İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Taşnakçı örgütlenme ne noktaya vardı (2)

Arslan Tekin

Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan diaspora Ermenilerinden daha gerçekçi:

“Soykırımın başka ülkeler tarafından tanınması esas hedef değil. Ayrıca Türkiye’nin küçük düşürülmesinden de bir çıkarımız yok.”

Oskanyan devam ediyor:

“Fransa ve İsviçre meclislerinin kabul ettiği yasaların iyi bir başlangıç noktası olduğunu söylemek zor, çünkü esas amaç başka ülkelerin soykırımı tanıması değil. Ayrıca Türkiye’nin küçük düşürülmesinde Ermenistan’ın bir çıkarı yok. Türkiye’nin sınırları kapalı tutarken, ortak araştırma komisyonu kurulmasını istemesi de dürüst bir davranış değil.”

Diaspora Ermenileri bulundukları ülkelerin parlamentolarında Türkleri bileyen, birbirlerine kenetleyen ve hatta öfkelendiren kararlar çıkartıyor, “Ermeni soykırımı” iddiasını tanıttırdıkları gibi, “Tanımıyorum.” diyenlere ceza verilmesi için bastırıyorlar.

Diasporanın tek hedefi Türklere vurmak… Ama Türkiye Ermenistan’la komşu… Ermenistan ise, Türkiye’ye neresinden bakarsanız bakınız muhtaç…

Türkler geçmişte o kadar hâdise yaşamalarına rağmen Ermenilere düşman değildir. Türkiye’nin neresini kazısanız Ermenilerin öldürdüğü Türklerin mezarları çıkmakta ve hatta birçok yere de anıtlar dikilmekte ama bu öldürülen Türklerin yakınlarına sorsanız hiç birinin Ermenilerin düşmanı olmadığını görürsünüz. Türk milliyetçileri de Ermenilere asla düşman değildir. Mesele üzerimizdeki hak iddiasından doğmaktadır.

(Hrant Dink’in mahkûmiyetine sebep olan “zehirli kan”la başlayan cümlesi hâriç, Ermeni diasporası için yazdığı uzun yazısı tartışılırsa bazı gerçekler aydınlığa çıkacaktır.)

***

Oskanyan yalnız şunu anlamamış: “Soykrımı” kendisi için kesin kabul ediyor ama Türkiye için asla kabul edilemeyecek bir ithamdır, hem de çok çok çirkin bir ithamdır.

Sadece bu değil… Taşnakçılara uyan bizimkilerinin de akıllarının bir tarafında olan ve diasporanın imkânlarından (rüşvetlerinden) mahrum olmamak için dile getiremedikleri Azerbaycan faktörü, en az “Soykırım” ithamı kadar önemlidir.

Yakın zamanda, 1992’de, Hocalı’da kadın, çocuk, genç ihtiyar dinlemeden yüzlerce insan katledildiği gibi, Azerbaycan’ın yüzde 20’si işgal edilerek bir milyon insan göçürtülmüştür. Bu insanların Azerbaycan’da hangi şartlarda yaşadıklarını gidin görün… Yüreğiniz dayanmaz.

Azerbaycan Türklerini, 1918’de de Ermenilerin katliamından Türkler kurtarmıştır. Azerbaycan bizim kanımız, bizim canımızdır. Azerbaycan’ın aleyhine Ankara hiçbir karar alamaz.

Oskanyan bütün bu gerçekleri bildiği hâlde nasıl böyle konuşabilir!

Ermeniler, 1915 hâdiselerinin 90’ıncı yılı olan 2005’te bütün dünyaya “Ermeni soykırımı” iddiasını kabul ettireceklerini, 100. yılı olan 2015’te de Türkiye’nin de bütün dünyanın kabul ettiği bu iddiaya boyun eğmek zorunda kalacağını Karabağ katliamcısı Robert Koçaryan da, Oskanyan da daha önce açıklamışlardı. Mesafe almadıklarını söyleyemeyiz!

Uzatmayalım… Ermenilerin Türklerden sınırın açılmasını isteyebilmeleri için “Soykırım”ı ağızlarına almamaları gerektiği gibi, Azerbaycan topraklarından da çekilmelidirler.

Neden Ermeni muhipleri Azerbaycan vâkıasını insan hakları ihlâlleri arasında görmüyorlar, neden Hocalı katliamını hatırlamıyorlar?

***

Bu hakikatlerin ışığında Ermeni diasporasının nasıl sistemli çalıştıklarını gösteren notlarımıza geçelim. Yarına…

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/yazidetay.asp?AuthorID=82&ArticleID=2902

Yorumlar kapatıldı.