Yine Profesör Halaçoğlu,
Ahtamar Surp Haç Kilisesi ayini sonrası, bazı kişilerin kimliklerine Hıristiyan yazdırması nedeniyle söz konusu edilen Müslümanlaşan Ermeniler konusunda yine Eski Tarih Kurumu Başkanı Profesör Halaçoğlu gündeme geldi. Uzun bir yazıda şöyle diyor Halaçoğlu:
“2007 yılında Kayseri’de Avşarlar sempozyumunda bir konuşma yapmıştım. Bu konuşmamda, ‘Kendisini Kürt ve hatta Kürt Alevi gösteren Ermeni Dönmeleri’nden bahsetmiştim. Yer yerinden oynamıştı ve benim kafatasçılığım dahil söylenmedik söz ve hakaret kalmamıştı. Konu öylesine sunulmuş ve çarpıtılmıştı ki, yargısız infaza uğramıştım. Halbuki gerek Türkiye’deki Ermeni soykırımını savunanlar, gerekse diaspora, Anadolu’da yaşayan Ermeniler nerede diye sormaktaydılar.
Sözlerimde ne Kürtlere ne de Alevi vatandaşlarımıza hakaret vardı. Ben, bir bilim adamı olarak nerede olduklarını belgeyle açıklamıştım. O zamanki söylediklerimin tümü Amerikan arşiv belgelerine dayanmaktaydı ve hatta isim ve köy adlarına kadar bilgi bulunmaktaydı. Arşiv belgesi Ermeni asıllı görevliler tarafından hazırlanmıştı ve raporun adı da “Ermeni Kürtleri” ismini taşımaktaydı. Bu belgede hangi Ermeni cemaatinin hangi Kürt aşireti ismini aldığı, bunların bulundukları yerler ile alt birimleri ve oturdukları köylere kadar her şey kaydedilmişti. Ama bana bu bilgileri nereden aldığım hiç sorulmadı. Sadece neden konuştuğum ve bunu açıklamakla ırkçılık yaptığım suçlamalarında bulunuldu. Bugün ne oldu da beni darağacına çektikleri bir konuda rahatça herkes binlerce Ermeni’nin bu şekilde Müslüman kisvesi altında olduğunu söyleyebilmekteler…
“Mahalle baskısından kurtuldukları” iddiası tamamen safsata. Çünkü o tarihte beni o bölgeden arayan vatandaşlarımız bunların hepsini bildiklerini ifade etmişlerdi ve gerçekten de başta Patrik Hazretleri olmak üzere herkes kimlerin ve hangi köylerin bu şekilde “kripto ermeni” olduğunu bilmekteydi…Benim tespitim bugün en azından 500 bin Ermeni’nin bu şekilde bulunduğudur.”1
Sayın Halaçoğlu, günah çıkarıyor. Öncelikle bir bilim adamının, ben Kürdüm, ben Ermeni’yim diyene hayır sen Türksün demesi, kusura bakmasın ama kelimenin tam anlamıyla ırkçılıktır. Nitekim bu durum bazı bilim adamları tarafından da açıkça dile getirmiştir:
“Tarihçi Dr. Mehmet Ali Kılıçbay: O lafları eğer o şekilde söylediyse A’dan Z’ye yanlış… Köken hissetme meselesidir. Kimse kökenini bilemez. Hele Türkiye’de 3-5 kişi bilebilir, ama uzak geçmişi bilmek mümkün değil. Türkiye bir harman. Adam kendisini Kürt hissediyorsa Kürt’tür, Türk hissediyorsa Türk’tür. Kürdüm dedi diye öldürecek misin? Kalkıp ’sen Kürt değilsin’ demek kadar saçma bir şey olamaz. Bunlar bir tarihçiye yakışmayacak laflar.
Sosyolog Doç. Dr. Suavi Aydın (Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi): Anadolu’nun karmakarışık bir yapısı vardır. Kürtler içinde Türkmenlerden gelip Kürtleşenler olduğu gibi, Türkler içinde de Kürtlerden gelip Türkleşenler olmuştur. Kökene bakarak etnisite hakkında karar veremiyiz. Bunlar 19. yüzyıl tarihçiliğinde kaldı. Artık vazgeçmeleri gerekir.
