İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türkiye’de İfade Özgürlüğü kitabında yer alan, Nazan Maksudyan’ın “Sessizlik Duvarları: ‘Ermeni Sorunu’ Bağlamında Çeviri ve Otosansür” başlıklı yazısında yer alan hatalar ile ilgili açıklama ve özür  BGST Yayınları

Türkiye’de İfade Özgürlüğü kitabında yer alan, Nazan Maksudyan’ın “Sessizlik Duvarları: ‘Ermeni Sorunu’ Bağlamında Çeviri ve Otosansür” başlıklı yazısında yer alan hatalar ile ilgili açıklama ve özür
BGST Yayınları
06/08/2009

http://www.bgst.org/bgst/yazilar/bgst20090806.asp

Nazan Maksudyan’ın Türkiye’de İfade Özgürlüğü kitabında yer alan “Sessizlik Duvarları: ‘Ermeni Sorunu’ Bağlamında Çeviri ve Otosansür” başlıklı yazısında maddi hatalar yer almaktadır. Yazı, 19. ve 20. yüzyıl tarihi üzerine yazılmış eserlerin Türkçe’ye çevrilmesi sürecinde, 1915-16 olayları ile ilgili bölümlerin nasıl aktarıldığı üzerine yoğunlaşmaktadır.

Makalede, Mark Mazower’ın Dark Continent kitabındaki bir paragrafın orijinali ve çevirisi aşağıdaki gibi yer almaktadır:

The tensions created by the dream of national purification lay at the heart of inter-war European politics. Exterminating minorities –as Turks did with the Armenians– was not generally acceptable to international opinion … (Mazower, 1998: 42) [1]

Ulusal saflaştırma rüyası tarafından yaratılan gerginlik, iki savaş arası Avrupa siyasetinin bağrında yatar. Azınlıkları yok etmek –Türklerin Ermenilerde denediği gibi– uluslararası kamuoyunca genelde kabul görmüyordu … (Mazower, 2003: 46) [2]

Ancak orjinal kitapta paragraf aşağıdaki gibidir:

The tensions created by the dream of national purification lay at the heart of inter-war European politics. Exterminating minorities –as Turks tried with the Armenians– was not generally acceptable to international opinion … (Mazower, 1998: 42) [3]

Bu paragrafa göre, yapılan çeviri herhangi bir tahrifat içermemektedir.

J. M. Roberts’ın Twentieth Century: The History of the World başlıkli kitabında yer alan bir paragraf ve çevirisi makalede aşağıdaki gibi yer almaktadır.

The duplications of Russian policy made it possible to exploit Armenia whose Christian people was left to undergo a calculated attempt to exterminate them by the Young Turk government, an early exercise in what would later be called ‘ethnic cleansing’ (Roberts, 1999: 262). [4]

Rus siyasetinin ikiyüzlülüğü, ileride “etnik temizlik” olarak adlandırılacak uygulamanın ilk örneklerinden birinde Hıristiyan halkının Jön Türk yönetiminin hesaplı tehcir girişimine maruz kalmış olduğu Ermenistan konusundan yararlanmasını olanaksızlaştırıyordu (Roberts, 2003: 242). [5]

Ancak paragraf, kitabın orjinalinde aşağıdaki gibi yer almaktadır:

The duplications of Russian policy made it impossible to exploit Armenia whose Christian people was left to undergo a calculated attempt to exterminate them by the Young Turk government, an early exercise in what would later be called ‘ethnic cleansing’ (Roberts, 1999: 262). [6]

Orjinal paragraf dikkate alındığında “olanaksızlaştırıyordu” kelimesi çeviri bakımından herhangi bir hata içermemektedir..

Maksudyan, Alan Moorehead’in, Gallipoli başlıklı kitabının içinden bir bölümün Türkçeye çevrilirken[7] atıldığını belirtmektedir. Kitap çevrilirken, Nazan Maksudyan’ın belirtiği gibi bir bölüm atılmıştır; ancak, makalede belirtildiğinin aksine aşağıdaki bölüm çevrilmiş, bu bölümden sonraki paragraflar atılmıştır.

… 18 Mart zaferi onlar [Enver, Talat] için mutlak surette hayatiydi. O ana kadar makamlarında gerçek anlamda güvende olmamışlardı … Ama şimdi halkın desteğini kazanmış ve kendilerini vatansever bir gurur dalgasının içinde bulmuşlardı. Ordunun başarısı kendilerinin başarısıydı. Nihayet Türkiye’yi temsil ediyorlardı. Hatta bunun da ötesinde: Yabancı düşmanlığıyla dolup taşan ve tepeden bakıp tahakküm kuran yabancıdan intikam alma açlığı duyan Türk’ün ta kendisini, İslam’ı simgeliyorlardı.

