Ohannes Conkar
21 Şubat 1944 – 21 Şubat 2011, Misak Manuşyan ile 22 arkadaşının Nazilerin Valérian Tepesinde de kurşuna dizildiği günün altmış yedinci senesi. Altmış yedi sene önce bugün Fransa Paris’de işbirlikçi Fransa Hükümeti Vichy ve Fransız sivil polisleri ve Nazilerin tabiki sonucu, yakalandıkları ve iki ay işkence görerek, üç gün içinde mahkemeleri yapılarak kurşuna dizildiği gün.
21 Şubat 1944 – 21 Şubat 2011, Misak Manuşyan ile 22 arkadaşının Nazilerin Valérian Tepesinde de kurşuna dizildiği günün altmış yedinci senesi. Altmış yedi sene önce bugün Fransa Paris’de işbirlikçi Fransa Hükümeti Vichy ve Fransız sivil polisleri ve Nazilerin tabiki sonucu, yakalandıkları ve iki ay işkence görerek, üç gün içinde mahkemeleri yapılarak kurşuna dizildiği gün.
Ölüm her yerde aynı
İnsan bir kere ölür
Fakat ne mutlu can verene
Halkların kurtuluşu için. (Bir Ermeni devrim şarkısı)
21 Şubat 1944 – 21 Şubat 2011, Misak Manuşyan ile 22 arkadaşının Nazilerin Valérian Tepesinde 21 Şubat 1944’de kurşuna dizildiği günün altmış yedinci senesi. Altmış yedi sene önce bugün Fransa Paris’de işbirlikçi Fransa Hükümeti Vichy ve Fransız sivil polisleri ve Nazilerin tabiki sonucu, yakalandıkları ve iki ay işkence görerek, üç gün içinde mahkemeleri yapılarak kurşuna dizildiği gün. Bu direnişcilerin içinde bir kadın olan Olga Bancic ise Almanya’nın Stuttgard şehrine götürülerek on Mayıs’da başı kesilerek öldürüldü.
Hepsi yirmi üç kişiydi. Ne yazık ki o zamanın medyası ise bu direnişcileri savunacakları yerde, para karşılığı, Nazilere ve Nazilerin muhimmat getiren trenlere yapılan suikastleri yapan Haydutlar diyeceklerdi. Gerek Le Matin ve Vichy Hükümetinin yayın organlarından Paris-Soir ve günlük ulusal basını.
Paris-Soir’ın 22 Şubat 1944 tarihli sayısı “Misak Manuşyan’ın suç ortaklarından ‘direnişciler’ Yahudi Raymon ve Alfonso, hâkimlere Dr. Ritter suikastını anlattılar manşetiyle çıkacaktı”.
Mélinée Manouchian’ın kocası, yoldaşı, sevgilisi, Misak Manuşyan’ı anlattığı kitabını bu üçüncü kez okuyup, her seferinde de gözyaşlarıma mani olamadım. Acaba kendim içinmi ağlıyordum, yoksa Mélinée için mi? Yoksa 23 arkadaşının kurşuna dizildiği için mi? Hayatları için mi? Yaşamlarının en güzel çağında Fransa’nın kurtuluşu için, Nazilere karşı, yer altı direniş örgütü kurdukları ve Fransa için öldükleri için mi?.
Vichy Hükümetinin, sivil polislerinin, Nazilerle işbirliği içinde haraket edeerek, Fransa’nın kurtuluşu için Nazilerle mücadele eden, bu grupları niçin yok etmek için uğraştı!
II. Dünya savaşı bitip, kurtuluşa geçtiği gün ise 21 Şubat 1945’de ilk resmi anma töreni düzenlendi, buna ordu’da katıldı. Paris’de Ağustos ayında, 1944 yılında kurtuluşun ertesinde Manuşyan’ın direniş yoldaşı, Arsen Çakaryan Ivry mezarlığında anma konuşması yaptı. Her iki anma gününde de Mélinée Manouchian’da kocası Misak Manuşyan’ın kabri başındaydı.
Paris Belediyesi ise 4 Kasım 1978’de Ivry Mezarlığı’na dikilen “21 Şubat 1944’de kurşuna dizilen yirmi üçler adlı büstü yapan ise heykeltıraş Ara Harutyan’ın eseriydi. Mélinée ise büstün açılışını yaptı.
Direnişcilerin anısını yalnızca büstler ve anma törenleriyle değil, sokaklara, parklara, Paris’de bir sokağa, Paris’in banliyölerine, “Manuşyan Grubu” adı verilmiştir.
