İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kelimebaz’a ne oldu  Sevan Nışanyan

Kelimebaz’a ne oldu

Taraf’taki konumum ilk günden beri eğretiydi. Sanki “kerhen” yazmama izin verildi. Sevan Nişanyan kamuoyunda “tepki toplayan” bir isim, “aman gazeteye bir zarar vermesin” tavrı ısrarla hissettirildi. Bir-iki kez hatırlattığım halde yazarlar künyesine adım yazılmadı. Gazetenin ilk sayfasındaki vinyetlerde de adım bir kez olsun anılmadı. Ahmet Altan “gerek görmemiş”.

14 ay boyunca önceleri her gün, sonra haftada altı gün yazı yazdım. Aynı bayat lafları dön dolaş tekrar etmek yerine, özgün araştırma ve düşünme gerektiren yazılar yazmaya çalıştım. Bunun için bir kuruş para almadım. “İleride ödenecek” ya da “kusura bakma para ödemeyeceğiz” gibi bir açıklama da duymadım. Sonuçta para çok mühim değil. Ama yarım ağızla da olsa bir kere teşekkür eden çıksa sanırım daha mutlu olurdum. Çıkmadı.

21 Eylülde çıkan dine ilişkin yazımdan sonra, kabul edilebilir küstahlık sınırını aştığını düşündüğüm tavırlarla karşılaştım. Birkaç kez alenen fırça yedim. Yazılarım – herhangi bir açıklama veya ikna teşebbüsü olmadan – gelişigüzel makaslanmaya başladı. Ekim ayında çıkan iki kitabımdan gazetede tek satırla söz edilmedi. Gerekçe olarak, dine ilişkin yazılarımın “gazeteye zarar verdiği” söylendi. Gazetenin “bir süre” beni destekliyor görünmek istemediği bildirildi. Siyasi konulardan uzak durup kelimelere yoğunlaşmam “tavsiye” edildi.

Hemen her gün onlarca ölüm tehdidi alıyorum. Jandarması, emniyeti, savcılığı bunları ciddi buluyor. Ben pek önemsediğimi söyleyemem. Ama şunu net olarak görüyorum ki, gazetem bu konuda da arkamda değil ve yarın bu tehditlerin ufak bir kısmı da gerçekleşecek olursa arkamda durmayacak. Bu da, takdir edersiniz ki, hoş bir duygu değil.

Kusura bakmayın ama bu yaştan sonra bu saçmalıklara tahammül edecek sabrım yok. Yeterince yapacak işim de var. Bu kadar Kelimebaz yetsin.

*

Kelimebaz’ı yazmak güzeldi. Sizi bilmem ama ben çok şey öğrendim. Çok güzel feedback’ler aldım (neydi bunun Türkçesi?). Dostluk ve sevgiyle yazan okurlarım oldu. Bir kısmı yazışma faslının ötesine geçen arkadaşlıklar kurdum. Hepsine teşekkür ederim.

Yazmak bir iptiladır. Elbette yazmadan duramam. Ama nerede, nasıl, şimdilik daha düşünmedim.

Gönderen Sevan Nişanyan zaman: 01:59
64 yorum:
yıkıcıtutku dedi ki…
Sevan Bey;
Haklı olduğunuzu düşünüyorum, bu konuda elimizin ulaştığı her imkanı değerlendirip bir grup bloggerle son yazılarımıza konu ettik olayı. http://cengizchefikir.blogspot.com/ umarım yine Taraf’da bu defa söz konusu şikayetlerinizin giderildiği bir ortamda yazarsınız…

08 Ocak 2010 03:48
5 Posta dedi ki…
Biz şöyle bir destek vermeyi düşündük sana esasında: Senin o yazını bloglarımıza kopyalayıp, bunu yapan bloglar olarak da birbirimize link vereceğiz. Türk insanı mayasına yenik düşmez de böyle bir aktivizm örneği gösterebilirsek bir süre sonra google arama sonuçlarında bu konuyla ilgili anahtar kelimelerde üst sıralarda yer alacağımızı düşünüyorum.

Bu anahtar kelimelerde arama yapacak insanlar Taraf Gazetesi’nin bu muamelesini okuyacaklar. Bu konuyu Friendfeed adındaki sosyal medyada tartıştık. Her ne kadar konu ara ara boka da batsa demek istenilen şeyler anlayabilecek olanlara ulaştı gibi. Tartışmaları şuradan takip edebil diye link past yapayım dedim ama bu blogger zıkkımı izin vermiyor. Sen en iyisi bloglara bir bak.

08 Ocak 2010 04:04
Adsız dedi ki…
“geri bildirim”

08 Ocak 2010 08:41
demir lavoğlu dedi ki…
demek ki islamcı baskıyı siz de hissettiniz, öyle ise aramıza hoşgeldiniz 🙂

08 Ocak 2010 08:48
sarapci dedi ki…
Feedback= Dönüt!

08 Ocak 2010 09:06
kahvegibi dedi ki…
Bazen ticari kaygılar, ideallerin üzerine çıkıyor ama bilmelisiniz ki, bir yerlerde sizi takip eden, takdir eden, yazmaya teşvik eden bir kitle var.

