İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

RUHANİ MECLİS DUYURUSU VE SONRASI

Sevgili Okurlar, 

Ruhani Meclisin gecikmiş duyurusu1 bir çok soruya cevap veriyor, yapılan manipülasyonları açığa çıkarıyor. Ancak asıl soruna bir çözüm getirmiyor. Kabaca ele alırsak,
– Eş patrik seçiminin, seçim heyetinin girişimleri yüzünden yapılamadığı; 
– Kalıcı çözüm olmayınca, patrik genel vekilliği gibi geçici bir çözüm üretildiği;
– Bütün bu olumsuzlukların nedeni olan kendilerine patrik müteşebbis seçim heyeti diyen heyetin, hem devlet ve Ruhani Meclis tarafından tanınmaması hem de seçim söz konusu olmadığından varlık nedeninin kalmadığı, bundan böyle yapacakları girişimlerin sadece kendilerini bağlayacağı;
– Seçim heyetinin, cemaati temsil etmesinin hiçbir zaman söz konusu olmayacağı;
– Türkiye Ermeniler patriğinin eskiden olduğu gibi yine halk tarafından seçileceği gerçeği dile getirilmiş, aksini söyleyenlere inanılmaması gerektiği açıkça belirtilmiştir. 

Ruhani Meclisin bu duyurusu ile ilgili olarak, Nor Marmara gazetemizde yer alan, büyük ihtimalle gazetecilerin duayeni ve değerli yazar Rober Haddeciyan’ın kaleminden çıkan değerlendirmeyi burada ayrıca incelemek gerektiğine inanıyorum2. Bu yazıda bir büyük ustanın kaleminden, -kişilerle ilgili kişisel görüşleri dışında- son sekiz aylık dönemin tarihe geçecek gerçek bir değerlendirmesini ve haklı eleştirilerini bulacaksınız. Marmara’daki yazıda Ruhani Meclis duyurusu ile ilgili görüşleri şöyle özetleyebiliriz:
– Bu duyuru gecikmiştir.
– Ruhani Meclisin eş patriklik seçimi kararından bu kadar kolay ve çabuk vazgeçmemesi gerekirdi
– Bizim de bir çok kere dile getirdiğimiz gibi, görevini kötüye kullanan heyetin görevden alınarak eş patrik seçimine gidilmemesi ciddi bir hatadır.
– Bu konudaki seçim heyetin savunmalarının bir anlamı da dayanağı da yoktur. Eş patrik seçmekle görevli heyet görevini yapmadığına ve dayandığı kararları yok saydığına göre kendiliğinden varlığı sona ermiş demektir.
– Vilayetten gelen kararın bu kadar aceleyle kabul edilmesi ve acele seçime gidilmesi doğru olmamıştır.
– Patrik genel vekilliği sürekli olursa bu patrikliği vekalet makamına indirgemek olur, Bu nedenle patrik genel vekilliğini ancak en kısa zamanda eş patrik seçiminin yapılmasını sağlamak amaçlı geçici bir görev olması koşuluyla kabul ederiz.
– Eş Patrik seçimi yapılmadığı takdirde, patrik genel vekili kisveyi de giyme hakkına sahip olacağına göre atanmış eş patrik olacaktır. Bu da özellikle eş patrik seçimi adayı episkoposlara büyük bir haksızlık olur.

Değerli okurlar, evet kalıcı çözümler bulunamayınca palyatif çözümler de çözüm olur. Geçici çözümler seçim heyetinin haksız hukuksuz girişimleri yüzünden gündeme gelmiştir ama bu asıl sorunu görmezden gelmemize neden olmamalıdır. Asıl sorun, geleneklerimizi ve kilise kurallarını ihlal etmeden, patrikliğin seçilmiş bir patrik tarafından yönetilmesinin sağlanmasıdır. Kısacası bir eş patrik seçilmesidir. 

Mevcut patrik genel vekilliği çözümünün kalıcı bir çözüm olmaması gerekir. Öncelikle mevcut çözümün yasallığı tartışmalıdır. Bilindiği gibi, Patrik Genel Vekili de patrik vekilliği gibi patrik tarafından seçilir, Genel Ruhani meclisçe değil. Ancak, bu tartışmaya girmek her hangi bir yarar sağlayamayacağı gibi hem Patrikliği ve hem de Ruhani Meclisi güç durumda bırakır. Diğer taraftan bu konuyla ilgili olarak yasal yollara başvurmak ise -sonuç alınması şüpheli- yıllar sürebilecek bir süreci başlatmak olur. İkinci olarak seçilmiş patrik yerine, genel vekilin patriklik makamını uzun süre yönetmesi, kesin olarak makamın itibarını zedeleyecek, gücünü ve etkinliğini azaltacaktır. Bu nedenlerle biz de Sayın Haddeciyan gibi patrik genel vekilliğinin, patrikliği en kısa zamanda eş patrik seçimine götürmekle görevli geçici bir görev olarak görüyoruz. Üçüncü olarak, bu geçici çözüm ne eş patrik seçimi taraftarlarını, ne de yeni patrik seçimi taraftarlarını mutlu etmiştir. Hiçbir karar ve talep olmadığı halde, Türkiye Ermenileri Patriğini eskiden olduğu gibi halk tarafından seçilmesine engelleneceği yalanına dayanan bir kampanyaya Ermenilerin3 verdiği desteğin -en azından- büyük bir bölümünün de bu mutsuzluktan kaynaklandığı söylenebilir. Bu kampanyayı açan ve yürüten lobinin amacının Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II’yi görevden alıp, yeni patrik seçmek olduğunu gizlemesi nedeniyle eş patrik yanlıları tarafından da desteklendiği görülmektedir. 

