İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Nobel ödülleri asıl savaşılması gerekeni gösteriyor

Murat Yetkin

2006 Nobel ödülleri, asıl savaşın daha fazla refah ve özgürlükler için verilmesi gerektiğini gösteriyor

Geçtiğimiz hafta Ankara’da temaslarda bulunan bir grup ABD’li ekonomiste sorduğum soruyu, iki gün önce Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Başkanı Kemal Derviş’e de sordum. Amerikalı ekonomistler, henüz böyle bir çalışmanın yapılmamış olduğunu, ancak yapılmaya değer olduğunu söylediler. Kendisi de yoksullukla mücadele ve gelir dağılımı konusunu öne çıkartan bir ekonomist olan Derviş de net bir yanıt vermedi.

Soru aslında biraz faraziydi ve şuydu: Yoksulların alım gücünün, varsılların üretimini sürdürmesina kâfi gelmeyeceği bir kırılma noktası gelecek mi? Yani nüfusu hızla artan yoksullar dünyası, giderek azalan alım güçleriyle, varsıl dünyanın ürettilerini artık yeterince alamaz ve varsılların da durumlarını sürdüremez duruma gelmesine yol açacak mı?

Dünyada giderek açılan nüfus-gelir dengesizliği böyle bir felakete yol açar mı? Buna bilimsel bir yanıt verilebilir mi? Gerçekten merak ediyorum.

Ancak bilinen şey, dünyada yoksulluğun ve yoksunluğun giderek arttığı ve bunun da çatışmaların, savaşların başlıca nedenleri arasında olduğu.

Nobel Edebiyat Ödülü’nün Orhan Pamuk’a verilmesinin arkasında yatan niyet ile, Barış Ödülü’nün “yosulların bankeri” Muhammed Yunus’a verilmesi ardında yatan niyet aynı mıdır?

Muhtemelen aynıdır. Her ikisi de, insanlığın asıl savaşı daha fazla refah ve özgürlükler için vermesi gerektiğini gösteriyor. Bu yoksunluk, fikri
ifadedeki kısıtlamaları da içeriyor.

Aslında 2006 Nobel ödüllerine bir bütün olarak baktığınızda ödüllerin oluşmasında bir paralellik görmek mümkün.

Bu belki de bu yıla özgü bir rastlantıdır. Belki de rastlantı diyorum, çünkü Nobel ödüllerinin her zaman isabetli olduğu söylenemiyor ve hemen her defasında, özellikle de Barış Ödülü dalında siyasi tercihlerin, nesnel ölçülerin önüne geçtiği söylentileri yayılıyor.

2006 Ekonomi Ödülü’ne ABD’li Edmund Phelps’in layık görülmesinin gerekçesi de konumuzla ilgili. Örneğin Phelps diyor ki, enflasyonu uzun vadede belirleyen daha çok işgücüdür. İstikrar politikaları kısa dönemli sonuçlar getirir. Eğer bugün enflasyonla mücadeleye önem verirseniz, bu ileride enflasyonun düşük çıkacağı beklentisini de birlikte getirir. Bu da siyasi karar mekanizmalarının tutumuyla bağlantılıdır. (Bugünün Türkiye’siyle kabaca bağlantı kurarsak, ‘enflasyonla mücadele önemli’ diyen Merkez Bankası’nı haklı, ‘enflasyon olabilir, yeter ki ihraç edelim’ diyenleri haksız bulmak gerekiyor.)

Bangladeşli Muhammed Yunus’a Nobel Barış Ödülü’nün verilmesi ise, yoksulluğa karşı mücadelede mikrokredi adını verdiği başarılı bir yöntem geliştirmiş olması nedeniyle. Yani barış ödülü, toplumsal barışın düşmanları arasında olan yoksullukla savaşı öne çıkaran bir kişiye ve onun yönlendiriciliğindeki Grameen bankasına verildi. Profesör Muhammed Yunus, bu yöntemini Türkiye’de de anlatmış ve çoğu kişi tarafından hafife alınmıştı. Oysa onun dediklerini dikkate alan bir kişi, halen AK Parti Diyarbakır milletvekili olan Aziz Akgül, bu yolla, Türkiye’nin Güneydoğu’sunda az gelişmişlik ve yoksullukla mücadelede, münferit denemeyecek sayıda çok başarı öykülerini başlatan kişi oldu.

Nobel Edebiyat Ödülü’nün Pamuk’a verilmesi gerekçeleri arasında yalnızca romanlarındaki kişilik oluşturma yöntemi ve (burası gerçekten gurur verici) roman sanatına yeni bir anlayış getirmesi yok. Aynı zamanda, çeşitlilik ve birlikte yaşama kültürünü yansıtması da var. Bu kısmı, örtülü olarak Pamuk’un Ermeni meselesi konusunda söyledikleri ve söylediklerinin yargıya yansıtılması nedeniyle içeride ve dışarıda başlayan tartışma ile de dolaylı bağlantılı. Ermeni sorunundan bir an için soyutlayarak düşünelim. Bir yazarın, şiddeti teşvik etmeyen ve övmeyen içerikte söyledikleri nedeniyle yargı ile karşı karşıya kalması nedeniyle uluslararası dayanışma görmesinde yanlış bir şey mi var? Orham Pamuk, bence iyi bir romancı ve bunun tescili için Nobel’e de ihtiyacı yok. Ama Nobel’in söyledikleri nedeniyle soruşturmaya uğrayan ve iyi bir yazara verilmesinden doğal ne olabilir?

Pamuk’a bu ödülün verilmesi, yoksullukla mücadele yöntemi geliştiren Yunus’a barış ödülü verilmesi kadar anlamlıdır. Bu ödül, Türkiye’de ve dünyada ifade özgürlüğü sınırlarının geliştirilmesi tartışmasına katkı sağlayacağını umuyorum.

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=201571

Yorumlar kapatıldı.