Uğur Cilasun
Anadolu’ya 1071’de Malazgirt savaşından sonra geldiğimiz söylenir. Kaç yüz bin,kaç milyon göçebe,çoban aşiret mensubu Anadolu’ya doluştu kim bilir. Babam,Avşar’ların “Humarlı” aşiretinden bir Türkmen çocuğu idi. Biz de o sıralar gelmişiz demek ki.
Hep merak ederim. O aralar Anadolu boş bir arazi mi idi? Bizans İmparatoru,Konstantinopolis’ten çıkınca Ancak Bursa’ya mı varıyordu? Adapazarı yok muydu? Ankara,Kayseri,Konya,Diyarbakır,Van, Trabzon boş alanlar mıydı? Tabii ki değildi.Rumlar vardı,Ermeniler vardı.Kürtler vardı.Bizden önce gelmiş olan Türkler vardı.
Bir halkı oluşturan en temel unsur “dil”dir. Bir çok Batılı dil uzmanı,Türkçe’nin,dünyanın en kuralcı,istisnaları en az olan ve fonetik olarak en cazibeli dili olduğunu öne sürüyorlar. Türkçe bu nedenle kolay öğreniliyor.Çabuk benimseniyor. Anadolu halkları da Türkçeyi öğrenip Türkleştiler herhalde. Yoksa bütün bu otokton Anadolu halkları biz gelince kaçıp gitmediler ya!
Ama nedense Türkler,Anadolu’da pek eğreti oturuyorlar. Her an ellerinden çıkacakmış gibi tedirginler. Hele İstanbul,aman Allahım,gitti gidecek. 500 yılı aşkın kendilerine ait olan bu dünya güzeli kentin,her 29 Mayısta yeniden fethedilişi bu korkunun,bu eğreti duruşun sonucu.
Papa bilmem kaçını Benediktus geçen hafta Türkiye’yi ziyaret etti. Tüm dünya basını kendisini adım adım izledi. Bizim basınımızın yüreğini ağzına getiren konu,Papa’nın Ayasofya müzesini ziyareti sırasında haç çıkarıp çıkarmayacağı idi. Nereden çıkardılarsa,Papa’nın haç çıkardığı yer kilise sayılırmış. Bundan korktu basınımız ve halkımız. Ya Papa haç çıkarırsa,Ayasofya Kilise olursa!
Behey dostlarım;milattan sonra 500 yılında yapılan Ayasofya,Türkler İstanbul’u alıncaya kadar,1000 yıl zaten kilise değil miydi? Papa ziyareti sırasında haç çıkarmadığı için,Ayasofya kilise olmaktan çıktı mı? Biz de o mekanı 500 yıl cami olarak kullanmışız. Bu olgu orasının bir kilise olarak inşa edildiği gerçeğini değiştirir mi? Hiç adı “Aya Sofya” olan bir cami olur mu?
İnanılmaz korkuyoruz. İstanbul’u,İzmir’i,Anadolu’yu elimizden alırlar;bizim dinimizi değiştirirler;bizi Orta Asya’ya sürerler diye ödümüz kopuyor. Dünyanın gördüğü üç büyük İmparatorluktan birinin ardıllarına,torunlarına bu korku hiç yakışmıyor. Türklere ait Ayasofya müzesi,Papa Benediktus’un bir haç çıkarması ile yeniden kiliseye dönüşüp elimizden çıkacaksa,çekiver kuyruğunu.
İnsanlar komplekslerinden ötürü –çoğu kez- ölmezler ama,bu yetersizlik duygusu,bu eğreti oturuş,bu aşağılık kompleksi Türkleri öldürecek. Yanarım,yanarım,buna yanarım.
Yorumlar kapatıldı.