İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bahçeli’den ‘hepimiz Ermeniyiz’ sloganına tepki

 

ANKARA(ANKA)

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından “hepimiz Ermeniyiz, hepimiz Hrant’ız” sloganının kullanılmasını eleştirerek, “Bu ne demek? Hepimiz Türküz, hepimiz Mehmet’iz” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hrant Dink’in cenaze töreninde atılan “Hepimiz Ermeniyiz” sloganını “Şehit cenazelerinde görülmeyenlerin slogan geliştirmesi garabit” diye değerlendirdi.
Bahçeli parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayeti ve cenaze törenini değerlendirdi.
Dink’in katledilmesinin her şeyden önce insan olma onurunu kaybetmemiş olan herkesin lanetleyeceği menfur bir cinayet olduğunu belirten Bahçeli, “Bu suikastın, varsa siyasi bağlantılarını, azmettirenlerini, yardım ve yataklık yapanları ve örgüt ilişkilerini ortaya çıkarmak devletin görevidir” dedi.
Bahçeli, hükümetin bu işin üzerine sonuna kadar gitmesi ve arkasında kimler varsa ortaya çıkarmasının siyasi sorumluluğunun yanı sıra ahlaki bir vecibe olduğunu da söyledi.
Bahçeli, “Türkiye’de cereyan eden her olaydan sonra devleti peşinen suçlu ilan etmek ve devlete güven duygusunu yıpratmaya yönelik bir linç kampanyası başlatmak, çok tehlikeli bir alışkanlık haline gelmiştir” dedi.
Bu senaryonun son olayda da aynen sahnelendiğini kaydeden Bahçeli, Dink’in cenazesine damga vuran “Hepimiz Ermeniyiz” sloganını da şu sözlerle eleştirdi:
“Bu olayı siyasi amaçları için kullanmak zilletine düşen bazı çevreler, ezik ve suçlu bir Türk toplumu portresi çizmek için birbirleriyle melanet yarışına girmişlerdir.

ŞEHİT CENAZELERİNDE GÖRÜLMEYEN ÇEVRELER

Bu maksatlı linç ve karalama kampanyasının bütün aşamalarında altında toplandıkları slogan da, ne gariptir ki ‘Hepimiz Ermeniyiz’ sloganı olmuştur.
Bu sloganın duygusal bir ortamda, bireysel düzeyde bir dayanışma ifadesi olarak görülmesi belki mümkündür.
Ancak, bu sloganın Türkiye’nin kabuk değiştirdiğinin göstergesi olduğunu söyleyen çevreler için bunun ne anlam taşıdığını herkes kendi vicdanında takdir edecektir.
Türkiye, 1984 yılından bu yana PKK Terörü ile mücadelede büyük acılar çekmiş ve sayısız şehitler vermiştir.
Şehit cenazelerinde ve taziyelerinde Türk milletinin mensubu olarak hiç görülmeyen bu çevrelerin, şimdi mağdurun etnik mensubiyeti üzerinden slogan geliştirmeleri, izaha muhtaç bir garabettir.ö “Türk milliyetçiliğini suçlu göstermeye çalışanların sarıldıkları yalan ve iftira silahıyla, son suikastta kullanılan silah arasında özde hiçbir fark yoktur” diyen Bahçeli, “İkisi de kullananların karanlık ruhunu yansıtan, adi ve alçak birer suikast silahıdır” diye konuştu.
Bahçeli, milliyetçilik tehdidi paranoyası yaratarak samimi milliyetçileri potansiyel suçlu olarak ilan etmenin hayasızlık olduğunu kaydederken, sözde aydınları son cinayet vesilesiyle Türk Milliyetçiliğine karşı “Haçlı Seferi” başlatmakla eleştirdi.

TÜSİAD’DA ÇOK SERT TEPKİ

Bahçeli, geçen hafta açıklanan “Güncelleştirilmiş Demokratikleşme Raporu” nedeniyle de TÜSİAD’ı çok sert bir dille hedef aldı.
Bahçeli, “TUSİAD’ın “Güncelleştirilmiş Demokratikleşme Raporuönda yer alan Türkçe dışındaki anadillerin seçimlik ders olması ve etnik temelde siyaset yapılmasına imkan verilmesi önerileri, TUSİAD’ın da PKK’nın siyasallaşma projelerine sahip çıktığını göstermiştir” dedi. Bahçeli, şöyle konuştu:
“Bu konuları Türkiye’nin gündemine getirip tartışmaya açmanın, çoğulcu ve demokratik yapının oluşması için yararlı olacağını söyleyen ve PKK patentli bu önerileri uzlaşmacı yaklaşım olarak nitelendiren TUSİAD Başkanı, kurumun bu yeni misyonunu, bu sözlerle ortaya koymuştur.
Bizim TUSİAD’a öneri ve tavsiyemiz, eğer PKK’nın siyasi hedeflerini benimsiyorlarsa, bunları siyasi bir program haline getirip bir siyasi parti çatısı altında örgütlenerek Türk Milletinin önüne çıkmalarıdır. TUSİAD’ın sahip olduğu imkanlarla partileşme konusunda maddi kaynak sıkıntısı çekmeyeceği açıktır.
Bu bakımdan, siyasi platforma çıkmak, sütre gerisinden demokratikleşmeye katkı adı altında siyasi fetva vermek kolaycılığından çok daha dürüst bir yol olacaktır.ö Bahçeli, 301. maddeye değinen ve “Nitekim, 301. madde son menfur cinayetin azmettiricisi ve bunun arkasındaki örgütsel bağın bir unsuru olarak suçlu ilan edilmiştir” derken, hükümete şöyle seslendi:
“Bu durumda AKP hükümetinin yapacağı tek şey vardır: O da, toplumsal mutabakat arayışı gibi bahanelerle sivil toplum örgütlerinin arkasına sığınmayı bırakıp, hükümet sorumluluğunun gereğini yaparak bu konuda ne düşündüğünü açıkça ortaya koymaktır

MHP’den ‘Hepimiz Türküz’ panosu

Esin ÇILDIR/ANTALYA, (DHA)

ANTALYA MHP İl Başkanlığı’nın balkonuna yerleştirilen ışıklı panoya, ‘Hepimiz Türküz’ yazıldı.
Antalya MHP İl Başkanlığı’nın bulunduğu dairenin balkonuna bir süre önce bir ışıklı pano yerleştirildi. MHP’lilerin ‘seçimmetre’ adını verdiği panoda yaklaşan genel seçime dair parti görüşleri yansıtılmaya başladı. Seçimmetre’de bugün sadece ‘Hepimiz Türküz’ cümlesi yer aldı.
MHP Antalya İl Başkanı Nizamettin Sağır, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından slogan ve pankartlarla dile getirilen, ‘Hepimiz Ermeniyiz, Hepimiz Hrant Dink’iz’ cümlelerinden rahatsız oluduklarını, tepkilerini de ışıklı panoya yazdıkları, ‘Hepimiz Türküz’ sözüyle yansıttıklarını belirtti.
Sağır, “Bu yazı, Hrant Dink’in ölümünden sonra yaşananlara bir tepki. Bıktık artık. Çığırdan çıktı. Herkes Türklere karşı hakaret eder hale geldi. Biz birileri gibi Türklüğümüzden utanmıyoruz” diye konuştu.

Yorumlar kapatıldı.