İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Başepiskopos Karekin Bekçiyan

Başepiskopos Karekin Bekçiyan,

Vaftiz adıyla Dikran Bekçiyan, 21 Aralık 1942’de İstanbul’da doğdu. Ankaralı olan annesi ile Keskin Madenli olan babası İstanbul’da evlenmişlerdi. Dikran, ilk ve orta okulu İstanbul Pangaltı Mıhitaryan Ermeni Okulu’nda okudu. Din adamı olmak istediğinden, ailesinin de onayıyla -o zaman ismi Surp Haç Tıbrevank Ermeni Ruhban Okulu olan- Üsküdar’daki Surp Haç Ermeni Lisesi’ne geçti.

1960 yılı Vartavar Yortusu’nda Patrik Karekin Haçaduryan tarafından Tıbir (Muganni) takdis edildi. Üç yıllık lise eğitimini 1962’de başarıyla tamamladı. 1962 yılında bir yandan Ruhban Okulu’nda yeni açılan teoloji(Inzayaran) bölümüne devam ederken bir yandan da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine kabul edilerek sosyoloji ve tarih dallarında eğitim aldı. Yüksek eğitimi esnasında, 1963’te, Patrik Şınork Kalustyan tarafından sargavaklık (Diakos) mertebesine yükseltildi. Bir yandan eğitimini sürdürürken, bir yandan da lisede öğrencilik yıllarında yaptığı gibi okula Anadolu’dan gelen ve Ermenice bilmeyen öğrencilere Ermenice dersleri vermeyi sürdürdü.

25 Temmuz 1965’te, Vartavar Yortusu’nda Surp Haç Tıbrevank Ermeni Ruhban Okulu kurucusu Patrik Karekin Haçaduryan’ın anısına, Karekin ismiyle okulun ilk ruhanisi olarak Apeğa (Ön rahip) takdis edildi. Sosyoloji ve Tarih bölümünde son sınıfa geçtiği yıl Tıbrevank’a gelen Alman dilbilimci Dr.Jungmann’dan Almanya’da birlikte çalışma teklifi aldı. Dr.Jungmann’a hazırladığı Ermenice sözlük için yardım edecek, Dr. Jungmann da kendisine burs vererek Almanya’da eğitimini sağlayacaktı. Patrik Şınork Kalustyan, yüksek eğitimi tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönmesi ve Tıbrevank’ta öğretmenlik ve müdürlük yapması koşuluyla Almanya’ya gitmesine izin verdi. Almanya Bonn Üniversitesine kabul edildi. Bir sene sonra da Bochum Üniversitesi’ne geçti. Pedagoji ve psikoloji eğitimi yaptı. Yüksek eğitimini 1970 yılında tamamladı ve Türkiye’ye döndü. 1970’te Patrik Şınork Kalustyan’ın elinden Vartabetlik (Rahiplik) asasını aldı. Bu arada Türkiye’de kanunlar değişti, artık din adamları okulda öğretmenlik ve müdürlük yapamıyordu. Bu nedenle hem Patrik Şınork Kalustyan’ın hem de Karekin Vartabet’in hayalleri yıkıldı.

1973’te Patrik’in izni ve Marsilya Ermeni Cemaati Yönetimi’nin davetiyle Marsilya’ya gitti. Orada, St.Antoine semtinde bulunan Surp Garabet Kilisesi rahipliği Karekin Vartabet’in ilk ruhani görevi oldu. 1976’da Marsilya Ermeni Cemaati’nin Merkezi Kilisesi olan Srpotz Tarkmançatz’a atanarak 1991 Nisan ayına kadar orada hizmet etti. Karekin Vartabet merkezi kilisedeki ruhani hizmetinin yanı sıra, 1977’de Srpotz Tarkmançatz Korosu’nun ve günlük okulların kurulmasına ve “Dialog“ adlı Hıristiyan radyosunda dini içerikli çocuklara yönelik programların hazırlanmasına da önderlik etti. Bu dönemde aynı zamanda lise son sınıf bitirme sınavlarına hazırlanan öğrencilere Ermenice dersi verdi.

Bu çalışmalarına paralel olarak ve genel talebi göz önünde bulundurarak bir Ermenice ve Fransızca “Kirk Antsanunneru“ “Livre Des Prenoms“ isimli, isimler sözlüğünü hazırladı. Kitap 1988 yılında Beyrut’ta basılarak yayımlandı. Bu dönemde ayrıca “Armenia“ adlı dergi için makaleler kaleme aldı.

