Sevgili Okuyucular,
Uzun zamandan beri, hep sorunlarla ilgili yazılar yazdık. Belki bazılarınız sıkıldı bu yazılardan. Bu yüzden bu hafta sonu farklı bir yazı yazmaya karar verdim. Yine gündemden pek kopmuş sayılmam, çünkü konu Cehalet. Hatadan dönmek yerine hatada ısrar ederek, hatayı büyütme cehaletini erdem sananlar oldukça da konu gündemden düşmez.
Osmanlı nedense -belki bu gün gibi bolluktandır- cehaletle çok ilgilenmiş. Cahilleri derecelendirip sınıflandırmış. Hatta ben de dayanamayıp bir iki ek yaptım.
Cahil sözünün iki anlamı var: biri bilgisizlik, bilimsizlik anlamındaki cehalet, diğeri ise Anadolu’da ve Ermenistan’da kullanıldığı gibi genç, deneyimsiz anlamına geliyor. Ermenistan Ermenicesinde cahal olarak geçer genellikle.
Burada sözünü edeceğimiz cehalet, bilgisizlik anlamına gelen cehalet. Cehalet, diploma eksikliği değildir. Cehalet bazen bilmemek, bazen bildiğini anlamamak, bazen bilmediğini bilmemek, bildiğini sanmak, bazen bile bile yanlış yapmaktır.
Gelelim Osmanlı’nın cehaleti düşüncesine. Sanırım başka bir dilde bunları göremeyiz, bu günün Türkçesinde de karşılığı yok. Aslında bu gün eminim hem büyük toplumda hem de bizim küçük Ermeni toplumunda bu sözlere çok ihtiyaç var. Bazen çok lazım oluyor bana, umarım sizin de isinize yarar.
Sıralayalım:
Cahil
Cehl-i basit: Sıradan cahil, bilgisiz, ayıplanmayan bilgisizlik.
Cehl-i munsif: insaflı cahil. Bilmediğini bilen cahil.
Cehl-i mürekkep: Birleşik cahil. Bilmez, bilmediğini de bilmez.
Cehl-i anut :inatçı cahil. Bilmez bilmediğini de bilmez, hatada ısrar eder.
Cehl-i mükaab: Cahilin kübü. Bilmez bilmediğini de bilmez, bildiğini İddia eder.
Ben Osmanlı’ya yardım için iki kategori daha ekledim.
Menenjit olma özürlüler: Menenjit bir beyin hastalığıdır, menenjit olmak için beyin gerekir.
Fosiller: Yaşlanır ama taşlaştıklarından gelişmez, değişmezler. Örneğin 1961 ile 2010 arasında hiçbir fark olmadığını düşünür, hiçbir değişiklik istemezler.
Ressam İbrahim Çallı :
– “Bu kadar cehalet ancak tahsil ile mümkündür” diyor. Bu sözün atasözü olduğu da söylenir.
Çetin Altan bu söz için şöyle diyor: Çallı’nın sözüne bayılmıştım. Sabah akşam demeden didinip, uğraşıp, çalışıp durmak; kafasızlığı, angutluğu, hıyartoluğu, dangalaklığı, gerzekliği, fasaryacılığı, velhasıl cehaleti öğrenmek için. (1)
Sait Paşa benzer bir düşünceyi şiirleştirmiş.
Kesb ile ta o kadar cehl olmaz
Cehlin ol mertebesi sehl olmaz
Çalışarak bu kadar cehalet kazanılmaz, cehaletin bu derecesi kolay olmaz.
Bu konuda Gandi’nin bir deyişini de ekleyip, tatil sohbetini noktalayayım:
Bilmeyen ve bilmediğini bilen çocuktur, ona öğret.
Bilen ve bildiğini bilmeyen uykudadır, onu uyandır.
Bilmeyen ve bilmediğini bilmeyen aptaldır, ondan sakın.
Bilen ve bildiğini bilen liderdir, onu izle.
(1) http://www.milliyet.com.tr/2007/06/14/yazar/altan.html
İyi hafta sonu ve iyi tatiller.
Sevgiler,
Murat Bebiroğlu
Yorumlar kapatıldı.