Lütfen yazın, daha çok yazın…

08 Ocak 2010 10:29
Adsız dedi ki…
Çok çok üzüldüm. Insan bu ulkede, hiçbir seye guvenemeyecegini cok fena ogreniyor.

Kocaman bir hayal kirikligi oldu.
Bize, nefes aldirmaya buradan devam edersiniz siz de.
Maral Coskun

08 Ocak 2010 11:26
Adsız dedi ki…
Sevan Agabey,

Calismalarinin kiymetini bilen o kadar cok insan var ki, bunlara hic degerli kafani takmana degmez. Ellerine, beynine sağlık yaptiklarin, yazdiklarin cok cok degerli, hepsi icin kendi adima cok tesekkur ederim.

Basarili calismalarinin her zaman devam etmesi dileğiyle…

Aziz T.

08 Ocak 2010 11:33
canbaskent dedi ki…
Tuh.. Umarim en azindan bu blogda arasira yazarsiniz!

08 Ocak 2010 11:57
Adsız dedi ki…
Böylece, “Nişanyan’a ne oldu?” merakım giderilmiş oldu. Taraf’ta her gün okuduğum tek yazardınız. Rejimin demokratikleşmesi adına İslamcılarla ittifak yapan liberallerin, müttefiklerine batan fazlalıklarını zamanı geldiğinde küpeşteden atmaları normaldir.
Ben üslubunuzu hırçın bulsam da, bunun gerekli olduğuna inanıyorum. Karşınızda kibar biri varsa, ona karşı elden geldiğince kibar olmanız bir görgüdür. Despotik rejimlerde veya toplumlarda, baskı altındakilerin hırçın ve alaycı olmaları, diğer faydalarını bir yana bırakalım, her şeyden önce kişinin akıl sağlığını koruması için gerekli bir tavırdır. Siz bu ülkeye gerekli bir kafasınız.
Sağlık olsun.

08 Ocak 2010 12:06
Ahmet C. Toker dedi ki…
Taraf gazetesini özellikle NTV’ye yaptiklari akil disi -hatta aptalca- ithamdan sonra birakmaniz hayirli olmus.

08 Ocak 2010 12:13
suhuf dedi ki…
oldukça dindar bir insan olarak din hakkında fikir ve elbette yazılarınıza katılmadım.ancak neki bu sizin fikirleriniz.sizden çok şey öğrendim.öğrenmeye de devam etmek istiyorum.umarım bir şekilde bir alan oluşturursunuz.her şey güzele dönsün dileriyorum hem sizin hem de tüm dünya için.kendi adıma bir dua:
allah dilerim dilerim hayırsızlıklarımızı hayra çevirerek kuşatır bizi

08 Ocak 2010 12:40
sessesses dedi ki…
feedback yerıne geridönüş olabılır mı?

08 Ocak 2010 13:40
fatihesenboga dedi ki…
İyi ki vardınız Tarafta Sevan bey. Taraf’ı ne zaman okusam sizi mutlaka okuyordum. Umarım en kısa zamanda yine genişbr okuyucu kitlesiyle buluşursunuz. Bu arada, dindar biri sayılırım ama yazınızdan hiç alınmadğım gibi size olan sevgim de hiç azalmadı. iyi günler…

08 Ocak 2010 14:06
MonoKL dedi ki…
Bu kayıt, yazar tarafından kaldırıldı.
08 Ocak 2010 14:33
Jiyan dedi ki…
Sevan Bey şimdiye kadar hiç para almadığınızı söylemişsiniz,bu sizin gazeteyle aranızdaki samimiyeti gösteriyor sanırım.Böyle samimi bir ilişki içerisinde yakındığınız konular önemsizmiş gibi duruyor.Ancak anladığım kadarıyla Taraf’ın size yapılan tehditlere karşı duyarsız kalması bardağı taşıran son nokta olmuş.Bu da, tehdit meselesinin ülkemizde olağan bir durum oluşundan kaynaklanıyor olmalı.Tehditler gerçekleştiğinde-aman Allah korusun-gazetenin arkanızda durmayacağını da eminim öfkeden yazmışsınız,öyle şey olur mu.Ayrca malesef Türkiye’de Taraf cemaat ile beraber hareket ediyor-denize düşen yılana sarılır misali-.Ancak şu da bir gerçek ki ,Kemalist tahmülsüzlük ,dindarlırın tahamülsüzlüğünü aratır duruma getir insanı.Yani şu faşist zihniyet tasviye olana kadar bir uzlaşmanın kabul edilebilir olduğunu düşünüyorum.Demokratik bir ülke olduğumuzda şu dindarlarla gerçek manada sert fikirsel tartışmalara girebiliriz.Böyle tasviyenin dönüm noktasında olduğumuz bir zamanda Taraf’ın size karşı tutumunu hoş görmelisiniz,yoksa kimsenin size karşı özel bir husumetinin olduğuna inanmıyorum.

