İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

BASIN KONSEYİ GENEL SEKRETERLİĞİ’NE Meslek İlkelerinin özellikle 12 ve 13. maddesine açıkça aykırı, şiddet ve zorbalığı özendirici, destekleyici nitelikteki şikayete konu yazılar nedeniyle Ertuğrul Özkök’ ün kınanmasına karar verilmesini …

BASIN KONSEYİ GENEL SEKRETERLİĞİ’NE

BAŞVURUDA BULUNAN: TARIK ZİYA EKİNCİ

ŞİKAYET EDİLEN : Ertuğrul Özkök
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

ŞİKAYET KONUSU YAZILARI : 19 – 22 – 23 – 24.Ekim . 2007 günlü Hürriyet
Gazetesinde yayınlanan köşe yazıları.

İHLAL EDİLEN MESLEK İLKELERİ : Basın Konseyi Meslek İlkeleri giriş bölümü,
12. ve 13. maddeler ile Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi Giriş bölümü, Gazetecinin Temel Görevleri ve İlkeleri başlıklı bölümün 3. bendi, Gazetecinin Davranış Kuralları başlıklı bölümün 7. bendi

AÇIKLAMA :

1- Ülkemiz hızla bir kardeş kavgasına doğru sürükleniyor. Bu durumu, sokakta dolaşırken ya da kısıtlama getirilmiş haberleri izlerken biz farkedebildiğimize göre, haber alma kaynaklarının başında olanların daha açık görmesi gerekir. Hepimizin muzdarip olduğu terör ortamından ve PKK şiddetinden, Kürt vatandaşlar sorumluymuşçasına bir çok il ve ilçede DTP binalarına ve Kürt vatandaşların oturduğu mahallelere saldırılar düzenlenmekte, bir linç havası yaratılmaktadır. Bunun yol açacağı toplumsal tahribatı ve yaratılan havanın ülkeyi nerelere kadar sürükleyebileceğini görmemek mümkün değildir. Bugün soğukkanlılığa, sağduyuya, sükunetle davranmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Halkın yönlendirilmesinde en önemli güç olan medya kuruluşlarının sorumluluğunun arttığı bir dönemdeyiz. Hal böyle iken, ülkenin en çok satan ve en etkili gazetelerinden biri ve belki de birincisi olan Hürriyet’in genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün, şikayet edilen yazılarında savaş kışkırtıcılığı yapmasını, toplumsal barışı imkansızlaştırıcı ifadeler kullanmasını, çeşitli toplumsal kesimleri kin ve düşmanlığa tahrik etmesini, sarsıcı ve kabul edilemez bulduğumuzu belirtmek isteriz.

2- Ertuğrul Özkök’ün şikayete konusu yazıları okunduğunda, PKK ile adeta tüm Kürtleri özdeşleştirdiği, vatandaşlarımız olan Diyarbakırlıları, kendi ülkemiz sınırları dışındakilerle birlikte andığı, sınır ötesinden söz ederken -resmi makamları bile değil- doğrudan çocuğuyla çoluğuyla sıradan halkı, sivilleri hedef gösterdiği görülmektedir. Sivillere yönelik kışkırtıcılık, savaş halinde bile kabul edilemez, böyle bir davranış ne uluslararası hukuka, ne adalet ve insan hakları anlayışına ne de kamu vicdanına uygundur. Yazıların bütünü okunduğunda bu saptamaların netliği daha iyi anlaşılmakla birlikte bir kaç örnek vermek isteriz:

19.10.2007 GÜNLÜ YAZIDA; ‘Türk ordusunun sınır ötesi harekatı nedeniyle Kuzey Iraklı Kürt’ün Iraklı Arap’ın, Diyarbakırlı Kürt’ün ekonomisinin alt üst olmasından dolayı kaybedeceği çok şey var.’

22.10.2007 GÜNLÜ YAZIDA; ‘Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve silahlı kuvvetlerinin Iraklı Kürtlere son sözü bu olmalı: Ya muhatabım ya düşmanım olacaksın. (…) oradaki Kürt rüyasını Türk kabusuna çevirmektir.’

23.10.2007 tarihli yazının başlığı ‘Sefer Görev Emri’dir.

24.10.2007 GÜNLÜ YAZIDA; ‘Serinkanlı olmayın. Her şehidin başında bir hesap defteri açılıyor….Toprağa verdiğimiz çocuğumuzun karşısına, bir alacak, bir borç yazılıyor. Ve hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, o borç, katil sürüsünün, ona yardakçılık yataklık edenlerin boğazından söküle söküle alınacak.’

Bu ülkenin meclisini, hükümetini, ordusunu, güvenlik güçlerini, karar organlarını yok sayan; vatandaşı sefere çağıran, kana kan, intikam isteyen bu yazılar; savaşa, yeni cinayetlere, Kürt etnik kökenli vatandaşlarımıza yönelik saldırgan tutumu teşvike ve kışkırtmaya, kin ve düşmanlığı tahrike açıkça davetiye çıkarmaktadır.

