İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

CEMAAT KURUMLARININ BİRLİKTE ÇALIŞMASI ( S İ N E R J İ

CEMAAT KURUMLARININ BİRLİKTE ÇALIŞMASI
( S İ N E R J İ )

Sinerji, son yıllarda dünyada ve Türkiye’de çok kullanılan bir terim olup Yunanca (syn = birlikte ) ve (ergon = çalışma ) kelimelerinin birleşmesinden türemiştir.
Sinerji, ortak bir amaç için çalışan insanların işbirliği yoluyla güç artırımında bulunmaları olarak tarif edilmektedir. 

Aynı amaç için bir araya gelerek çalışan insanların elde ettiklerinin toplamı, ayrı ayrı çalışmalarından elde ettiklerinin toplamından daha büyüktür. Sinerji sayesinde harcanan güç, malzeme ve zamandan tasarruf edilir. Sonuçta üretimin, hizmetin kalitesi ve miktarı artar.
İnsanlar arasında Sinerji nasıl oluşturulur sorusunun cevabı, içinde insan faktörü bulunduğu için tanımı kadar kolay değildir. Doğada, hayvanlar aleminde sinerjiye sıkça rastlamak mümkündür. Arıların dayanışması, karıncaların yardımlaşması, birbirlerinin kanat çırpışlarından istifade ederek uzun mesafeleri yorulmadan uçan kuş sürüleri, aklımıza gelen doğal sinerji örnekleridir. Bu örnekleri artırmak mümkündür. 

Hayvanlar, sinerjiyi içgüdüsel olarak yaratırlar. Biz insanlar ise aklımızı, duygusal zekamızı kullanarak yaratabiliriz. Ancak ihtiraslarımız, kibir, kompleks, kendimizi ön plana çıkartma duygusu gibi ilkel hislerimizi bastıramadığımız için, birlikte çalışma, ekip çalışmasından söz ederken rahatsız oluruz.
“ Bir de onların işiyle mi uğraşacağız – ben bu işin böyle olmayacağını söylemiştim – ben demedim mi – üstüne vazife olmayan şeylere burnunu sokma – ben ne söylüyorsam onu yap- Fazla soru sorma ” gibi cümleler bir çoğumuza yabancı değildir sanırım. 

Günümüzde modern yönetim tekniklerini kullanan kurumlar, işletmeler, yönetim kademeleri arasında yarattıkları Sinerjik yapı ile başarıya ulaşmaktadırlar.
Eski yönetim anlayışı, daha çok bireysel başarıları ödüllendirmekteydi. Artık modern yönetim tekniklerinde kişiye bağlı başarı kabul görmemektedir. Aksine ekip çalışması ile elde edilmiş başarılar kalıcı başarıdır, gerisi günü kurtarmaktan ibarettir.
Cemaat çalışmaları: 

Ülkemizde sık sık değişen mevzuatı ve yargı organlarının kararlarını takip etmek artık uzmanlık gerektirmektedir. Cemaatimizde gerek profesyonel gerek gönüllü, çok değerli, cemaat konularında tecrübeli hukukçu ve mali müşavirlerimiz bulunmaktadır. Cemaat kurumları, sorunlarının çözümünde kendilerinden destek almaları gerekir. Bazen önemsiz görünen bir konu, ihmal edildiğinde onarılması güç sonuçlar yaratmaktadır. Sorunlar amatörce yaklaşımlarla çözülemez. Yöneticiler, muhasebesel ve hukuki konulara daha ciddi eğilmeli, problemlere piyasa usulü yaklaşım göstermekten kaçınmalıdırlar. Nihayet bu yerler şahsi ticarethaneler değil, cemaatin kendilerine emanet ettiği ortak kurumlarımızdır. Örneğin Bu yerler ne kadar Samatyalının ise o kadar da Yeniköylü’nün dür.
Her ne kadar vakıflarımız, derneklerimiz yasalar karşısında birbirinden bağımsız tüzel kişilikler şeklinde yapılanmış olsalar ve ayrı ayrı yönetim kurulları tarafından yönetilseler de, tabanları ortak bir cemaate ve amaca dayanmaktadır. Bakırköy’ de bulunan vakfın amacı ne ise, Kadıköy’deki vakfın amacı da aynıdır. Yöneticilerimiz bu yasal ayırımı yasalara saygı açısından kabul etmeli, fakat alacakları kararlarda ya da eğitsel, vergisel, sigorta, tapu, elektrik kurumu gibi kamusal ve finansal sorunlarının çözümünde ise birlikte hareket etmeyi benimsemelidirler. Bu makamlara hizmet için gelinir, teslim alınan emanetler en iyi şekilde korunur ve olanaklar dahilinde geliştirilir. Zamanı gelince görevi daha iyi yapacak olanlara usulüne uygun olarak devredilir. 

Kurumlarımızın birlikte hareket etmelerini sağlamak için öncelikle yöneticilerin bunun gerekliliğini hissetmeli, samimiyetle yaklaşım göstermelidir. Daha sonra da çevresindekileri bu yönde motive etmeleri gerekir. Her vakıf bezer bir sorun için değişik çözüm yolları ararsa yukarıda bahsettiğimiz sinerjik tasarruflar gerçekleşmez. Çözümü bilinen bir sorun için boşa emek, zaman ve para harcamaktan ileri gidemez. 

Bunun için ortak bir bilgi bankası kurulmalı, muhasebe ve hukuk konularında sıkı koordinasyon sağlanmalı.Her konuda işbirliğine gidilmeli.
Bu vesile ile 2009 yılının ülkemize ve dünyamıza huzur getirmesini diliyorum. 

BERÇ Menzilci –  Yazı Marmara Gazetemizin Türkçe ekinde Ekonomi köşesinde yayımlanmıştır.

Yorumlar kapatıldı.