08 Ocak 2010 15:52
ciran dedi ki…
Önerimizi dostane bulacağınızdan, asla hakaret saymayacağınızdan emin olduğumuz için yapıyoruz:

Biz Siirtli Arap, Kürt, Ermeni, Süryani, Xola’ni, Êzidî ve Türk yazar (!) ve çizerlerinin (!) oluşturduğu yerel bir siteyiz.

Ayrıca, inançlar konusunda yazılan yazılarda hiçbir kaygımız yoktur.

Bu konuda tek ilkemiz vardır: Eli kalem tutan her Siirtliye, sen yaz, fikri sorumluluk senin, hukuki sorumluluk bizimdir diyoruz.

En başta söylediğimiz gibi, önerimizi yanlış anlamayıp dostane karşılayacağınızı ve yaşadığımız 10 halklı, 6 dinli bir şehrin bir geleneği olarak algılayacağınızı bildiğimiz için söylüyoruz.

Fakirhanemiz emrinizdedir.

Saygıyla.

www.siirtgundemi.com

08 Ocak 2010 16:16
ssbb dedi ki…
Biz sizi biliyoruz, hayırlısı olsun

08 Ocak 2010 16:30
Adsız dedi ki…
geçmiş olsun. tepki çektiğiniz o ilk yazınızda işaret ettiğiniz özgürlük sınırını da böylelikle kurumsal olarak gördük.

ulu manituya atış serbest, konu arap mitolojisi olunca yazara fırça, yazılara makas.. havasından mıdır suyundan mıdır, ben de merak ediyorum.

08 Ocak 2010 17:11
Adsız dedi ki…
Özellikle Arapça kelimeleri enfes açıklıyorsunuz. Sıkı takipçinizdim. Çok üzüldüm. Burada olsun kelimebaza devam edemez misiniz?

08 Ocak 2010 17:20
Ozkan dedi ki…
Dost diye nicesine sarildik. Siz yazin biz okuruz.

08 Ocak 2010 17:27
yüksek ökçe dedi ki…
Taraf’ı kınıyorum! Ahmet Altan’ı daha çok kınıyorum!

Polis Okulu sınav rezaletini görmezden geldikleri günden beri tüm saygımı yitirmiş durumdaydım, bu olay üzerine tuz biber oldu!

***

Kimseye angaje olmadan, burada yazmaya devam etmenizi, özellikle etimoloji üzerine yeni kitaplarınızdan bizleri mahrum bırakMamanızı rica ediyorum..

Bana gündelik hayatımda, olur olmaz her yerde, her mekanda, ‘kelime kökeni düşünme takıntısı’ gibi keyifli bir takıntıyı siz hediye ettiniz..

Türkçe’ye kendine “Türk” diyenlerden daha çok katkınız olduğu için, hassaten teşekkür ederim..

Saygılarımla..

dipnot:
Ekşi Sözlük’ten alıntı:

[..]sonuç mu? sonuç ortada; dil çalışmasına önem vermenin ehemmiyetini kavramış kocaman bir zihin, gündelik çıkarların peşinde koşan küçük insanların değirmenine su taşıdı. şimdi gelinen noktada, değirmenden akan sudaki zehirden sen de sorumlusun. çünkü sen, her şeyden önce tutarlı ve adil olmayı değil, tutarsız ama güçlü görünmeyi önemseyip mevcut iktidarın temsil ettiği ön-kabullerin ışıltısından önünü göremez oldun. o değirmen seni de öğüttü mü sevan? şimdi bu adamların, senin ilmine ne kadar değer biçtiğini anladın mı? adaletten beslenmemiş taraf’girliğin, eninde sonunda taraf’tarın kendisinin de canını yakacağını düşünemedin mi?[..]

08 Ocak 2010 17:31
Adsız dedi ki…
Birgül;
Gördün mü hocam, Fetosa amentü vermezsen Taraf’ta sana böyle yapar.Caplari cibiliyetleri ortada insanlardi bunlar,sen bizi dinlemedin.Ne kadar Saloz olduklarini söyledim de beni masadan sutladin,kirdin kalbimi.Insan insan olsun senin gibi yazari, zekayi kaybetsin.Simdi kim hakliymis?Fetodan maas almak sana yakismazdi.Daha hayirli olmus, daha bagimsiz daha güzel görünüyorsun.seni bilen bilir;
hocam sana bir hikaye anlatayim;Malatya isi.
“Adamin teki tutmus pasli kirli bir tasi ogluna vermis,demis ki git bunu bit pazarinda sat.Kimse tek kurus vermemis.Cocuk dönmüs babasi demis git Sarrafa sat bakalim.Sarraf demis senin agirliginca altin vereyim.Iste o tozlu sey elmasmis.Derlerki bit pazarinda Elmasa bir kurus vermezler.Elmastan sarraf anlar.Sen de bit pazarina dönmüstün.hayrina oldu:)

08 Ocak 2010 17:56
falez dedi ki…
katılıyorum. iyi ki vardınız. birçoğumuz için, eminim, gazeteyi alıp sizin yazınızın olduğunu görmek sıcak bir gülümseme yarattı yüzümüzde. Kelimaz çok güzeldi, gerçekten. nerede, nasıl, ne zaman yazarsanız yazın biz yine okuyucunuz olacağız. ömrü upuzun yazılara sahip birinin ölümü zaten gerçekleşemez bir şey. yazılarınızdan ve bizden başka da dayanağa ihtiyacınız olmayacaktır bu yüzden.

