Dağlık Karabağ Dışişleri Bakanlığı Basın Merkezi, Uluslararası Kriz Grubu (ICG) tarafından hazırlanan “Ermenistan ve Azerbaycan: Savaşı Önlemek” raporuyla ilgili bir açıklama yayınladı.Açıklamada “Bilindiği gibi bugün müzakere sürecinde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin görüşlerini, Karabağ tarafından verilen yetkilere göre, Ermenistan Cumhuriyeti temsil ediyor. Ancak Dağlık Karabağ-Azerbaycan ihtilafının barışçı yolla çözülmesini isteyen sürece katılan tüm taraflar ve sivil kısım, Uluslararası Kriz Grubu da dahil, bu süreçte son sözünün Dağlık Karabağ yönetimi ile halkına ait olduğunu anlamalı.
Bu rapor Dağlık Karabağ’dan binlerce kilometre bir yerde yazıldı. Raporu hazırlayanlar ise hiçbir zaman Dağlık Karabağ’ı ziyaret etmedi. Son zamanlarda İstanbul’a yerleşen Uluslararası Kriz Grubu (ICG) Avrupa Programı Direktörü Sabine Freizer ise, basında yer alan haberler ve sık sık gerçeğini yanıstmayan bilgilere dayanarak ihtilafın taraflara tavsiyelerde bulunuyor.
ICG ihtilaf değil, ihtilafın sonuçlarını çözmeyi öneriyor. Bu yaklaşım ise ateşe yağ atıyor. Sabine Freizer, galiba bilinçsiz olarak, yeni bir kriz yaratıyor. Bu ise Azeri-Türk tandemi çıkarına. Freizer’in Dağlık Karabağ sorununun çözüm sürecinde Türkiye’nin arabulucu bir rol oynamasıyla ilgili isteği bir tesadüf değil. Dolayısıyla Uluslararası Kriz Grubu’na Kriz Yaratan Grubu adını verirsek, daha doğru olacak” ifadeleri kullanıldı.
Brüksel merkezli düşünce kuruluşu tarafından hazırlanan raporda, “İki ülke arasındaki silahlanma yarışı, sınır bölgesinde artan çatışmalar, iğneleyici savaş yanlısı söylemler ve barış görüşmelerinin fiilen durma noktasına gelmesi Ermenistan ile Azerbaycan’ın yeniden savaşa girme olasılığını artırıyor” ifadesi kullanıldı.
Bu raporda “Azerbaycan’ın topraklarının yüzde 16’sı işgal edilmiş”, “Azerbaycan Minsk grubu tekliflerini kabul etti, ancak Ermenistan bunları henüz kabul etmedi” gibi tek taraflı yaklaşımlara da yer verildi.
http://www.tert.am/tr/news/2011/02/18/icgnkr/
Yorumlar kapatıldı.