İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Komedi Dünyasının en önemli isimllerinden Leonid Engibarov

Leonid Engibarov

Vahan Altıparmak

Yüzyılardır tiyatro gösterileri ile ayakta kalabilen komedi, sesiz sinema döneminden ve daha sonra televizyonun papüler olması ile 1940-70 yılları arasında büyük bir degişime ugramıştır. oluşan bu degişimde büyük rol oynayan komedi dünyasının en önemli üç ismi İngiliz Charlie Chaplin, Yahudi asıllı Fransız Marcel Marceau ve Ermeni asıllı Rus Leonid Engibarov’dur. Üç büyükler olarak adlandırılan bu sanatcıların arasında Leonid Engibarov degişik dallarda olan yetenegi, hırçın kişiligi, deli dolu tavırlarıyla çoğu zaman başına iş açamısı ve kısa yaşantısı ile özel bir yere sahiptir. Dünyanın en iyi palyarçosu olarak bilinen Engibarov, palyarçonun kulandıgı şiirsel heceleri ilk kulanan, bazılarına göre ise seyirciyi konuşarak güldürebilen ilk palyarçoydu. 

Leonid Engibarov (Engibaryan) 15 Mart 1935 yılında Rusyan’ın başkenti Moskova’da fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Metropol Hotelde aşcılık yaparak ailesini geçindirmeye çalışan, Ermenistan’dan Rusya’ya göç etmiş bir Ermeniydi. 1952 yılında liseyi Moskova’da bitiren Engibarov, deniz ürünler bakanlığında çalışmaya başladı. Yapdığı kavgalar sonucu işe başladıktan 6 ay sonra Kominist Parti tarafından disiplin altına alıncağı düşünülerek, 4 sene sürecek olan partinin spor bölümüne transfer edildi. 47 kiloluk zayıf fizigine ragmen Engibarov boxör olarak çalışmaya başlar. İlk altı ay içerisinde 3 galibiyet alan Engibarov 1952-53 sezonunu 9 galibiyet 1 yenilgi ile tamlıyarak 50 kiloda profosyenel boxsör olur. Profosyonel box hayatındaki ilk 4 karşılaşmayı kazanan Engibarov, Rusya şampiyonu ile yaptığı karşılaşmayı kayıpederek boxs hayatına son verir.
Lenin’in sirke olan aşırı tutkusu sonucu Rusya’nın dört bir yanına kurulmaya başlanan ve sirkin her dalıda eğitimini amaçlayan okulların biride Moskova’da açılır. Yine çevresini dinlemeyen Engibarov palyarço ve pandomimci olmak amacıyla 1955 yılında bu okula yazılan ilk öğrencilerden biri olur. 1959 yılında okulu birincilikle bitiren Engibarov aynı sene profosyenel olarak çalışmak amacıyla Ermenistan’ın baş kenti Erevan’a gider ve Ermenistan sirkine katılır.
Sahneye çıkdığı ilk günden itibaren tamamen degişik bir yol tutan Engibarov, kendisinden önceki hiç bir palyarçoyu taklit etmedi. Kostümlerlerin, ışık ve kırografinin degiştirildiği ilk sene içerisinde gelen bir başka degişiklik ise seyirci ile sevgilisi Engibarov’a ile yaptığı aşk konuşmalarıyla iletişim kurmasıdır. Sevgilisiyle yapdığı bu konuşmalarda bir fakiri canlandıran Engibarov, kendisiyle evlenmesini istediği sevgilisine, fakirligin güzel birşey oldugunu, paranın herşey olmadığını seyirciye komediyle anlatmaya çalışır. Bu sahnelerden en papüleri sevgilisi Engibarova’ya şemsiyenin bir ev oldugunu, bu evde dört mevsimi yaşanabilecegini, asansörlerin hiç bozulmadığı insanların 4 yeya 5 odalı bir evde birbirine çok uzak yaşadıklarını, halbuki şemsiyenin altında insanların birbirlerine daha yakın yaşadığını anlatır. Kominist rejimi altında yaşayan milyonlarca Rus’un yakından bildiği fakirligin, Engibarov’un cümleleriyle anlatılması komik fakat düşündürücüydü aslında. Seyircilerin düşünüp hatta hüzünlendigini gören Ermenistan sirk’i yetgilileri, bu ve buna benzer sebeplerden dolayı Engibarov’a degişmesi gerekdigini bildirsede Engibarov, gösterilerini degiştirmeden inatla devam eder.
1960’lı yılların başında palyarço Ermeni Sirki’nin dünya çapında büyük bir üne kavuşmasını sagladı. Önceki yıllarda orta halli kişilerin izledigi sirk, Engibarov’un sayesinde zengin kesimin izlemeye geldigi Sovyetler Birligi’nin en önemli sirki oluverdi
