From: jchotellier@cegetel.net [mailto:jchotellier@cegetel.net]
Sent: Tuesday, December 16, 2008 11:42 AM
To: murat.bebir@gmail.com
Subject: Arapkir
Sayın Bebiroğlu,
Önce kendimizi tanıtayım:
Eşim Jean ve ben, Marsilya’da oturan, Ermeni asıllı olmayan fakat Ermeni mimarlığıyla çok ilgilenen iki Fransız’ız. Her sene Türkiye’de gezip küçük köylerde bulunan kilise kalıntıları resimlerini çekiyoruz. Memleketimizde Ermeni tarihi ve sanatları üzerinde araştırma yapan uzmanlar var. Çalışmalarında yararlı olan resimlerimizi veriyoruz onlara. Eşim, emekli olmadan önce, işleri için birçok defa Türkiye’ye gitmişti. Ben ise gurbetteki Türklere Fransızca dersi verdim. Dolayısıyla onlardan biraz Türkçe öğrendim.
Daha önce söylediğim gibi, Türkiye’de çok gezdik özellikle doğu illerinde. En meşhur tarih eserlerini gördükten sonra Kağızman’daki Çengelli Kilise gibi daha az tanınan Ermeni mimarlığı örneklerini görme fırsatımız oldu. Bu, bizi daha çok öğrenmeye ve keşfetmeye sevk etti.
Türkiye’ye her sene tatile gelen ve ülkenizi çok seven Fransız turist olan eşim ve ben, Anadolu’nun eşsiz güzelliklerini gezmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz.
Doğu Anadolu’da çeşitli medeniyetlere ait sayısız kültürel zenginlikler, hala keşfedilmeyi bekliyor.
Ne yazık ki, onların büyük bir kısmı bakımsızlıktan yok olmak üzeredir.
Terk edilmiş, define avcıları tarafından tahrip edilmiş olan çok sayıda antik kent, kale, medrese, türbe, kilise, köprü gibi tarih eserini gördük.
Gezdiğimiz ermeni kilise ve manastırların hemen hemen tümü kaybolma tehlikesindedir. Oysa onlar, Anadolu’nun renkli ve zengin kültürel mirasının ayrılmaz bir parçasıdır.
Mesela Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam, “Ortaçağ ve Sonrasında Van Gölü Çevresi Mimarlığı” başlıklı eserinde birçok ermeni kilise ve manastırına yer veriyor. Kitabında Adilcevaz Manastırı, Teghout Manastırı, Ovakışla Kilisesi, Hizan Kutsal Haç Kilisesi, Barijorivank, Mutki Alberikvank Manastırı, Kıyıdüzü Kilisesi, Surp Hizdbuzid Manastırı, Reşadiye Manastırı, Gomki Surb Gevorg Manastırı, Deveboynu Manastırı, Surb Tomas Manastırı… gibi yapıların planı ile resimleri gösteriliyor.
Fakat söz konusu eserlerin hemen hemen tümü harabe halinde. Bazıları için çok geç oldu. Yakın bir gelecekte onlardan bir plan, bir iki resimden başka bir şey kalmayacak. Çoğu 1000 -1500 yıllık olan bu yapılar, sanat tarihi bakımından büyük bir önem taşıyor.
Onların durumu bana üzüntü veriyor dolayasıya bu değerli kültür mirasını kurtarmaya çalışan insanlara tebriklerimi sunmak istiyorum.
Sayın Murat Bebiroğlu, bu insanlardan biridir.
« Arapkir 2008 » başlıklı makalesini büyük bir ilgiyle okuduktan sonra kendisini, aynı amaçla uğraşanları da gönülden kutluyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.
Makalenizde Kemaliye’nin Toybelen / Gemirgap köyünde bulunan küçük kilisenin resmini gösteriyorsunuz.
Ben de sizden biraz sonra (Ekim ayında) o binayı gördüm. Sizi ilgilendirebilir diye o binaya ait elimde olan o bir kaç bilgileri paylaşmak istiyorum:
Gemirgap köyünün içinde Surp Astvadzadzin kilisesi vardı. Köyün girişindeki söz konusu olan o küçük bina ise Surp Gevorg Şapeli (ya da Anapat) olmalı. Kaynaklara göre o kubbeli küçük yapı, Hoca Davit Movsesian tarafından 1767 yılında yeniden inşa edilmişti.
Köyün doğusundaki tepeye çıkıp oradaki Ermeni mezarlığını da gördünüz mü? 15–20 basit mezar taşı hala var. Köy sakinleri o mezarlığa « köristan » derler.
Her yerdeki gibi Kemaliye’de de çok az kilise hala ayakta. Yuva / Gerüsla ile Esertepe / Şirzi köylerinde iyi durumda olan iki kilise gördük.
Gemirgap köyüne ait bilgileri Thierry’nin “Barjr Hayktaki Ermeni Eserleri » kitabından aldım. Yazarın köydeki yapılara ait verdiği bibliyografya ise şunlar:
Sruanjtiants « Erker » Erevan 1982
Eprikian « Patkerazard Bnaşxarhik Bararan » Venedik 1903–1905
Teodik « Goghgota Hay Hogeworakanutian ew Ir Hotin » Kudüs 1921
Kemah’in mezralarında eski Ermeni kilise ve manastır da var. Sepuh (Süphan mı ?) Dağındaki Tordan kilisesi, Awagavank ile Sb Grigor Lusavoriç Vank gerçekten son derece değerli tarih eserleri.
Onların hali yürek acısıdır. Maalesef oralara çok az turist gelir.
Anadolu ile ilgili diğer Kaynaklara gelince: Ermeniceyi bilmiyorum ama Fransızcada, İngilizce ve İtalyanca bilimsel yazılar var. Topladığım bilgiler aşağıdaki eserlerden aldım:
—Revue des études arméniennes” « Ermeni Araştırmaları Dergisi »
— Paolo Cuneo « Architettura Armena » (« Ermeni Mimarisi »)
— Jean-Michel Thierry – « Monuments Arméniens du Vaspurakan » « Vaspurakan’daki ermeni tarih eserleri »
– « Monuments Arméniens de Haute Arménie » « Barjr Hayk’taki ermeni tarih eserleri » (Barjr Hayk, bir coğrafya terimi olarak kullanılıyor)
– « Sasun, voyage archéologique » « Sason’da arkeolojik yüzey araştırmaları »
—J.M. Thierry, Patrick Donabédian « Les Arts Arméniens » – « Ermeni Sanatları »
— Patrick Donabedian – “L’âge d’or de l’architecture arménienne, 7me siècle » « Ermeni Mimarisinin altın çağı,7’inci yüzyıl »
Sizi ilgilendiren yerlere ait bibliyografyayı memnuniyetle iletirim. Maalesef Arapkir hakkında şu an hiçbir bilgi bulamadım. Bulursam size gönderirim.
Makalenizde Arapkir’de turizmi geliştirmek için öne sürdüğünüz tüm önerileri çok ilginç buldum. Dediğiniz gibi masraflar faza değil, sadece istekli olmak gerekiyor.
Koşullar elverişli olsaydı aynı tedbirler Türkiye’nin her yerinde alınabilirdi.
Selamlarımla,
Chantal Hotellier
Yorumlar kapatıldı.