Prof. Baskın Oran: Önce Adem ile Havva’nın, arından da Lucy’nin Türk olduğunu ilan etmenin zamanı geldi. (1974 yılında Fransız Maurice Taieb ile Amerikalı paleontolog Donald Johnson’un ekibinin Doğu Afrika’da Etiyopya’nın Hadar bölgesinde buldukları yaklaşık 4 milyon yıl yaşındaki 105 cm boyundaki Australopithecus afarensis fosiline Lucy adı verildi).”2
Profesör Halaçoğlu, bunları söylerken, bir yandan bazı Kürtleri Türk, Kürt Alevileri Ermeni ilan ediyor, diğer yandan 1915 soykırımında öldürülenlerin sayısını azaltmak istiyor. 1915’te ölenlerin sayısını 250.000’lere kadar indirdi. Bu rakama Murat Bardakçı bile itiraz etti, Talat Paşa’nın anılarına bakarak en az 600.000 kişi öldürülmüştür dedi. Ama bizim bilim adamımız bildiğinden şaşmıyor. Anadolu’da 500.000 dönme Ermeni’nin varlığından yola çıkarak ölü sayısını azaltmak derdinde. Ancak burada bile rakamlarla oynandığı açık. Türkiye’nin son 100 yılına bakarsak, nüfus en az 5-6 kat atmıştır. Eğer 500.000 kişi 1915 yılında dönenlerin nesliyse, 1915’te dönenlerin sayısı en çok yüz bin olur. Yok, eğer 1915’te Anadolu’da 500.000 kişi dönmüş ve kalmışsa bunların bu günkü sayısının en az 2,5-3 milyon olması gerekirdi. Bir katliamın soykırım olup olmamasının sayıyla ilgisinin olmadığı da ayrı bir gerçek. Kaldı ki Profesör Halaçoğlu bununla da kalmamıştı o zaman. Şimdi o sözlerini unutmuş görünse de biz unutmadık. Ermenileri terörist ilan eden PKK’nın %80’i Ermenidir diyen sanki kendisi değil. Aşağıdaki sözler de bu Sayın Profesöre ait.
“Konya’da katıldığı bir konferansta konuşan Halaçoğlu, ‘Bütün Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Kürt’müş gibi havaya girildi. Acaba Türkiye’de ne kadar Kürt var, biliniyor mu? İsterseniz Kürt olmayan PKK’dan başlayayım. PKK yüzde 80 itibariyle Ermeni’ dedi.”3
“Bugün Kürt olarak bilinen bazı aşiretlerin, hatta ve hatta tehcirden kurtulmak için kendilerini Kürt-Alevi olarak gösteren Ermenilerin de bulunduğunu söylemem gerekir. PKK’nın ve TİKKO’nun içinde yer alan birçok insan da. Bu açıdan baktığımızda bizim zannettiğimiz gibi PKK veya TİKKO hareketinin de bir Kürt hareketi olduğunu söyleyemeyiz. Bütün bunları yabancı arşiv belgeleri o tarihte yapılmış birtakım araştırmalardan söylediğimi belirtmek isterim”4
Yıllardan beri benzer iddialara yer verildi. Büyük bir talihsizlik eseri olarak, bir bakan Cemil Çiçek bazı teröristlerin sünnetsiz olduğundan yola çıkarak PKK ile Ermenileri özdeşleştirdi. Garip olan her sünnetsiz teröristin Ermeni kabul edilmesinin yanında, dünya nüfusunun sünnetsiz olan en az yarısının da Ermeni ilan edilmesi (!)
Burada bir başka gariplik de şu, devlet ve Halaçoğlu madem tek tek bütün teröristleri biliyor, neden açıklayıp rahatlamıyorlar. Şu söz ettiği ABD belgelerini de bir açıklasın da, o günün imkanlarıyla ev ev, bölge bölge hangi ailelerin döndüğünü görelim. Halaçoğlu tek tek bu teröristlere kaynak olan aileleri bildiğine göre bunları açıklamaması, teröre destek ve yataklık olur. Madem biliniyor bütün destekçi Ermeniler devlet bunları yakalar cezalandırır ve bu iş biter. Bu güne kadar öldürülen, yakalanan ya da teslim olan 30- 40 bin PKK ve TİKKO mensuplarının içinde kaç Ermeni bulunmuştur, bulunmuşsa neden açıklanmaz. Yok, bulunmamışsa ortada bir yalan var demektir. Kaldı ki, örneğin El Kaide’nin içinde birkaç Türk bulunması, nasıl El Kaide’yi Türk terörü yapmazsa, aynı nedenle, PKK ya da TİKKO içinde birkaç Ermeni’nin bulunması da bu örgütlerin Ermeni örgütü yapmaz.
Sonuç olarak, Profesör Halaçoğlu’nun yaptığı ırkçılıktır. Zorla, korkuyla ve yaşamak için din değiştiren, zorla evlendirilen insanları terörist ve terörün kaynağı ilan etmek en azından insafsızlıktır. PKK’nın ve TİKKO’nun %80’nin Ermeni olduğu da doğrudan doğruya bir bilim adamına yakışmayan bir yanlış ve bir manipülasyondur. PKK’nın ve TİKKO’nun %80’ninin Ermeni olduğu iddiası, aynı zamanda Türk Ceza kanununa göre de halkı Ermenilere karşı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçudur.5
1) http://www.haberakademi.net/haberyaz.asp?hbr=12142
2) http://www.avsarobasi.com/forum/index.php?action=printpage;topic=18030.0
3) http://www.haber3.com/pkknin-yuzde-80i-ermeni–563161h.htm
4) http://www.mustafaaksoy.com/default.asp?inc=makale&id=36
5)Madde 216 – (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Sevgiler.
Eylül 2010
Murat Bebiroğlu
murat.bebir@gmail.com
Yorumlar kapatıldı.