Engibarov 1961 yılında palyarçoluk dışında sinema dünyasına hızlı bir giriş yapar. kameraman olarak başladığı sinema koriyerine, ilerki yıllarda üne kavuşmasıyla aktör olarak devam eder. 1962 yılında kendi hayat hikayesinin konu olarak alındıgı “Arena’nın yolları” adlı filmin baş rolünde oynadı. 1963 yılında Armen-film sütüdyolarında çekilen filmin direktorlügünü G. Malyan ve L. Isaakyan yaptı. Bu filimden sonra ünü dahada artan Engibarov artık Ermenistan Sirkinde çalısmamakda Rus Kominist Partisi’nin istegiyle Moskova Sirki’ni meşur etmektedir. Moskova’da çalıması kendi koriyeri içinde büyük bir adım oldu. Engibarov’un ünü artık doğu bloku ülkelerini aşmış ve dünya çapında bir palyarço olmuştu.
1964 yılında Çek Cumhuriyetinin baş kenti Prague’de düzenlenen international yarışmada dünyanın en iyi palyarçosu seçildi. Aynı zamanda ünlu bir pandomist ve acrobat olan Engibarov çalışdıgı sirkte pandomonis olarak da sahneye çıktı. Palyarçolugu, filim yıldızlıgı pandomonisligi dışında Engibarov çok yetenekli bir şairdir. Koriyerinin en parlak dönemi olan 60’lı yıllarda bir de şaiirligi ile dikat çekmiştir. Bu dönemde çıkan kitaplar “Volga” (1969), “Moskova” (1970), “Ural” (1971) vb. Ünlu yazar, sinema oyuncusu, sahne yazarı ve director Vasily Makarovich Shukshin Engibarov’un olaganüstü bir şaiir ve yazar oldugunu söyler.
1964 senesinde Engibarov’un Rusya’nın en önemli filim direktorlerinden biri olan Ermeni asıllı dünyaca ünlu Sergeyi Parajnov ile çevirdigi “Unutulan Atalarımın Gölgesinde” adlı filmin seyirci ile buluştugu senedir. Bu iki ünlü ismin bir araya geldiği film 1963 yılında çekimine başlanmıştır. Engibarov’un olaganüstü yetenegi Parajnov’un ustalıgı ile ortaya çıkan bu film, Rus film arşivlerinin en önemli filimleri arasındadır. Bu filmden sonra Engibarov R. Bykov tarafından 1966 yılında çekilen “Aybolit” filimi, 1972’de T. Abuladze’nin yönetdigi “Sevdigimin Kolyesi” ve yine 1972’de V. Shukshin yönetdigi “Sobaci Dukanı” fiimlerinde baş rol oynar. Kendisinin baş rollerini oynadıgı bu filimler dışında kendi hayatını konu alan fakat kendisini oynamadığı iki filim daha çevrilmşitir: “Leonid Engibarov ile Tanışmak” ve “Leonid”
1971 yılında büyük çapta bir dünya turuna hazırlandığı sırada Engibarov’un rol arkadaşı Engibarova ülkeden dışarı çıkış izni verilmedigi için Leonid ile Komünist parti arasında büyük bir sürtüşme başlar ve Moskova sirkinden ayrılıp palyarçoluğu bırakır. Moskova’da kendi tiyatrosunu kurup pandomim yapmaya karar verir fakat tiyatronun ismini “Yildiz Yagmuru” koydugu için Rus Hükümeti tiyatroyu kapatır.
Rus Kominist Partisi alehine yapdıgı açıklamalara güçlü çenesini kapatamıyan binlercesi gibi Engibarov’da bilinmeyen bir sebepten zehirlenir. Kısa bir müddet sonra evine gelen Engibarov’un zehirlendigini söyleyen hemşire annesine Engibarov’un son sözü: ‘İlk defa zehirlendim çıkar bir şişe şampayada kutluyalım bu olayı’ olur. Soğuk şampanyanın damarlarını büzmesi sonucu Engibarov’un durumu daha da ilerler ve birkaç saat içerisinde 25 Haziran 1972’de ölür.
Engibarov’un cenazesi her kesimden halkın katıldıgı 150.000 kişinin üzerinnde büyük bir kalabalıkla Moskova’da yoğun bir yağmur altında defnedilir. Son 3 aya kadar kendine ait bir evi olmayan sirk tarihinin en büyük palyarçosu şemsiyesiyle birlikde gömülüdü.

Vahan Altıparmak

Leonid Engibarov adına hazırlanan çeşitli dokümanterlerden alınmıştır. Ruscadan İngilizceye çeviren: Aram Khacatourian
http://video.mail.ru/mail/baks-show/Engibarov/1043.html

Yorumlar kapatıldı.