19 Mayıs 2008
LONDRA ’da yaşayan gazeteci arkadaşım Bora Paran ve eşi Feryal Paran, üç gün önce Türkiye’ye tatile geldi. Onlara “Ali Kemal’in torunu Boris Johnson, yerel seçimi kazanıp vali yetkisinde Londra Belediye Başkanı oldu ya… Bu, İngiltere’de nasıl karşılandı?” diye sordum.
“Valla İngilizlerin, Ali Kemal’den fazla haberleri yok” dediler.
Oysa Türk basınında olay öylesine büyütülmüş, öylesine abartılmıştı ki…
Ali Kemal kim? 1869-1922 yılları arkasında yaşayan ve Kurtuluş Savaşı’na karşı çıkan gazeteci-yazar. Bir ara Osmanlı Devleti’nde İçişleri Bakanlığı da yapmıştı.
Yurdu kurtarmak için kanını akıtan Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına “Haydutlar” diyen Ali Kemal, Türk ordusunun Kars’ı Ermenilerden geri almasını eleştiren zehir zemberek yazılar yazınca, halk ona bir Ermeni ismini ekleyerek “Artin Kemal” adını vermişti.
Ali Kemal (Artin Kemal) işgal yıllarında “Mütareke Basını” adı verilen işbirlikçi basının en önde gelen yazarı idi. Hayatı, yürekleri parçalayan trajik bir sonla bitti.
* * *
Turgut Özakman’ın “Şu Çılgın Türkler” adlı ünlü kitabının bir bölümünde Artin Kemal şöyle anlatılır:
“Ali Kemal, İstanbul’da Peyam-ı Sabah Gazetesi’ndeki geniş odasında, ortağı Ermeni Mihran ve misafirleriyle çene çalıyordu. Sarışın, gürbüz, yarı alafranga, yarı alaturka, kendine özgü bir insandı. O günkü yazısını öven tombul misafirine neşeyle:
’Ankara’dakiler yine köpürecekler!’ dedi, ünlü kahkahasını attı, sonra da ekledi:
’Haydutların işi gücü savaş. Siyasetten zerre kadar anladıkları yok. Ellerinde derme çatma bir ordu, birkaç tane de düzme kahraman, dövüşüp duruyorlar. Hükümet ölçmüş biçmiş, uygun görmüş, Sevr Antlaşması’nı imzalamış. Size ne oluyor a zırzoplar? Boş yere kan dönmenin álemi var mı?’
Ermeni Mihran ’Bunlar çılgın’ diye söylendi. Ali Kemal bu nitelemeyi çok sevdi:
’Tabii canım! Çılgın olmasalar cihan savaşını sanki biz kazanmışız gibi, koskoca İngiliz Başbakanı Lloyd George’a barış şartlarını dikte etmeye yeltenirler miydi? Ne demiş Arap ’elhükmü limen galebe’ galibin dediği olur! İşte bu kadar.’”
Kurtuluş Savaşı sırasında yalnız Ali Kemal değil, padişah yanlısı diğer yazarlar da Ermenileri, Yunanlıları, İngilizleri tutuyor, Mustafa Kemal ve arkadaşlarına sövüyorlardı.
* * *
Halkın “Artin Kemal” adını taktığı Ali Kemal’in sonu feci oldu. Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra, Beyoğlu’nda yakalanan Ali Kemal, İstiklal Mahkemesi’nde yargılanmak üzere trenle Ankara’ya doğru yola çıkarıldı..
İzmit’te, bölge komutanı Sakallı Nurettin Paşa’ya teslim edilen Ali Kemal, paşa ile görüştükten sonra dışarı çıkarılırken, karargáh önünde bekleyen askerler ve halk tarafından linç edildi. Kafası çekiçlerle ve taşlarla kırılarak öldürüldü. (6 Kasım 1922). Sonra cesedi, Lozan Konferansı’na giderken trenle İzmit’ten geçecek olan İsmet Paşa görsün diye istasyonda sehpaya asıldı.
. Falih Rıfkı Atay “Çankaya” adlı eserinde, İsmet Paşa’nın bu olaya çok kızdığını, Sakallı Nurettin Paşa’ya ağır sözler söylediğini, Mustafa Kemal Atatürk’ün de bu olaydan hep tiksinerek bahsettiğini yazar.
* * *
Dünyadaki en meşru, en ahlaklı, en haklı, en kutsal savaşlardan birine, emperyalizme karşı kazanılmış ilk kurtuluş savaşına karşı çıkan diğer yazarlar yurtdışına sürüldü. Günümüzde de bu yazarların benzeri olan birçok yazar var, ne yazık ki…
Bunlar, bilerek ya da bilmeyerek, yabancı devletlerin sözcülüğünü yapıyorlar sanki. Dileriz bir gün uyanıp, doğru yolu bulurlar!
İlk yorum yapan siz olun