08 Ocak 2010 17:57
Adsız dedi ki…
gerçekten tarafda hergün yazınızı aradım, taraf da en severek okuduğum kişi sizdiniz. umarım size daha yakışır bir yer bulursunuz. bu arada müslümanlığı belirgin vasfı olarak gören insanların da sizi severek okuduğunu bildirmek isterim.

08 Ocak 2010 18:20
şivan dedi ki…
Sevan Abi;

Kaç gündür Taraf’ı elime alır almaz yazıp yazmadığına bakıyordum. “Ayrılmaz yaa”, kafası bozulmuştur bi Etiyopya, bi Tierra del Fuego bi Yeni Gine yapıp döner diyordum. Hayatımda görmediğim, iki kelam etmediğim bir insanın gazeteden ayrılmasına bu kadar üzüleceğimi rüyamda görsem Freud’a başvururdum. Bunun yanında bir de gazetemin bu tavrına üzüldüm. Şimdi Taraf’a giydirmek için fırsat kollayan sünepelere de gün doğdu. Sen sıkma canını yeter. Ayda yılda bir bile olsa (bkz. star açık görüş eki) nerede yazdığından haberimiz olsun yeter.

Sevgiler

Şivan

08 Ocak 2010 18:23
Adsız dedi ki…
“Sağlık olsun” diye biten 08 Ocak 2010 12:06 tarihli mesaj benimdir. Geliba adımı eklemeyi unutmuşum.
Rüknettin Samanalevi

08 Ocak 2010 18:28
Adsız dedi ki…
siz yazmayınca, taraf okunulurluğundan çok şey kaybetti. yazılarınızdan çok şey öğrendim, teşekkürü bir borç bilirim. sizin din hakkında ki yazılarına verdiği tepki ile taraf dindar müslüman çevrelere ne kadar uzak olduğunu da ispatlamış. din hakkında yazdıklarınıza asla katılmıyorum, müslüman birisiyim. hakaret unsuru olarak anlaşılabilecek seyler yüzünden üzgün olduğunuzu, hakaret etme amacı taşımadığınızı belirtmiştiniz. o yazılara tepki veren insanların menfi milliyetciler olduğunu düşünüyorum.

08 Ocak 2010 18:29
Adsız dedi ki…
tarafın verdiği kararı müslüman insanların sırtına yüklemesi hiç hoş değil, sizin de buna inanmadığınızı düşünüyorum. okuyan düşünen müslüman kesimin sizden bir rahatsızlığı olduğunu sanmıyorum, hatta geniş bir okur kitleniz var. sahsi kanaatim, tabiri caiz ise ipnizi çeken kemalizm karşıtı yazılarınız olmuştur.

08 Ocak 2010 18:35
Adsız dedi ki…
Taraf gazetesini okuma sebebi de böylece ortadan kalkmış oldu.

08 Ocak 2010 19:17
abdulkerim dedi ki…
ben yazınıza kızmakla birlikte o yazıdan sonra aksine daha da merak etmeye başladım yazılarınızı.. beni pohpohlayacak insanlar değil gerçekten eleştirecek insaları okumak istiyorum ve okuyorum.. düşüncelerenizden dolayı size cephe alacak değilim.. düşünce dünyamda çok büyük etkiler yapan siz sevan beyin yazılarını tekrar her gün okumak isterim.. inşAllah en kısa sürede tekrar yazmaya başlarsınız.. saygılarımla..

08 Ocak 2010 19:26
Adsız dedi ki…
Ah be ahparik hep hoşuna giden yorumları koymuşsundur…..Ne kelimebazsınızdır siz:)

08 Ocak 2010 22:12
Adsız dedi ki…
Ahmet Altan da baskalari da koselerinde defalarca ateist olduklarini yazmistir.
Telesiyej bile siyaset yazacak, gundeme gondermeler yapacak ama siz yapamayacaksiniz oyle mi? Taraf’i tutumundan dolayi kiniyorum. Tum bahsi gecen yazilarinizi okudum. Bunu taraf’tan baske yerde okuyamam diye sevinmistim. Yanilmisim. Sebebi HER NE OLURSA OLSUN bizleri kosenizden mahrum etmesi bir dusunce ozgurlugune darbedir. Yazilacak/ yazilmayacaklar, kabul edilebilir/edilemez tarzlar nedir bir siralasinlar da biz de ne tarafta olduklarini gorelim. Umarim blog’unuzda kelimebaz’a devam edersiniz. Saygilarimla, Aysen

