ALAIN GRESH/PARİS – Istanbul – 08.01.2011
Le Monde diplomatique’in Ortadoğu uzmanı Alain Gresh, İskenderiye’deki kilise saldırısının arkaplanını anlattı: Arap milliyetçiliğinin zayıflaması, farklı inanç gruplarının kendi içine kapanmasına neden oldu.
İskenderiye’de Kıptî kilisesine düzenlenen saldırıyı herkes kınadı. “Saldırıyı Müslüman dünyasında sadece bir avuç insan protesto etmeye cesaret edebildi” yorumlarının aksine El Ezher’den Hizbullah’a, Suudi Arabistan’dan Müslüman Kardeşler’e, Sünnilerden Şiilere tepki göstermeyen neredeyse kalmadı. Buna karşılık ülkede büyük protesto gösterileri düzenlenmemesinin aslında çok basit bir nedeni var: Diğer Arap ülkelerinde olduğu gibi Mısır’da da ne Kıptîlerle ne de örneğin Filistin’le ilgili gösteri düzenlemek serbest.
Arap Hıristiyanları etnik bir grup değil
Peki bu saldırının bölgenin geçirdiği dönüşüm sürecinde nasıl bir anlamı var? Bir kere Doğu’nun Hıristiyanları etnik bir topluluk değildir: Ne dilleri, ne kültürleri ne de gelenekleri onları toplumun geri kalanından farklı kılar. Arap Doğu’nun ana unsurlarıdır ve 19. yüzyıl Rönesans hareketi ile Arap milliyetçiliğinin ortaya çıkmasında önemli katkıları olmuştur. Batı’nın çabalarıyla bu milliyetçiliğin zayıflaması, farklı eğilimlere sahip İslamcı bir söylemin doğmasına ve bütün azınlıkların kendi inançları doğrultusunda örgütlenmesine neden oldu. Her ülke bu deneyimi farklı şekilde yaşadı. Örneğin Lübnan’daki Hıristiyanlar siyasi ve ekonomik hayatın önemli aktörleri oldular; Filistin’de işgal ve ekonomik kriz mağduru Hıristiyanların çoğu göç etmek zorunda kaldı. Irak’ta Amerikan işgalinin neden olduğu çöküşün kurbanı oldular. Suriye’de rejimin koruması altında yaşıyorlar.
Kaynak: taraf.com.tr
Yorumlar kapatıldı.