İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

ASDVADZADZİN VE ÜZÜM TAKDİSİ Lraper

ASDVADZADZİN VE ÜZÜM TAKDİSİ

Patrik Mesrob II. Hazretleri’nin bu konuda hazırladığı yazısını, okuyucularımızın dikkatine sunarken, bu büyük yortuda Ruhani Önderimiz’in sağlığı için bir kez daha dua etmeye davet ediyoruz.

LRAPER

Ermeni Kilisesi’nin geleneklerine göre, Surp Asdvadzadzin (Kutsal Bakire Hz. Meryem Ana) yortusunda Surp Badarak’tan hemen sonra üzümler kutsanır. Bu, zengin sembolizm öğeleri içeren bir törendir ve Meryem Ana’nın Tanrı’ya imanımızdaki önemli rolünü vurgular.

Üzümlerin (hasadın ilk meyvelerinin) kutsanmasının dini bir gelenek haline dönüşmesinin tarihçesi Eski Ahit zamanına kadar uzanır.

İncil’in Kutsal Ruh’un esiniyle yazıldığı dönemlerde, halkın büyük bir bölümü çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşırdı. Zengin ürün çeşitlerinin arasında üzümün çok özel bir yeri vardı ve “ilk meyve” olarak değerlendirilir, hasadın ilk ürünü sayılırdı. Tüm hasadı bereketleyen Tanrı’ya “ilk meyvelerin” sunulması, O’na olan sonsuz inancın ifadesiydi.

Genellikle yazın kutlanan hasat zamanı, bu dönemin bitimine işaret eden Şavuot (Haftalar) Bayramı (Çıkış 34:22) olarak bilinen ve Çardak Bayramlarından biri olan çok özel bir dönemdi. Hakimler kitabında da (21:19) böyle bir festivalden bahsedilmektedir. Bu, tarlalarda dans edilen, mutluluk ve neşenin hakim olduğu, üzüm bağlarında şarkıların söylendiği bir dönemdi (İşaya 16:10).

Bu “ilk meyvelerin” Tanrı’ya sunulması nedeniyle tapınak rahipleri tarafından özel şükran törenleri düzenlenirdi. Bu gelenek Rab İsa’nın döneminde de sürdürüldü.

İsa, İlk Meyve İsa’nın Rab ve Mesih olarak gelişi ile üzüm adaklarına yeni bir sembolizm yüklendi. İsa Mesih, annesi Kutsal Bakire Meryem Ana’nın ilk doğanı, diğer bir deyişle ilk meyvesi idi, ve bu nedenle, tapınakta Tanrı’ya sunulmuştu (Luka 2:25-30).

Galile’deki görevi sırasında İsa kendisini asma, havarilerini ise dallar olarak nitelendirdi (Yuhanna 15:1). Bu imge, İsa’nın tamamen Tanrı’dan olma bir asma olduğunu ve hiçbir tohum veya aracı insanın onu yaratmamış olduğunu teyid etmektedir. Havariler, bunun aralarındaki sıkı bağın göstergesi olduğunu ve kendi görevlerinin ise meyve vermek olduğunu hemen anladılar. Asma nasıl üzüm üretirse, onlar da hem Mesih, hem Tanrı’nın Oğlu, hem de İnsanoğlu olan Asma’nın meyvelerini (inanç ve hayır işleri) vermeliydiler.

Tanrı Oğlu’nun Anası Meryem Kiliseye göre Azize Meryem Ana ve O’nun Tanrı’nın ilahi planında üstlendiği rol, Tanrı’nın insanlık için öngördüğü planı yerine getirmiştir.

Azize Meryem’in Hristiyan geleneğindeki yerinin Isa Mesih ile başlamasına rağmen, ilk önce İşaya Peygamber’in (7:14) sözlerini anlamak gerekir: “Bu nedenle Tanrı size bir işaret verecek; İşte, bir bakire hamile kalacak ve bir erkek çocuk doğuracak ve adını Emmanuel koyacak.”

Bu peygamberlik sözleri Rabbimizin doğumundan yaklaşık yedi yüz yıl evvel ilan edilmiş olup, daha sonra Kutsal Bakire Meryem Ana’nın hayatında yerine gelmiştir. Meryem, Kral Davud’un evindendi ve İsa Mesih’i doğurarak İşaya Peygamber’in peygamberlik sözlerini bir kez daha gerçekleştirmiş oldu (11:1): “İşay’ın (Davud’un babasının) kütüğünden yeni bir filiz çıkacak, kökünden bir fidan meyve verecek.”

Meryem Ana, doğumundan itibaren bu görevi ve mucizeyi yerine getirmesi için seçilmişti. Melek Gabriel’in “Selam, ey lütuf bulan!” sözleri ile çok genç yaşta bu peygamberliği yerine getirmek üzere görevlendirildi (Lk. 1:26). O andan itibaren Meryem’in görevi Tanrı’yı taşımak oldu (Asdvadzadzin, Theotokos, Tanrı-taşıyan).

431 yılında Efes’te gerçekleşen Üçüncü Ekümenik Konsil’de Hristiyan Kilisesi Meryem Ana’yı onurlandırmış ve resmen “Tanrı-taşıyan” olarak ilan etmiştir. Ayrıca Kilise onu Cennetin Kraliçesi, Azizlerin İlki, Selamet Kapısı ve Hayat Ağacı gibi pek çok sıfatlarla adlandırmıştır.

Ermeni Kilisesi doktrinde Kutsal Bakire Meryem Ana’nın çok özel bir saygınlığının olduğu öğretilir, çünkü Tanrı, Meryem Ana’dan ve Kutsal Ruh’un işlemesiyle beden aldı ve dünyaya geldi. Tamamen Tanrı’ya itaatkar olan insanlığın bir imgesi olarak görülen Meryem Ana azizlik mertebesine erişti çünkü Tanrı’nın iradesini yerine getirdi.

Bu bayram kutlamalarında övdüğümüz Aziz Meryem aynı zamanda Hayat Ağacı’dır, çünkü asmayı, yani İsa Mesih’i, ilk meyveyi, doğurdu. Asma olan Mesih, sonsuz yaşam için bize kanını verdi; biz de bunu anarak toprağın ürününden olan üzümleri kutsuyoruz.

Bu dini şölen Ermeni Kilisesince yaz sonunda, hasat mevsiminin başında, Ağustos ayı içerisinde kutlanır.

 

Yorumlar kapatıldı.