08 Ocak 2010 22:43
Adsız dedi ki…
Taraf gazetesini keşfettiğim günden beri her gün elime aldığımda heyecanla sayfanızı açtım, bazen yazıyı defalarca okuduğum oldu, cehennem yazınızı herhalde 100 kişiye falan anlatmışımdır, meğer cehennem yeryüzünde imiş biliyor muydunuz diye :), bugün bir parça koptu içimden , kelimebazın bir sekilde devam etmesi durumunda nerede olursa olun okumaya devam edeceğim, iyi ki varsınız Sevan Bey
Sevgilerimle
Murat

08 Ocak 2010 23:36
Deniz dedi ki…
Çok teşekkür ederiz yazılarınız için, sizi özleyeceğiz.

09 Ocak 2010 00:41
….bozbaroz… dedi ki…
sevan ağabey ben tarafa ve aynı zamanda sana mübtela olan biriyim.. senin “kelimebaz” ın tarafa ayrı bir renk katıyordu..bu haksızlıkları senin gibi birine nasıl yaptılar aklım almıyor..içimde elimde olmadan büyüyen bir öfke var şu anda ve gözlerim o öfkeden buğulu.. umarım hak ettiğin saygıyı sana gösterir seni tekrar taraf a kazandırırlar.. ne olursun dön …

09 Ocak 2010 00:45
Adsız dedi ki…
30 yıl sonra köşe yazarlığına dönmüş Oya Baydar’a reva görülen muameleden sonra sizin karşılaştığınız bu tutumu da görünce, demokrasi ve özgürlükleri sadece kendi perspektiflerine endekslemiş bir güruhun ne kadar tutarlı olabileceklerini yine sorgulamaya başladım.Taraf neticede tacirliği ön planda tutmuş, kendine müttefik bellediği bir kalabalığın müşteri kitlesini elden kaçırmamak için bu tavrı takınmıştır. Kemalizm ile ilgili yazılarınızın durumla bağdaştırılması bana kabul edilebilir gelmiyor çünkü kendini çok yönlü analizciliğe adamış kişiler dışında Taraf’ın kaybından endişe duyacağı bir kemalist müşteri kitlesi olduğunu düşünmek mümkün değil. Taraf’ın meseledeki aktörlüğü bir yana; memlekette, eleştirilebilir-eleştirilemez konular söz konusu olduğunda kemalizmin en azından bir süredir ikinci kefeden birincisine geçtiği kesin. Gelgelelim din söz konusu olduğunda her ne kadar internet ortamında fırtınalar kopsa da, ana akım medyada bu cesareti göstermek pek de mümkün değil. Önümüzde biri katledilmiş( Turan Dursun) diğerine Almanya’dan ölüm fetvası çıkarılmış(İlhan Arsel) iki ünlü örnek var. Sizin de en azından bir kısmı bu mevzu ile alakadar tehditler almanız hiç de şaşırtıcı gelmedi bana, zira yazınızı okuduğum günden beri size gösterilecek reaksiyonlara yönelik tahminlerim de ne yazık ki bu yöndeydi. Sonuç olarak üzülerek söylüyorum ki bu memlekette bir çok insan sünni islam ağırlığı karşısında kemalizmi bir savunma metodolojisi olarak kullanıyor. Neticede rönesans ve aydınlanma evresi yaşamamış bir toprağın çocuklarıyız. Ele geçmiş seküler alanlar bir devrim neticesinde gerçekleşti. Bu nedenle dine karşı çekilen savunma hattı, meşruiyetini ancak yerel ve avam bir terminolojiden alınma kavramlar ve metaforlarla oluşturabiliyor. Kişisel görüşüm ,hakimiyetini yerden almış tabularla gökten almış tabular arasında kronolojik bir eleştiri hiyerarşisi gütmemizin elverişili olmayacağıdır. Sizin yaşadığnız tecrübenin bu görüşümü desteklediği yargısındayım. Her ikisinin aynı anda özgürce eleştirilebildiği günler görmek umuduyla…

09 Ocak 2010 03:21
Adsız dedi ki…
Her sabah Taraf gazetesi almamın tek nedeni sizin yazılarınızdı. Yazılarınızı yavaş yavaş okuyordum, döne döne cümleleri tekrarlıyordum. Salak olduğum için değil, yazı hemen bitmesin diye. Taraf okurlarına ihanet etti. Artık siz de olmadığınıza göre Ahmet Altan ve Yasemin Çongar’ın bayık yazılarını okuyacak değilim herhalde. Benim için bundan sonra Taraf diye bi gaste yoktur.

09 Ocak 2010 03:28
cengiz algan dedi ki…
Ben de bu “herif” nereye kayboldu diye düşünüyordum. İzin verirseniz açıklamanızı yayınlamak istiyorum çeşitli mail gruplarında.

09 Ocak 2010 04:04
plakatbau dedi ki…
Ne kadar üzüldüğümü anlatmama kelimeler yeter mi Kelimebaz? Tam da “hah, işte benim yazarım ve benim gazetem” dediğim anda. Ah ahparig bize yer var mı bu sevdiğimin dünyasında..