Sonuç olarak, Ruhani Meclisin ve Patrikliği bu süreçten zarar görmemesi için mümkün olan en kısa zamanda eş patrik seçiminin yapılması gerekir. Ancak gelinen noktada Valilik kararını göre, yeniden eş patrik ve patrik seçimi için izin alınmasının imkansız denecek kadar zor olacağını söyleyebiliriz . Öncelikle eş patrik seçimine izin verilmemesinin nedeni olan “Patrik seçimine ilişkin düzenlemelerde Eş-Patrik seçimine ilişkin bir düzenleme bulunmaması” sorununu çözmek gerekecektir.. 

NE YAPMALI ?
Bizce tek doğru çözüm, eş patrik seçimi izni istemeden önce, yeni bir patrik seçim yönetmeliği hazırlamak ve yönetmeliğin hükümetçe onaylanmasını sağlamaktır. Bu konuda önerimiz, en kısa zamanda Patriklik ve Ruhani Meclisin, yeni ve kalıcı bir patrik seçimi yönetmeliği hazırlamak amacıyla bir çalışma grubu oluşturmasıdır. Çalışma grubu, içinde din adamlarının da bulunacağı 5 ya da 7 kişiden oluşabilir. 

Bu yönetmelikte eş patrik seçimi ile birlikte, yaşanan durumlardan ders alınarak, seçim heyetini seçimi, seçilecek kişilerim nitelikleri ve bu heyetin görev ve yetkileri açıklığa kavuşturularak en azından bundan sonra benzer münasebetsizliklerin yaşanmaması için tedbir alınmalıdır. 

Bu konuda bazı din adamlarımızdan ya da cemaat mensuplarından gelebilecek, ‘Patrik seçimi yönetmeliğinin seçilmiş patrik tarafından yapılması’ gerektiği yolundaki itirazlarının haklı yanları olmakla birlikte bazı nedenlerle bu itiraz aşılabilir. Öncelikle bu yönetmelik Patriklik yönetmeliği değil sadece patriklik seçim yönetmeliği olacaktır. İkinci olarak, bu yönetmelik Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II’nin yaşadığı sürece seçim yapılabilmesi için tek yasal ve geleneğimize uygun yoldur. Son olarak her patrik seçiminde yaşanan belirsizlik ve gecikmelerin engellenmesi için de böyle bir yönetmeliğe ihtiyaç vardır. Ayrıca, bu seçim yönetmeliği, Patriklik Yönetmeliği hazırlanırken, patrik yönetmeliğinin bir parçası olarak mecburen tekrar gözden geçirilerek, seçilmiş patriğin talepleri doğrultusunda yenilenebilecektir. 

Sonuç olarak, bu yönetmelikle eş patrik seçimine izin verilmemesinin gerekçesi olarak gösterilen“Patrik seçimine ilişkin düzenlemelerde, Eş-Patrik seçimine ilişkin bir düzenleme bulunmaması” engel, aşılmış olacaktır. Böyle bir yönetmeliğin hazırlanıp onaylatılması ve eş patrik seçilmesi hem patrik genel vekili hem de Ruhani Meclis için tarihe geçecek çok büyük bir başarı olacaktır. Aksi halde, uzun sürecek bir vekalet dönemi, patrikliğe ve Ruhani Meclise zarar vereceği gibi, patriklik ve kilise karşıtlarına fırsat vererek patriklik ile halk arasında ciddi kopukluklar doğmasına neden olabilecektir. 

Not:
1) http://hyetert.com/yazi3.asp?s=0&Id=693&DilId=1
2) https://web.archive.org/web/*/http://www.hyetert.com/yazi3.asp?s=0&Id=697&DilId=1
3) Destekleyen isimlere bakıldığında, destekçilerin bir bölümünün anlı şanlı tarih Profesörü Halaçoğlu’nun ve Mehmet Şevket Eygi’nin sık sık söz ettiği kripto Ermeniler (!) olabileceği akla geliyor.  

Sevgiler. 
Ağustos 2010
Murat Bebiroğlu  murat.bebir@gmail.com

Yorumlar kapatıldı.