Ve 21 Şubat 2009’da Misak Manuşyan ve arkadaşlarının 65. ölüm yıldönümünde Paris Belediyesi, Misak ve Mélinée’nin 1941 sonbaharında 1944 Kasım’ına kadar oturdukları Plaisance Sokağı 11 numaralı eve bir plaket yerleştirdi. “Misak ve Mélinée Manouşyan burada yaşıyorlardı. Misak Manuşyan, FTB-MOI Paris bölgesi askeri sorumlusu, 16 Kasım 1943’de tutuklandı ve Naziler tarafından 21 Şubat 1944’de Valérian Tepesinde 21 yoldaşıyla kurşuna dizildi. Fransa için, özgürlük için öldü”.
Manuşyan Grubu eylemlerini hep Nazilere karşı düzenledi. Bu eylemlerinde Fransızlara, sivillere gelmemesine büyük bir itina gösterildi. Eylemlerini en ince detaylarına göre planladılar. Şüpheye yer bırakmayacak kadar incelediler.
Evet Misak ve Mélinée, 1915’lerin yetimleriydi. Türkiye’de doğdular. Misak Adıyaman’lıydı, dört kardeşlerin içinde en küçüğüydü. Mélinée ise İstanbul’da doğdu. Babasının nasıl öldüğünü ise hatırlamıyordu, annesi üç çocukla kalınca, Adapazarı’nda Amerikan Protestan okuluna yerleştirdi. O da üç kardeşin en küçüğü idi. Misak ağabeyi Garabet ile birlikteydi, anne, babasına ve diğer kardeşlerine ne olduğunu hatırlamıyor!.. Mélinée’de ablasıyla beraber kalıyor, annesi ve diğer kardeşini hatırlamıyor!.. Her ikiside ailelerinin ne olduğu hakkında bir bilgiye sahip değiller ne yazık ki!.. Ama en azından ne olduklarını çok iyi biliyoruz…
Bir sitede Adıyaman’a, bir sokağa Misak Manuşyan adının verilmesini isteyen/öneren yazı okumuştum.
İşte 23’lerin isimleri.
“Thomas Elek / Macar / 18 yaşında
Roger Rouxel / Fransız / 18 yaşında
Wolf Wajsbort / Polonyalı / 18 yaşında
Rino Della Negra / İtalyan / 19 yaşında
Maurice Fingercwajg / Polonyalı / 19 yaşında
Leon Golgberg / Polonyalı / 19 yaşında
Robert Witchitz / Fransız / 19 yaşında
Georges Cloarec / Fransız / 20 yaşında
Marcel Rayman / Polonyalı / 21 yaşında
Spartaco Fontano / İtalyan / 22 yaşında
Cesare Luccarini / İtalyan / 22 yaşında
Jonas Geduldig / Polonyalı / 26 yaşında
Celestino Alfonso / İspanyol / 27 yaşında
Willy Szapiro / Polonyalı / 29 yaşında
Olga Bancic / Rumen / 32 yaşında
Amedeo Usseglio / İtalyan / 32 yaşında
Szlama Grzywacz / Polonyalı / 34 yaşında
Stanislas Kubacki / Polonyalı / 36 yaşında
Misak Manuşyan / Ermeni / 37 yaşında
Joseph Boczov / Rumen / 38 yaşında
Emeric Glasz / Macar / 42 yaşında
Antoine Salvadori / İtalyan / 43 yaşında
Arpen Tavityan / Ermeni / 44 yaşında
Bu isimlere direniş sırasında yine Naziler tarafından öldürülenler veya Krematoryumda yakılarak öldürülen, altı Ermeninin isimleri :
Vahriç Vacaraganyan. 1942’de öldürüldü.
Arpen Tavityan (Manukyan). Kurşuna dizildi.
Luiza Aslanyan (Lass). Krematoryumda öldü.
Arpiar Aslanyan. Toplama kampına götürülürken öldü.
Avedis Tulumciyan. Toplama kampına götürülürken öldü.
Hayg Tıbiryan. Kurtuluş’tan birkaç saat önce işkence edilerek öldürüldü.
Manuşyan Grubu’ndan hayatta kalan Ermeniler (partizanlar): Aleksan Konstantinyan, Arsen Çakaryan, Diran Vosgeriçyan,
Henri Karayan, Meline Manuşyan. (s. 118)”
23’leri bugün saygıyla anıyorum ve bizlere bu kitabı yazarak, kendinden ve Misak Manuşyan’dan iz bırakan Mélinée Manouchian’ıda saygıyla anarak.
06 Şubat 2011
Kaynakça : Bir Özgürlük Tutsağı – MANUŞYAN / Mélinée Manouchian) Aras Yayınları. /
__._,_.___
Yorumlar kapatıldı.