3- Kendi kuruluşunda görevli gazeteciler ile yayınların, meslek ilkelerine uygun olmasını gözetme sorumluluğu olan Ertuğrul Özkök, kendi yazılarında meslek kurallarını açıkça çiğnemiştir. Anılan yazılar, halkın haber alma, bilgi edinme hakkıyla ilgili olmadığı gibi, ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkının sınırlarını da bariz bir şekilde zorlamaktadır.

Gazetecinin halka karşı sorumluluğunu öteki tüm sorumluluklarının üstünde gören meslek kuralları; gazeteciliğin herhangi bir ticari mal ve hizmetten farklı olarak toplumsal bir nitelik taşıdığını, gazetecinin özgürlüğünün içeriğini ve sınırlarını, öncelikle sorumlulukları ile meslek ilkelerinin belirlediğini kabul eder.

Meslek kuralları, ‘Gazetecinin, başta barış, demokrasi ve insan hakları olmak üzere insanlığın evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara karşı saygıyı savunmasını’ zorunlu görür.
Yine meslek ilkelerine göre, ‘Sarsıcı durumlarda: Üzüntü, sıkıntı, tehlike, yıkım, felaket ya da şok halindeki insanlar söz konusu olduğunda gazetecinin olaya yaklaşımı ve araştırması insani olmalı ve gizliliklere uyularak duygu sömürüsünden kaçınılmalıdır.’ İçinde bulunduğumuz durumun sarsıcı olduğu ne kadar gerçekse, Ertuğrul Özkök’ün, şikayet konusu yazılarda duygu sömürüsünü de aşarak, halkı galeyana getirebileceği de bir o kadar gerçektir.

Sözkonusu yazılarda Özkök’ün savaş kışkırtıcılığı yaptığını, iç barışı gözetmediğini, Kürtleri yabancı hatta düşman gibi gösterdiğini düşünüyoruz. Niyetimiz kadar nasıl algılandığımız da önemlidir. Özkök, yazdıklarının düşmanlık tohumları serptiğini, yeşerttiğini bilebilecek konumdadır. Benzer içerikli yazıları tekrarlaması, anlık bir tepki olmadığının da kanıtıdır.

4- Nitekim, ülkemizde henüz Hakkari’deki olaylar olmadan, terör nedeniyle toplumsal psikoloji bu ölçüde bozulmadan ve gerginlik bu düzeyde değilken bile, Basın Konseyi Yüksek Kurulu 09 Ekim 2007 tarihli (2007/072) kararı ile etkisi ve okuyucu kitlesi çok sınırlı bir dergide yer alan yazılarda; “değişik görüş taşıyan kişi ve kesimlere karşı, kin, nefret ve düşmanlık yaratacak bir çizgi izlendiği, şiddetin açıkça övülüp özendirildiği ve desteklendiği sonucuna varılarak, asla görüş açıklama veya eleştiri niteliği taşımayan, düzeyi çok düşük küfürlerle dolu bu yayınlar nedeniyle B….. dergisinin kınanmasına oybirliğiyle” karar vermiştir. Basın Konseyi’nin, işbu kararda vurguladığı gerekçe ve yaklaşımın, ülkemizin en yaygın okuyucu kitlesine sahip gazetesinin genel yayın yönetmeni açısından da, imtiyaz tanınmaksızın dikkate alınacağını umuyoruz.
Tersi durumda, Basın Konseyi Yüksek Kurulu’nun 25 Ekim 2007 tarihli kamuoyuna yaptığı açıklamada dile getirilen;
“Hakkari, Yüksekova’daki PKK baskını çok büyük bir öfke patlamasına yol açtı. Doğal olarak, zor günler yaşıyoruz. İnsanlarımız gergin ve tepkili. Elbet, böyle bir ortamda, görsel / işitsel ve yazılı medyanın daha duyarlı ve dikkatli olması gerekir. Çünkü, tahrik edici bir kıvılcım, bazı kesimlere karşı düşmanca duygular yaratıp şiddet kullanılmasına ve çok tehlikeli sonuçlar yaşanmasına yol açabilir. Nitekim, tahrik edici yayınların, daha önce nasıl sorunlar ve sonuçlar doğurduğunu unutmayalım.”
doğru ve önemli saptamalarının inandırıcılığı olmayacaktır.
SONUÇ : Yukarıda açıklandığı üzere, Basın Konseyi Meslek İlkelerinin özellikle 12 ve 13. maddesine açıkça aykırı, şiddet ve zorbalığı özendirici, destekleyici nitelikteki şikayete konu yazılar nedeniyle Ertuğrul Özkök’ ün kınanmasına karar verilmesini ve sonucundan haberdar edilmemizi talep ediyoruz.

Saygılarımızla,

Tarık Ziya Ekinci

Yorumlar kapatıldı.