İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İnönü, Lozan’ı Patrikhane için deldi

02.12.2006
BEHİÇ KILIÇ

——————————————————————————–

PAPA’nın Kıble’ye doğru huzur duruşu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temellerine içerideki ihanet şebekeleri tarafından nasıl dinamitler yerleştirdiklerini perdeleyemez… Papa üzerinden Patrikhane’yi cilalamayı sürdüren ‘beslemelerin’ zafer çığlıkları kulaklarınızı doldurmalıdır…
Papa, Patrik Bartholomeos’u ekümenik olarak ilan etti ve birlikte ‘Avrupa’nın Hıristiyan kökleri, gelenek ve değerlerinin de korunması gerektiği’ deklarasyonu yayınladılar.
Arapça, İngilizce, Fransızca, Almanca, Yunanca, Rusça ve İspanyolca…
Türkçe yok…
Bizim Dışişleri kem küm, ‘Ekümeniklik de neymiş’ diye dursun, Fener Papazı ocakta Avrupa Parlamentosu’nda Ekümenik olarak konuşacak!..
İmralı’dakinden Sayın Apo diye bahseden, PKK çetesinin uzantılarını çatısı altında toplayıp konuşturan AP, şimdi Ekümenik meydan okuyuşunu da gerçekleştirecek…
Batı’nın Türkiye’nin tepesine çöreklendirdiği hakim sınıflar bize, olan biteni ‘mutlu gelişmeler’ diye yutturadursun, bizlerin de hiç itirazı olmasın…
Buna medeniyetler ittifakı deniliyor!..
Gezi neydi?..
Papa üstüne düşenleri yapmak için görevliydi…
Bir siyasi atak, ülkemizi elimizden alıyor… Bu ‘İstila’ hareketinin Atatürk’ten hemen sonra başladığı görülüyor.
Siyaset-ticaret ortaklığı da diyebileceğimiz bu acıklı durumun, Patrikhane ile ilgili olan gelişmeleri de şöyledir:
Hikaye, Lozan’ın delinmesi ile başlar…
Lozan’ı da, bu anlaşmayı hiç tanımayan ABD, bizim değerli yöneticilerimize şöyle deldirmiştir…
Lozan’a göre; ‘Patriğin Türk vatandaşı olması ve Türkiye sınırları içinde görevli olması şart’tır.
ABD 1948 yılında, Rusya’daki Ortodoks Kilisesi’ne karşı rekabet üstünlüğünü ele geçirmek için Fener Patrikhanesi üzerinde oyun geliştirdi. Fener Patriği Maksimos, ABD’ye mesafeli idi ve Pentagon, Kuzey ve Güney Amerika Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu olan Athenagoras’ı Fener’e oturtmak istiyordu. Türkiye Fener Patriği Maksimos’un kellesini aldı!.. Ruslar, Moskova’daki Patriği kendi dominyonlarının yanı sıra, Mısır’da da egemen kıldılar. Stalin, Fener Patrikhanesi ile de dans ediyordu ve V. Maksimos’la oynaşıyordu.
Pentagon, Ankara hattını manüple ederek Patrikhane’ye Athenagoras’ı seçtirdi!..
Hem de nasıl?..
Athenagoras, ABD vatandaşıydı. Patrik olacak kişinin Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olması zorunluydu. Bu ‘sorunun’ nasıl çözüldüğünü eski Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil, anılarında şöyle anlatıyor:
‘Emniyet Genel Müdürlüğü’nde Siyasi Daire’nin başkanlığını yapıyordum. Genel Müdür çağırdı: ‘Dışişleri’ne gideceksin, Genel Sekreter’i göreceksin. Sana bir şey söyleyecek. Dediğini yapacaksın. İçişleri Bakanı’nın emridir’ dedi.
Genel Sekreteri gördüm. ‘New York Metropoliti Athenagoras için bir nüfus kağıdına ihtiyaç oldu. Ayrıntılı ismi, ana-baba adı bu kağıtta yazılı, teminini rica ederim’ dedi. ‘Nerede doğmuş, Türk soyundan mı?’ dedim.
‘Oralarını bilmiyorum. Nüfus kağıdı lazım’ diye cevapladı. ‘Doğumu Türk uyruklu değilse nasıl olacak? Türkçe biliyor mu?’ diye sordum. ‘Nasıl olacak diye uzun boylu tereddüt etmeye mahal yok. Sayın Reisicumhurumuz (İNÖNÜ) ilgililere bunun olacağına dair söz vermiş. İş olup bitti haline gelmiş. Olacak mı, olmayacak mı? Diye düşünmek gerilerde kaldı. Nasıl olacak ona bakmalı. Bunun için rica ediyorum’ dedi. İş anlaşıldı. Athenagoras Fener Kilisesi’ne Patrik olacaktı. Bu Amerikan seçimlerine yarayacaktı. Fatih Fermanları’na göre Patrik, Türk uyruklular arasından seçiliyordu. Nüfus kağıdı bunun için lazımdı. Vaktiyle Yunanistanlılar’ın doğdukları topraklar Osmanlı İmparatorluğu sınırları içindeydi. Fakat kişilerin doğduğu ve nüfusa kayıtlı olduğu yeri resmen ispat etmek zordur. Verilen söz de bu cihetin mutlaka temin edileceğine dairdi. İşin siyasi ve gizli yönü buradaydı. Beni Nüfus Genel Müdürü’ne gönderdiler. Durumu anlattım. Athenagoras, Yanya’lı yapıldı. Nüfus kağıtlarının yandığına ait işlem tamamlandı. Yeni bir kimlik düzenlendi. Adam da böylece Patrik seçildi.’
Athenagoras 26 Ocak 1949’da, ABD Başkanı Truman’ın kendisine tahsis ettiği özel bir askeri uçakla geldi ve Truman’ın, İsmet İnönü’ye özel mektubunu getirdi. İstanbul’a ayak basar basmaz, ‘Truman’ın bahçesinden kopardığı çiçekleri’ Taksim Anıtı’na koydu. 28 Ocak 1949’da Fener Rum Patrikhanesi’nde düzenlenen törenle patrik oldu. Ardından, hükümetin kendisine tahsis ettiği özel vagonla Ankara’ya gitti. 5 Şubat’ta İnönü tarafından kabul edildi ve kendisine Truman’ın mektubunu verdi.
Athenegoras, Reisicumhur İnönü’nün kabulü ile Fener’i ABD adına ekümenikleştirme hareketine ilk taşı koydu…

http://www.tercuman.com/v1/yazaryazi.asp?id=87

Yorumlar kapatıldı.