Erol Özkoray – Konferans  Ohannes Conkar

22 Kasım 2010, Saat 21.30’da burada bir konferans verildi. Konferansa davetli olarak gelen ise Türkiye’de siyasette ve Turgut Özal, Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit’in ve bir çok siyasetçinin danışmanlığını yapmış, gazeteci ve yazar Erol Özkoray’dı.

Bizlere Türkiye siyasetinden örnekler verdi. Ergenekon gibi yapılanmaları ve ‘derin devlet’ derin devleti anlattı. Ve Hrant Dink’i nasıl tanıdığını, Hrant Dink suikaste uğradığında Paris’te olduğunu, bir yere gittiğini ve orada Hrant Dink’in vurulduğunu gözyaşları içinde kendisine söylendiğini ve o anda kendisininde gözyaşlarını tutamadığını oradakiler ile birlikte ağladıklarını anlattı.

TURQUIE : LE PUTSCH PERMANENT, (Sürekli Darbe) adlı kitabını tanıttı ve kitaptan bazı pasajlar okudu.

Jean Sirapian’da bir konuşma yaparak, bu konuda açıklamalarda bulundu. Ayrıca iki kitabını da alıp, adıma imzalattım. “La Mémoire Blessée” ve “Planète Politique” adlı kitaplarını. İki kitabı da Fransızca…

Bir kez daha açıkca, herkesin bildiği gibi Hrant Dink suikast’ının kimler tarafından organize edildiğini ve kimin tarafından verilen emirle suikast düzenlendiğini söyledi.

Bunlar hep bilinen ve yazılan konular, dört senedir ezberledik ve umudumuzuda kaybetmek üzereyiz!..

Kimler tarafından tehdit edildiği, valiliğe kimler tarafından çağrıldığı, hangi konudan sonra düğmeye basıldığı, ölümüne karar verildiği ve kimin tarafından emir verildiğini açıkca söyledi.

Derin devletin parmağı olan hiç bir konunun ortaya çıkarılmayacağını 85 yıldır, öğrendik-öğrettiler. Devletin 2005 senesinden beri organize ettiği bir suikastı, kendisinin açıklığa kavuşturmasını beklemek beyhudedir. Tüm devlet yetkililerin, görevlilerin işin içinde olduğu bilinen bir gerçektir. İki senedir tüm devlet görevlileri bildiği halde korumaya alınmadığı, korunmadığı ölmesine göz yumulduğu da bilinen gerçeklerdendir.

Kürt sorunu, Kıbrıs sorunu, Ermeni sorunu, Dağlık Karabağ sorunu, Alevi konulardan sorunlara da değindi konuşmasında. Daha bir çok konu olmasına rağmen bazı konular varki yazmak istesem bile yazamam. O konuları da kitabı alarak okuyun derim.

***

Önsöz, Nikos Lygeros alıntılar.

Erol Özkoray, sadece bir gazeteci ya da bir entelektüel, Albert Camus anlamında barış için gerçek bir savaşçı değildir.
Adlı kitabında sadece bir broşür fakat bir iddianame değildir.

Emile Zola gibi, o da sadece o suçluyor gibi cümle gücüne sahiptir. Aynı zamanda AB’nin “gizli plan” ortaya çıkmasında bir katalizör rol oynadığını gösteriyor.

“sinsi totalitarizmin.” Türkiye’de ne bir cumhuriyetçi ve laik bir ülke değil, dış dünyanın iddialarına rağmen ılımlı bir Müslüman ülke olduğunu çelişki gibi göstermektedir.

Onun için gizlenme hükümetin politikası hakkında aldattığı da değildir. O gerçek gücü askerin elinde olduğunu bilir.

Ergenekon soruşturması O’nun analizi açık ve kesindir. […]

[…] O bile Cassandra ki, peygamber rolü yok, ama lucidly halkının geleceğe bakıyor ve hâlâ bir iken özgür insanlar önleyebilir hiçbir geçmişe sahip ülke değil, aynı zamanda geleceği yok bir kişidir.

