İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türklüğün yüz akıydı

 
Doğan Uluç

Tarhan Danışman’ın çehresi bembeyaz. Alnında terler boncuk boncuk. Atlantic Records başkanının sekreteri, Danışman’ı ilk kez bu kadar telaşlı görüyor. “Girebilirsiniz, patron sizi bekliyor” diyor. Akbank’ın ABD temsilcisi Tarhan Danışman ’Patron’un odasına giriyor. Ahmet Ertegün genç ekonomistin telaşlı davranışının farkında, yatıştırmak istiyor: “Hoş geldin, bir kahve alır mısın?” Tarhan nefes nefese içini döküyor: “Tatsız bir gelişme oldu. Bu sabah Henry Kissinger’ın ofisinden aradılar. Kendini ASALA diye tanıtan bir kişi Dr. Kissinger’ı ölümle tehdit etmiş etmiş. Bu yüzden davetimize gelemeyeceğini bildirdiler. Barbara Walters da telefon etti. Onu da tehdit etmişler. Gelmekten vazgeçmiş. Programda isimleri var. Gelenlere çok ayıp olacak. Ne yapacağımı bilmiyorum.”

Tarih 31 Mayıs 1981. Konu American Turkish Society’nin (ATS) yıllık öğle yemeği. Davetin teması Atatürk’ün 100. doğum gününü kutlaması. Yemekte Dr. Kissinger ana konuşmacı. Ünlü TV sunucusu Barbara Walters ise takdimci. Düzinelerle Türk diplomatı katleden Ermeni terör örgütü ASALA’nın tehdidi ciddi. Ertegün ATS’nin başkanı, Danışman ise direktörü.

Ertegün dahili telefon düğmesine basarak sekreterine talimat veriyor: “Bana ilkin Dr. Kissinger’ı, sonra Barbara’yı bağlayın.” Az sonra bağlantı kuruluyor. Ertegün kısa bir merhabadan sonra konuya giriyor: “Henry, yarınki benim davetim. Gelmeni bekliyorum. Seni evinden aldıracağım. Pierre Otel’de görüşmek üzere, hoşçakal.” Cevabını beklemeden telefonu kapıyor. Akabinde aynı konuşmayı Barbara Walters’a da yapıyor.

Henry Kissinger alelade birisi değil. Çin lideri Mao Zedung ve Sovyetler Birliği lideri Leonid Brejnev gibi iki komünist lideri ABD’yle yakın ilişki kurmaya razı eden, dünya politikasına yön veren güçlü bir siyaset adamı. İki ABD başkanı Nixon ve Ford dönemlerinin dışişleri bakanı. Nobel Barış Ödülü sahibi. Kimseden emir alacak kişi değil.

Ama Ahmet Ertegün de hayır denecek insan değil. Henry diye ilk adıyla hitap ettiği, yaşıtı Kissinger eski ve yakın dostu. Müzikli kulüplerde sabaha kadar eğlenen, Güney Amerika’dan Avrupa’ya birlikte futbol maçları izleyen, Karayipler’de ailece tatile giden bu ikilinin arasından su sızmıyor. 1 Haziran’daki yemekte Ertegün’le sarmaş dolaş olan Dr. Kissinger ilan edilen konuşmasını yapıyor, takdimcisi ise Barbara Walters.

ABD’YE FUTBOLU SEVDİRDİ

Kendisi şöhret, arkadaşları da şöhretti Ahmet Ertegün’ün. ABD’de çevresi Ertegün kadar geniş kimse bulunduğunu sanmıyorum. Yunanlı armatör ve sanayiciler, Ermeni işadamları, Yahudi banker ve yatırımcılar, Afrika kökenli politikacılar ile Time Warner’dan, Conde Nast başkanlarına, siyaset, ticaret, müzik, moda, sinema, eğlence ve medya aleminde sayısız insanla yakın ilişkisi vardı. ABD’yi ziyarete gelen Türk devlet ve hükümet başkanları onuruna verdiği davetlere ünlü tanıdıkları da katılırdı. ABD Kongresi’nde sözde Ermeni soykırımının yasalaşmasına çok kere dostluklarını kullanarak Ertegün mani oldu.

Aile dişçisinden aldığı 10 bin dolar borçla kurduğu Atlantic Records plak şirketini zirveye taşıyan Ertegün futbolun ABD’de yayılmasında da büyük rol oynadı. Müzikten sonraki tutkusu futbol olan plak kralı, 1970’lerin başında ağabeyi Nasuhi Ertegün’le beraber New York Cosmos Kulübü’nü kurdu. Pele, Beckenbauer, Chinaglia, Carlos Alberto, Eskenderian, Bogicevic, Neeskens gibi bir kısmı yeni emekli futbolcuların forma giydiği Cosmos kısa zamanda dünyanın en popüler takımlarından biri oldu.

Bu furyada işadamı Ali Şen, Türkiye’de jubilesi yapılan Galatasaray kalecisi Yasin Özdenak’ı New York’a getirdi. Ali Şen buluşmamızda “Cosmos, Yasin”i transfer etti” dedi. Konuyu doğrulatmak için konuştuğum kulüp sözcüsünün “Yasin adını ilk kez duyuyorum,” demesi üzerine Ertegün’ü aradım. Ertegün’de Yasin konusunu bilmiyordu. “Madem New York’ta bana getirirseniz görüşeyim,” cevabını verdi.

Bu ziyaretin akabinde Yasin, Cosmos’la antrenmanlara çıktı ama göz doldurmadı. Galatasaray’ın eski kalecisi bana “Sakatlanırsam beni almazlar kaygısıyla kendimi gösteremiyorum” diye dert yandı. Ertegün’ü arayıp “Cosmos’ta her milletten oyuncu var, siz de Türksünüz, destek vermelisiniz” dedim.

Ertegün’ün yakın arkadaşı ve zamanın Galatasaray Başkanı Selahattin Beyazıt’la gittiğimiz Cosmos maçını Ahmet ve ağabeyi Nasuhi’yle birlikte izledik. Tribünlerin sevgilisi kaleci Shep Messing iki hatalı gol yiyince Beyazıt “Ne biçim kaleci bu. Yasin’i almazsan Türkiye’ye götürür yeniden Galatasaray forması giydiririm” diye ihtar verdi. Canı sıkılan Ertegün Cosmos menajerine dönerek talimat verdi. Maçta yedek forma dahi giydirilmeyen Yasin’e maç sonrasında “Gelecek hafta kaledesin,” dediğimde inanmadı. Yasin’le tatmin edici bir ücret karşılığında anlaşma yaptı Cosmos. O da uzun süre Pele ve Beckenbauer’li takımda oldukça başarılı maçlar çıkardı.

Allah’tan rahmet diliyorum Ertegün’e. 30 küsur yıldır tanıdığım Ertegün ABD’deki Türklerin yüz akıydı. 

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/5664879.asp?yazarid=15

Yorumlar kapatıldı.