Sevgili Okuyucular,“Nor Zartonk için kişiler ya da kurumlar değil ilkeler önemlidir” diyorlar.

Bu grup kendini böyle tanıtıyor yazısında. Nor Zartonk adını alan ve kendini bilimselliği çok kuşkulu bir anketle topluma duyuran grup, benim üzerimden Hyelist gruba saldırıyor. Grupla ilgili suçlamaları önemsemedim çünkü anlamsızlığı ortada. Bir insan, zihniyetini, yönetimini beğenmediği, tartışmalarına katılmadığı, tartışma değil demagoji yapılan bir grupta hangi kabul edilebilir nedenlerle kalır? Kimin bu kadar çok zamanı, lüksü var. Üstelik kendilerince mükemmel ve tam destekli bir grupları varken. Bu duruma göre ya söylenenler yalan ve yanlış ya da bütün bunlara rağmen bu grupta kalmakta ahlakiliği tartışılır bir art niyeti var. Asıl amaç saldırı ve o çok önemli grubuna puan toplamak. 

Nedense bu grup, bir gazetenin gençlik kolu denilmesinden rahatsız olmuş. Doğrusu bu adamlara şaşmamak elde değil. Bana beğendiğim bir kurumun, hele işbirliği yaptığım bir kurumun kolu dense mutlu olurum. Demek ki bu gazetenin gençlik kolu olmak, kötü bir şeymiş ki grup hemen savunmaya geçmiş. Kuruluşundan, maniple edilmiş ankete kadar her konuda reklamlarını yapan, grupla ilgili her haberi yayımlamakla kalmayıp diğer solcu gazetelere de –muhtemelen- servis eden bir gazeteye karşı ne kadar büyük bir haksızlık bu. 

Grup yöneticiler “Nor Zartonk her zaman baskının, sansürün ve sömürünün karşısında halkın yanında olacaktır” diyorlar. Rahmetli Sabri Altınel hoca olsa bu söze sıfırı basardı. Tersi mümkün olmayan boş, popülist söz diye. Hiç baskının, sansürün ve sömürünün yanındayız, halkın karşısındayız diyen birini gördünüz mü?

Genç insanların, özgürce düşüneceğini, üretebileceklerini hatta inisiyatif alacaklarını bu arkadaşlar içine sindirmiş. Ne feraset, ne zeka… Bunlar söylemezlerse doğrusu gençlerin düşünür, pardon özgürce düşünür, üretebilir ve inisiyatif alabilir olduklarını düşünemezdim (!) doğrusu. Ne demeli bunlara, birlikte çalıştığım 60-70 kişinin yaş ortalamasının 30’u geçmediğini söylersem bir şey ifade eder mi? Yönetici yetiştirilmek üzere vakıf yönetimlerinin gençlik kolu kurmasını ve bu gençlerin toplantılara katılarak deneyim kazanmasını da ilk öneren benim. Bunun da bunlara bir şey ifade etmeyeceğini tahmin edebilirim. Kaldı ki bilerek de, saldırmak amacıyla bilmezlikten gelirlerse şaşmam. Yazıda sanırım yaşlılar yönetimi sözüyle mevcut vakıf yönetimlerimize de çamur atılıyor. Ne yazık ki, bizim bazı yöneticiler böyle çamur atan gruplara belki haklı nedenlerle karşı çıkmaz, görmezden gelirler.

Bu grubu tanımlamak için söyleyeceklerim yanlış anlaşılabilir. Bu nedenle ben kendi tanımlarından yola çıkacağım. Bize saldıran yazıda bu grup şöyle tanımlanıyor: “Nor Zartonk için kişiler ya da kurumlar değil ilkeler önemlidir.” Bu metnin yazarını yürekten kutlamak isterim. Bu grubu tanımlayacak daha iyi bir cümle kuramazdım. Kişileri yani insanı ve kurumlarımızı önemsemeyen bir ilkenin adını ben koymamayım, yandaşları gücenir sonra. Demek ki kurumlarımıza saldırmaları da, bizlere saldırmaları da nesepleri değil, ilkeleri gereği. Doğrusu burada tamamen ayrılıyoruz. Bizim temel ilkemiz ise kişilere hak ettikleri değeri vermek, insan haklarına sonuna kadar saygılı olmak ve en önemlisi kurumlarımızı yaşatmak ve geliştirmek için elden geleni yapmaktır. Aslında bu sözden sonra bir şey yazmak gerekmez, “şecaat arz ederken merdi-Kıpti sirkatin söyler.”

Uzun yazacaktım ama arkadaşların sloganını görünce vazgeçtim. Gerçekten bu arkadaşlar derslerine iyi çalışmış. Slogana bakın üreteni, yaratanı tebrik ederim. Hemen metin yazarı olarak bir reklam ajansına başvursun. Ne diyor bu Nor Zartonkçular: Ya hep beraber! Ya hiç birimiz! Ürpermedim dersem yalan olur, Ermeni gençlik grubu sloganı değil, Ergenekon yemini meret. Doğal olarak ilgisiz ama aklıma ya sev ya terk et sloganı geldi. Yarım kalmış sözcükleri nasıl tamamlayacağımı bulamadım. Ya hep beraber ölürüz, ya hiç birimiz. Ya hep beraber yaşarız ya da hiç birimiz. Aman bizden uzak olsun, ölmemiz gerekiyorsa bir kişinin bile yaşaması bizim için önemlidir, değerlidir. 

Geleceğe ümitle bakmamızı sağlayacak gençlik, insana, kuruma değer vermeyen, ya hep beraber ya hiç birimiz diyen bu gençler ise Allah yardımcımız olsun.
Son olarak insanı ve kurumu önemsemeyen bir ilkeye sahip, ya hep beraber ya hiç birimiz sloganlı bu gruba destek veren ulusal gazete ve siteleri de ve tabi bütün yandaşlarını tebrik ederim. Kutlu ve mutlu olsun.
Murat Bebiroğlu