Bu kitabı okumak bir barış savaşçıları için bir zorunluluktur.

Erol Özkoray : AB yolundaki Türkiye, ne yeşil faşizme, ne de haki militarizme mahkûmdur.
Gazeteci Erol Özkoray’ın altı kitaptan oluşan siyasi dizisinin ilk eseri “Totaliter Türkiye Çiftliği – Siyasi yazılar ve söyleşiler” Ragıp Zarakolu’nun yönetimindeki Belge Yayınları’ndan çıktı. Attila Tuygan’ın yayına hazırladığı 504 sayfalık kitap Özkoray’ın
1978-2006 yılları arasındaki 28 yıllık söyleşi ve röportaj’ları yer alıyor…

Türkiye’nin siyasal rejimi henüz çok çağdışı ve Avrupa’da arkaik olduğu biliniyor.

Bu, Türk ordusunun gerçek gücü olan bir “gizli totalitarizm” dir. Askeri oluşan “Milli Güvenlik Konseyi”, gibi çeşitli kurumlar, kontrol için tasarlanmıştır ve sivil hükümeti sansür eder.

1980 askeri darbe planı, daha iyi askeri kurmak için, 1982 Anayasası’na dayanmaktadır. Kürt sorunu, Kıbrıs sorunu, Ermeni soykırımı: Türk devletinin kırmızı çizgileri listeye olan “Milli Güvenlik Siyaseti Yasası” olarak adlandırılan bir sözde gizli kurulması da vardır. Bu büyük sorunlara çözüm yok, bu sistemde askeri saltanatı yüce tutmakla mümkündür.

Şizofreni gerçek güç seçilmiş ait hiçbir zaman bu rejim, yazarı diyet tarafından nitelikli “Coup d’Etat kalıcı.

“AB’ye katılım sürecinin ülkedeki siyasi normalleşmesine çok katkısı var. Bu bağlamda, Türk ordusuna karşı ” Ergenekon” darbesi bu gücü kırmak için ilk kusurdur. Ancak daha yapılacak çok iş var.

Erol Özkoray bir entelektüel olarak Türk ordusu’na meydan okuyan ilk gazeteci-yazar. 2000 yılında askeri engelleme demokratikleşme gücene karşı kendini hazırlar ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girişini engeller. Devletin önemli dava olduğunu ve kendisine karşı getirdiği toplam 15 dava açıldı. Hrant Dink ve Orhan Pamuk, Edebiyat Nobel Ödülü’nü aldı. Ulusal basın onun linç edilmesi için, olumsuz yazılar kaleme alarak o ortamı sağladılar. Ermeni gazeteci Dink’in Müşterek Kurmay dışında bir derin devlet emriyle öldürüldü ve Orhan Pamuk hayatını kurtarmak için Amerika Birleşik Devletleri’ne sığındı. Özkoray Paris ve İstanbul arasında yaşıyor.

İçindekiler :

Önsöz
Giriş
Bir şizofreni sistemi
“Sürekli darbe”
Yakalanan Türk ordusu: Ergenekon
Zaman istisna kural olur
güç
kriz Strateji Kanunlaştırma
güç kırmızı çizgiler
totaliter ve faşizmin kaynakları Türk Devleti
sivil askeri
Medyanın
zulüm.
Dördüncü Cumhuriyet sonu
Faylar, kültürel ve etnik siyaset

TURQUIE :
LE PUTSCH PERMANENT
Erol ÖZKORAY

Préface par Prof. Nikos Lygeros
Collection : Vie Politique – Institut Tchobanian
Sayfa : 52
Fiatı ; 9,90 Euros
Toplama : Siyasi hayat – Enstitüsü Tchobanian
Eylül ; 2010

Erol Özkoray’ın çıkan kitapları :

Ordu Ne İşe Yarar?
Kafkesk Dava
Belge Yayınları
Fiatı : 6.00 TL.

Totaliter Türkiye Çiftliği: Siyasi Yazılar ve Söyleşiler, 1978-2006
Belge Yayınları
Fiatı : 16.00 TL.