesisi için çalışması gerektiğinin altını çizerek “Değişim ve hoşgörü bağlamında Türkiye’yi bir model olarak değerlendireceğiz. Küresel barışın tesis edilmesi ve doğal çevrenin korunması konusunda yapılacak değişiklik vatandaşlara umutlu olmayı öğütlemektedir. Bizce Türkiye, kendi ekonomik kalkınması, çok kültürlülüğe açık oluşu, kültürel, tarihi, demokratik ve dini hoşgörüsü ile bir örnek olarak algılanabilir” dedi. Appeal of Concience Vakfı Başkanı Haham Arthur Schneier ise kimsenin kimseyi ötekileştirmeye hakkının olmadığını söyleyerek, din adına suç işlenemeyeceğini kaydetti. Böyle bir suçun aslında ‘dine karşı’ işlenmiş olacağını dile getiren Schneier, “Ötekini kabul etmek. Siz beni kabul ederseniz, ben de sizi kabul ederim, ben kendim yaşamak istiyorum, sizin de yaşamanızı istiyorum. Başkalarının kutsalına saygı önemli. Ben Tevrat kitabının yakıldığını gördüm. Kuran’ın ya da bir Sinegog’un yakıldığında da aynı acıyı çekiyorum. İnsanlar olarak birbirimizin acılarını hissedebiliyoruz” şeklinde konuştu.

—————
İstanbul’da ilk kez düzenlenen ‘Değişim Liderleri Zirvesi’nde farklı inançlar ve ortak değerler’ başlıklı panelde konuşan dini liderler, hoşgörü ve diyalog mesajları verdi.
Fener Rum Patriği Bartholomoes, Türkiye’nin hoşgörü ve çok kültürlülük açısından örnek bir model ülke olduğunu belirtti. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in moderatörlüğünde gerçekleşen panelde konuşan Bartholomoes, dini liderlerin savaşın karşısında olması ve barışın tesisi için çalışması gerektiğinin altını çizerek “Değişim ve hoşgörü bağlamında Türkiye’yi bir model olarak değerlendireceğiz. Küresel barışın tesis edilmesi ve doğal çevrenin korunması konusunda yapılacak değişiklik vatandaşlara umutlu olmayı öğütlemektedir. Bizce Türkiye, kendi ekonomik kalkınması, çok kültürlülüğe açık oluşu, kültürel, tarihi, demokratik ve dini hoşgörüsü ile bir örnek olarak algılanabilir” dedi.
DİN ADINA SUÇ OLAMAZ
Appeal of Concience Vakfı Başkanı Haham Arthur Schneier ise kimsenin kimseyi ötekileştirmeye hakkının olmadığını söyleyerek, din adına suç işlenemeyeceğini kaydetti. Böyle bir suçun aslında ‘dine karşı’ işlenmiş olacağını dile getiren Schneier, “Ötekini kabul etmek. Siz beni kabul ederseniz, ben de sizi kabul ederim, ben kendim yaşamak istiyorum, sizin de yaşamanızı istiyorum. Başkalarının kutsalına saygı önemli. Ben Tevrat kitabının yakıldığını gördüm. Kuran’ın ya da bir Sinegog’un yakıldığında da aynı acıyı çekiyorum. İnsanlar olarak birbirimizin acılarını hissedebiliyoruz” şeklinde konuştu.
BAŞBAKAN’IN KIZI DA PANELDE
Appeal of Concience Vakfı Başkanı Haham Arthur Schneier, Fener Rum Patriği Bartholomoes, Türkiye’nin Yahudi Cemaati Hahambaşı Isak Haleva, George Washington Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hossein Nasr, Vatikan Dinler arası Diyalog Konseyi Genel Sekreteri Başpiskopos Pier Luigi Celata’nın konuşmacı olarak katıldığı paneli Başbakan Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan da izledi.
Yeni Şafak
 http://www.risalehaber.com/news_detail.php?id=101314

Yorumlar kapatıldı.