09 Ocak 2010 07:10
Adsız dedi ki…
Salak biri dediki;

Insan hep,zavallidan,caresizden,en güvendiginden en büyük darbeyi yer.Sonrasinda yedigi darbeler ne sinsidir ne de o kadar canini yakar insanin.Sen bilirsin bunlari.ömrünü harcatan her neyse sen gider onlara taparsin.Sen Taraf gibi bir igrenclikte ayila bayila yazar laf edersin, onlari adamdan sayarsin.Neden?:onlarin hepsi özgürlükcüydü,akilli insanlardi degil mi?orduya karsi geliyorlarmis.peh!
Amerika dügmesi basilinca orduyu karsisina alan,Avrupadan yüzbinlerce dolarlik yardim alip ayni hafta “ah belki yarin da basilmaz gazetemiz” diye aglayan insanlari cok seviyordun.Fettosh hepsine yeter sana yetmez.Hollanda,Isvicre’den yüzbinlerce dolar alir Congar, Altanla pay eder sana sira ne diye gelsin.Ac Avrupa basininda ara taraf’i.Press Now’dan ne zaman kac para almislar bir bak.Sorduk sana da bos bos yüzümüze baktin.Maddi sikintiyla dönecek gazete mi?Bumuydu yalan! ilk günden senin ne isin var makyaj ortamlarda.H.Berktay’i cikar gerisi cöplüge yakisir sen kim o salaklar kimdi…ama arkadaslarina sakin sövdürme,sen kendine sövdür,akillisin ya!karsinda sana uyaan diyenler sacmaliyor,sen hep akilli davraniyorsun,yolun acik olsun.inan ki hayrina oldu:)

09 Ocak 2010 08:48
Adsız dedi ki…
bir kelimebaz ‘hastasi’ olarak ben de nicedir merak ediyordum ne oldu diye.. mesele aydinlandi ama olan bize oldu galiba.. her sabah yasadigimiz kelimebaz heyacanini galiba unutmamiz gerekecek.. bir taraf okuru olarak size bu haksizligi yasatanlari kiniyorum.. umarim gunluk yazilarinizi yakinda baska biryerlerde okuma imkanimiz olur..
sezai

09 Ocak 2010 12:46
Adsız dedi ki…
Sevgili Sevan,

Ben de üzüldüm. “Şu on beş gün bitmedi mi daha?” diye bakıp durdum gazeteye. Zor bir dönem, zor işler, kolay yapılan yanlışlar, dikkatsizlikler. Kırılır tabii ki insan. Hem sizin hem de Taraf için canım sıkıldı. Ama yukarıda okuduğum yorumlara sevindim. Ne kadar çok “sıkı” okurunuz varmış. Sözlerin Soyağacı Yılbaşı hediyesi olarak geldi. Elinize sağlık. Bir gün karşılaşırsak Yunancalar için biraz başınızı ağrıtacağım…

Hoşça kalın

Marianna

09 Ocak 2010 12:48
zeki dedi ki…
Sevgili Sevan Nişanyan,

Öncelikle Taraf’ta köşe okuyacaksa, ilk “kelimebaz”ı okuyarak güne keyifli başlayan biri olarak teşekkür etmek istiyorum. TARAF’ın tutumuna gelince, bu hassasiyetin dinle ilgili olduğunu düşünmüyorum. Din konusunda hassas olan AK Parti’dir ve TARAF yönetimi AK Parti’nin bütün hassasiyetleri konusunda son derece hassas. Bu yüzden işçiler söz konusu olunca “Bu işin hem akıl hem duygu yanı var” yazıları yazıyorlar. Sola karşı, sanki solun tamamı Doğu Perinçekçiymiş gibi davranıyorlar vs. Oya Baydar’ın TARAF’ı üç günde terketmesi de herhalde bununla ilgilidir.

Sonuçta siz Taraf’ta yazsanız da yazmasanız da Sevan Nişanyan’sınız. Yazacak gazete yoksa, kitaplarınızı yazarsınız. Kolay gelsin.

Salih Zeki Tombak

09 Ocak 2010 15:50
Adsız dedi ki…
08 Ocak 18:35’teki adsiz’in soylediklerine inanmak mumkun degil. Tumuyle Kemalizm’e saldirarak varligini
surduren Taraf’tan Sevan Nisanyan Kemalizm karsiti yazdi diye ipi cekilecek, oyle mi?

Altan’in samimiyetsizligi ise yeni birsey degil.

09 Ocak 2010 16:15
Ahnet Ozturk dedi ki…
Umarım gözünüz açılmıştır ve günde 5 vakit saydırdığınız “laik” Cumhuriyet sayesinde din faşizminden gö.tü kurtarıp düşüncelerinizi ifade edebildiğinizi, daha fazla hürriyet için ittifak etmeniz gereken safın, dinciler değil Cumhuriyetçiler olduğunu anlamışsınızdır.

09 Ocak 2010 18:12
msty dedi ki…
gazetede ilk açtığım sayfa sizin yazınızın olduğu sayfaydı. lütfen yazmaya devam edin. muhabbetle.