Böylelikle bütün coşkularıyla –korkudan korkmamaya, zayıflık ve şüpheden güçlü ve kendinden emin olmaya doğru geçirdikleri ani duygusal dönüşümleriyle– … ırksal ve siyasi hasımlarını avlamaya koyuldular. Artık nefretlerini gösterecek kadar güçlülerdi ve kurban arıyorlardı. [8]

Yukarıda belirtilen maddi hatalar, bahsi geçen kitapların çevirmenlerini ve basıldığı yayınevlerini töhmet altında bırakmakta, Türkiye’de İfade Özgürlüğü kitabı editörlerini ve BGST yayınlarını olayın muhatabı haline getirmektedir. Yaratılan mağduriyetten dolayı Mehmet Moralı, Sinem Gül ve Ali Cevat Akkoyunlu ile İstanbul Bilgi Üniversite Yayınları, Dost Kitabevi ve Doğan Kitap’tan özür diliyoruz.

Bu maddi hatalardan dolayı Türkiye’de İfade Özgürlüğü kitabının dağıtımı durdurulmuş ve şu anda piyasada yer alan baskıları toplatılmaya başlanmıştır. Kitap, Nazan Maksudyan’ın “Sessizlik Duvarları: ‘Ermeni Sorunu’ Bağlamında Çeviri ve Otosansür” başlıklı makalesinin yeni versiyonu ile birlikte en kısa sürede tekrar basılacaktır. Kitabın ilk baskısını almış olan okurlar, ikinci baskısını ücretsiz olarak BGST ofisinden temin edebilirler.

Nazan Maksudyan’ın açıklama ve özür yazısı aşağıda…

——————————————————————————–

Notlar:

[1] Mazower, Mark, Dark Continent: Europe’s Twentieth Century, Vintage, 1998.
[2] Mazower, Mark, Karanlık Kıta: Avrupa’nın 20. Yüzyılı, çev. Mehmet Moralı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2003.
[3] Mazower, Mark, Dark Continent: Europe’s Twentieth Century, Vintage, 1998.
[4] Roberts, J. M., Twentieth Century: The History of the World 1901 to 2000, Penguin, 1999.
[5] Roberts, J. M., Yirminci Yüzyıl Tarihi, çev. Sinem Gül, Dost Kitabevi, 2003.
[6] Roberts, J. M., Twentieth Century: The History of the World 1901 to 2000, Penguin, 1999.
[7] Moorehead, Alan, Gelibolu, çev. Ali Cevat Akkoyunlu, Doğan Kitap, 2002.
[8] Bu bölüm Nazan Maksudyan tarafından çevrilmiştir.

Türkiye’de İfade Özgürlüğü kitabında yer alan “Sessizlik Duvarları: ‘Ermeni Sorunu’ Bağlamında Çeviri ve Otosansür” başlıklı yazıdaki maddi hatalar ile ilgili olarak makalenin yazarı Nazan Maksudyan’ın açıklama ve özrü
Nazan Maksudyan
06/08/2009

Editörlüğünü Taner Koçak, Taylan Doğan ve Zeynep Kutluata’nın yaptığı Türkiye’de İfade Özgürlüğü kitabı için yazdığım, ‘Ermeni Sorunu’ bağlamında çeviri ve otosansür konularına değinen yazıda, iki yerde ciddi hatalar olduğunu Sayın Mehmet Moralı’nın haklı uyarısıyla üzülerek fark ettim.

Münhasıran bu konu üzerine yazılmamış ancak ‘Ermeni Sorunu’na da değinen kitapların İngilizce asıllarıyla Türkçe çevirilerini karşılaştırdığım yazımda, Mark Mazower’ın Karanlık Kıta ve J. M. Roberts’ın Yirminci Yüzyıl Tarihi adlı kitaplarını değerlendirdiğim iki yerde, İngilizce metinlerin dizgisinde hata yapmış ve bunun sonucunda da Türkçe çevirilerin hatalı ya da eksik olduğu ‘yanlış’ çıkarımında bulunmuşum. Durumdan haberdar olduğumda yaşadığım şaşkınlık ve üzüntüyü tarif etmek zor. Nasıl böyle bir hata yapmış olabileceğimin yanıtı ise, bu tür insani hataların pek çoğunda olduğu gibi, muhtemelen ‘bir anlık dikkatsizlik’te yatıyor.

Elbette hiçbir açıklama yapılan yanlışı mazur göstermez, ancak söz konusu kitapların çevirilerine haksız bir gölge düşüren ve kitabın yeni baskısında düzelteceğim bu yanlış yorumlama için çevirmenler Mehmet Moralı ve Sinem Gül’den, Dost Kitabevi ve Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan, Türkiye’de İfade Özgürlüğü’nün editörlerinden, BGST Yayınlarından ve okurlardan içtenlikle özür dilediğimi duyurmak isterim.

Yorumlar kapatıldı.