1991 yılında Katolikos (Başpatrik) I. Vazken hazretleri Almanya’da yaşayan Ermenilerin artan nüfusunu göz önüne alarak Karekin Vartabet’e Almanya’da Ruhani Önderlik (Araçnortaran) kurma görevini verdi. Karekin Vartabet, Katolikos I. Vazken hazretlerinin 31 Ocak 1992 tarihli emriyle Almanya Ermenilerinin Ruhani Önderi ilan edildi. Kendi çalışmalarıyla hazırlanan Almanya Ruhani Önderlik tüzüğü 1994’te tamamlandı ve tüzük Katolikos I. Vazken tarafından 10 Ocak 1994’te onaylandı.

17 Mayıs 1992’de Türkiye Ermenileri Patriği Karekin Kazancıyan, Almanya’ya yaptığı özel bir ziyaret sırasında, eski öğrencilerinden olan Karekin Vartabet’e Dzayrakuyn Vartabet (Başrahiplik) unvanını verdi. Karekin Dz. Vartabet aynı sene 27 Eylül’de Surp Eçmiadzin’de, Katolikos I. Vazken hazretleri tarafından Episkopos takdis edildi. Katolikos I. Karekin hazretleri, altı yıl sonra Almanya’yı ziyaret etti ve başarılı hizmetlerinden dolayı Karekin Episkoposu onurlandırarak, 28 Mart 1998 tarihli emriyle Başepiskoposluk mertebesine yükseltti.

Almanya’da Dini Önder atanmasından başlayarak 2000 senesine kadar, 14 Kilise Cemiyeti kuran Karekin Başepiskopos, göreve getirilişinde sadece 2 olan ruhani sayısını 7’ye yükseltti, tıbirler ve sargavaklar takdis etti. Ayrıca Der Hayazad Kahana Mardikyan’ı kahana (papaz), bu gün Şam’da görev yapan Episkopos Armaş Nalbandyan’ı da apeğa (önrahip) ve vartabet (rahip) takdis etti.

Karekin Başepiskopos, Ruhani Önderlik sekretaryasını gerekli personel ile donatıp giderlerin karşılanabilmesi için kaynaklar buldu. Hem Ruhani Önderlik hem de ona bağlı cemaatlerin kalıcı gelir getiren gayrimenkuller edinmelerini sağladı. Kiliseler arası ilişkileri geliştirerek Almanya Ermeni Kilisesi’ni Almanya’daki Hıristiyan Kiliseler Birliği’ne (ACK) üye yaptı. Bu kuruluşa ve onun çeşitli şubelerine göreve uygun kişiler atadı.

Ermenice ve Türkçe dışında çok iyi derecede Almanca ve iyi derecede Fransızca bilen Karekin Başepiskopos, Kemal Yalçın’ın son yıllarda çok ses getiren “Seninle Güler Yüreğim” ve “Sarı Gelin” kitaplarını Ermeniceye tercüme etti. Son üç dört yıldır üzerinde çalıştığı geniş kapsamlı Almanca-Türkçe ve Ermenice sözlüğün 2010 yılında yayımlanması bekleniyor. Tüm bu çalışmaların yanı sıra dini ve kültürel içerikli birçok kitapçık ve broşür yayımladı. Ruhani Önderlik’in faaliyetlerinin geniş bir kitleye tanıtılması amacıyla aktüel faaliyetleri düzenli bir şekilde rapor halinde yayımlayan bir basın bürosu kurdu.

Karekin Başepiskopos, Türkiye’yi televizyon, basın ve internet yoluyla yakından izlemekte ve fırsat buldukça akrabalarını, arkadaşlarını ziyaret etmektedir. Kendi deyimiyle İstanbullu ve öyle kalmak istiyor.

Karekin Başepiskopos, dünya görüşünü şöyle açıklıyor: “İdealimdeki dünya, hep dinî inançlarımdan kaynaklanıyor. İnancıma göre, Allah sevgidir. İnsanlara sevgi ile yaklaşmayı doğru buldum. Kendi dünyamı sevgi üzerine kurdum. İnsan sevgisi benim için sevgilerin en yücesidir. İnsanlara hep önyargısız yaklaştım. Kariyer için, şan şöhret için din adamı olunmaz. Din adamı kendini insanlara hizmete adayandır. Kimseye karşı kin beslemedim. Ben kinle yetiştirilmedim. Ayrıca kinle, nefretle, öfkeyle hiçbir mesele çözülemez. İnsanlar ve milletler arasındaki acı olaylar karşılıklı anlayış, insan sevgisi ve barışçı yöntemlerle çözülebilir.”

Yorumlar kapatıldı.