09 Ocak 2010 19:17
Adsız dedi ki…
Taraf, hangi tarafta olduğunu çok kaba bir şekilde kanıtladı.
Artık kimi, neye inandıracaklar; bilemem.
En kısa zamanda yazılarınıza kavuşmak dileğiyle.
Naci Çetin

09 Ocak 2010 19:33
emredici dedi ki…
o yazınızdan habersizce ekim gibi başladım sizi takip etmeye. kafayı iyiden iyiye allak bullak etmiş onca köşe yazısından sonra zihni toparlamaya yarayan köşenizin müdavimi oldum. sizin sayenizde taraf gazetesini baştan sona okumak gibi bir görev edinebilmiştim. çünkü son sayfada sizin yazınız olacaktı. en leziz lokmayı sona bırakırcasına bir diğer deyimle zevki geciktirerek diğer yazarların meramını dinledikten sonra size kulak verirdim. bahsi geçen günlere yazmış olduklarınıza yaşantım ve inançlarım üzerinden eleştiriler getirdim, beni müteessir etti. ancak taraf gazetesinin de müteessir olmasına şaşırdım. biz taraf’ı tutturduğu eşine az rastlanır demokrat kimlikten ötürü sahiplenmiş kimseleriz. keyfimize ters düşecek bir ifadeden, bir yazıdan ötürü gazeteye karşı bir tavrımız asla olamazdı. hakkınızda hayırlar temenni ediyorum. son sayfa bu haliyle oldukça eksik duracak.

09 Ocak 2010 23:44
Adsız dedi ki…
biz seni kelimebazsız da seviyoruz.

10 Ocak 2010 01:49
Adsız dedi ki…
Siz liberaller hala cemaatçilerin de liberal olduğunu sanıyorsunuz. Bayılıyorum bu hallerinize.

10 Ocak 2010 10:29
Adsız dedi ki…
Yukarıdaki yorumlara baktığımda hepsinin sizi desteklediğini, Taraf’in meramını anlatacak hiç bir yazı ya da yorum olmadığını gördüğümde ilk önce şaşırdım. Sonra aklıma geldi, bu sizin Blog’unuz!!! Size itiraz etmeyen, karşı açıklama ya da yorum getirmeyen yazı olmaması bir hayli enteresan. Hiç olmazsa biraz daha fazla adalet duygunuz olsaydı ve katılmadığınız birkac fikri de yayınlasaydınız o zaman farklı düşünürdüm. Bu yazının yayınlandığını görebilirsem o zaman ben de kendi düşüncelerimi iletirim.

10 Ocak 2010 10:43
ben dedi ki…
tüm zevkim sabah okula giderken kelimebaz okumaktı. okuldan soğudum yeminlen.

10 Ocak 2010 15:14
Adsız dedi ki…
insallah yazilarinizi yine periyodik olarak devam ettirirsiniz de biz de hergun okuruz. bu arada ustteki kimi yorumlara ithafen de, fettocular hala ergenekonculara (siz cumhuriyetperver diyebilirsiniz) yegdir. en azindan henuz kimseyi oldurmediler.

10 Ocak 2010 15:18
Oscar Turko dedi ki…
10 yil once “cennet ulkemizi” birakip Amerikaya geldim. Cok komik(trajikomik??) ama orada yasamadigim 10 yil icinde Turkiye hakkinda cok daha bilgilendim. Bu asamada hislerimi yansitan cumle soyle “Ulkemi kaybettim, hukumsuzdur.” Belki de caresizlikten sevdim o ulkeyi ordayken, bilemiyorum.

Diger yorumcularin yorumlarina katiliyorum. Tarafta duzenli okudugum tek yazar sendin. Gercekten cok uzgunum Sevan abi.

Yaziklar olsun dusunce ozgurlugunu kisitlayanlara!

10 Ocak 2010 15:42
Adsız dedi ki…
herşeyi biraz anlarım ama şu “birkaç kez alanen fırça yemek” meselesi sinir bozucu. bir yazarına bu şekilde muamelede bulunma cüreti gösteren kişi ya da kişilerin adını öğrenmek bu gazeteyi hemen hergün takip eden okurlarının hakkıdır.

taraf sizin yazılarınızı basmak zorunda değil, gazete onların ama yazarlarına emireri muamelesi yapamazlar!

10 Ocak 2010 16:27
Adsız dedi ki…
Bunun üzerine sizden ifade özgürlüğü hakkında bir yazı bekliyoruz o hâlde. Taraf’a yönelttiğiniz eleştiriler çok ciddi. Ama 1- yorum yapmak için her olayı iki taraflı dinlemek gerekir. 2- bir “gazetede” okurlarının inancıyla dalga geçecek bir yazı yayımlanmalı mıdır? (that is “Allah diye biri varmış, canı sıkıldıkça kitap yazarmış”)

10 Ocak 2010 18:12
Adsız dedi ki…
Öpüşüp barışsanız yazılarınızla alnımıza bilgilerden çelenkler koydurmaya devam etseniz öyle sevinirim ki. Ahmet Altan okuyorsan sözüm sana, kırdıysan Sevan abi’yi al eline bir demek çiçek gidip gönlünü al. Sevan Abi senin de hatan eksiğin olmuştur be. Dön be abi. Ne olur.

10 Ocak 2010 21:16
Adsız dedi ki…
Ahmet Altan ve diğerlerinin makul bir açıklamaları olduğuna gönülden inanıyorum.

11 Ocak 2010 00:13
Adsız dedi ki…
İleti No:1
Diğer yorumcular,Bana söylecek ,pek fazla söz bırakmamış.Sizi teşvik edecek dileklerine aynen katılıyorum.İnşa’allah böylesi daha hayırlı olur.
Kelimebaz’ın tekrar yaşatılması ,yönündeki ,umumi istekleri ,siz de görüyorsunuz.
Ben de sanki Kelimebaz hala yaşıyormuş gibi …Ya da yarın tekrar yaşatılacakmış gibi,
e-mail’ler göndereceğim size.Yani eskiden yaptığım gibi ,Nişanyan sözlükde sörf yapıp ,aklıma takılanları ,size yazacağım ;ya da eskiden yazdıklarıma ”zeyl’ler”ekleyeceğim.
Fakat, yok eğer siz, böyle bir şey istemiyorsanız .
”İSTEMEZÜK !”
Şeklinde mukabil bir e-mail atmanız yeterli .
Umarım ”Kelimebaz”ı tekrar yazmaya başladığınızda ;Taraf gazetesindeki problem ,bu blogda da yaşanmaz.Yani Okuyucunuzun yazıya ulaşamama problemi.
Bu vesile ile yani yılınızı kutlarım .
BerhudarDaim

11 Ocak 2010 21:34 

Kelimebaz’a ne oldu

Sevgili Nişanyan,
Bir süredir Taraf’ın sol ilke arasını açtığından şikayetçiydik. Fakat geçiln bu tarihi süreçte Taraf’ın eleştirisini -çeşitli yollardan kamuoyuna iletsek de- asıl işlerimizin arasına almadık. Onun da ötesinde yapılan işin önemi nedeniyle sadece Kemalizme muhalefet noktasına kalışlarını bile anlamaya çalıştık.
İslami kesime belli ölçüde angaje olduklarını üzülerek izledik.Ama sizin olayınızda daha da somutlaştığı gibi bu güzel deneyde de “düşmanına dönüşme” süreci daha da somutlaştı. Artık öyle görünüyor ki dikkatli bir yaklaşımla Taraf ve sol ayrımını öne çıkaracak değerlendirmeleri daha sık gündeme getirmenin zamanı geldi.
www.yenitoplum.org adresinde yeni toplumun kurulmasına emek vermeye çalışan bir grup insan olarak sizi aramızda görmeyi çok isteriz.
Hiç olmazsa internette ilerici demokrat ve aydınların ortak sesi olma sürecini geliştirelim. 

Yeni Toplum Gönüllüleri adına
Vaner Alkaç
alkacvaner@hotmail.com

11 Ocak 2010 23:00
Adsız dedi ki…
Yazık olmuş gazeteye. Zira her gün sadece “Kelimebaz” için okuyordum gazeteyi; artık okunmaz da.
Hocam yalnız şunun altını çizmek isterim: “İslâmcı baskıdan söz eden arkadaşlara en azından bir çift lafınız olsun.” Ben yegâne çözümün İslâm olduğunu düşünen biri olarak sizinle çok yazıştım ve sizden rahatsız olmadım. Uyuşmadığımız hatta kanımı donduran sözler ettiniz; ancak sadece sizin için dua ettim. Bu da benim doğrumdu. İslâmcı baskıdan söz eden şahısların içindeki hırsı bir anlasam…
Neyse hocam, inşallah yazılarınızı başka bir yerde okuma fırsatı bulurum. Allah hidayet versin. Sağlıcakla…

Asker Nasıl Düzeltilir?
► Haziran (3)
Boy değil işlev önemli (Liechtenstein İzlenimleri)…
Getir bir tarih, milli olsun!
Halaskâr Gazi
► Mayıs (2)
Retro takılmak
Küfretmeden konuşan Atatürkçü olur mu?
► Nisan (2)
Açılım!
Örtmenim bu konular kitapta yazmıyor…
► Mart (2)
Bir de Tayyip’e laf ediyorlar….
Vatan kurtardı, halifeyi kovdu, daha ne?
► Şubat (3)
Türkiye’ye Ordu Lazım Mı?
Kürt Sorunu Yoktur, Türk Sorunu Vardır
Ergenekon rehberi
► Ocak (1)
Dört Ülke Kaybettim Hükümsüzdür
► 2008 (4)
► Ekim (3)
Kurtuluş Savaşında Emperyalizmi Nasıl Denize Döktü…
Sevr Antlaşmasında Ermenistan Sınırı Meselesi
Batı Tek Dişi Kalmış Canavar mı?
► Haziran (1)
Mutabakatın Sonu
Hakkımda

Profilimin tamamını görüntüle

Yorumlar kapatıldı.