İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Fransa’ya ders vermek için ‘gariban’ Ermenileri kovmak mı gerekir?

İsrafil K. Kumbasar

ERMENİSTAN’ı ziyaret ederek ‘soykırım anıtına’ çelenk koyan Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, “Türkiye’nin AB’ye girebilmesi için Ermeni soykırımını kabul etmesi gerekir” diye buyurduğu vakit, Fransa Parlamentosu Ermeni soykırımını çoktan kabul etmiş, Fransa’nın birçok kentinde ‘soykırım anıtları’ dikilmiş, Fransız mahkemeleri “Soykırım olmamıştır” diyen namuslu tarihçileri yargılamaya başlamışlardı zaten!..

Fransa Meclis’i, bugün Fransa Sosyalist Partisi milletvekillerinin teklifi ile “Ermeni soykırımını reddetmek suçtur, bu suçu işleyenler bir yıl hapis ile cezalandılır” şeklindeki bir yasa tasarısını oylayacak!..

Yasalaşması halinde Türklükten ‘intikam’ almak isteyen diğer Avrupa ülkeleri için de örnek teşkil edecek olan ‘engizisyon’ dönemini hatırlatan bu tasarı, Türkiye’ye ‘ölümü’ gösterip, ‘sıtmaya’ razı etme oyununun bir parçası aslında!..

Nitekim Fransa Dışişleri Bakanı Nicolas Sarkozy, ‘soykırımı inkar’ yasasından desteğini çekmek için Türkiye’nin önüne üç teklif getirdi:

1-) Türklüğe hakareti düzenleyen 301’inci maddeyi kaldırın.

2-) Ermenistan ile ortak komisyon kurun, tarihçi şartı koşmayın.

3-) Ermenistan ile Türkiye arasındaki sınırı tamamen açın.

– “Sen kendi tarihine bak Fransa” diyerek bu teklifi geri çeviren Tayyip Erdoğan’ın tavrı, rol kestiği çevrelerin bir kez daha gözlerini yaşarttı!..

Erdoğan hükümeti şimdi, Fransa’ya karşı tavır koymaları için ‘Brüksel’ ilahlarından medet bekliyor!..

***

Fransa’yı yola getirmenin yolu, Fransa’yı ‘kınamak’, ‘protesto etmek’, ‘ihalelerden men etmek’, ‘mallarını boykot etmek’ değildir!..

O yasanın Fransız Meclis’inden geçtiği gün, Avrupa’da yaşayan Türklerden 1 milyon kişiyi Paris’e yığıp, “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” sloganları eşliğinde yürütebiliyor musunuz?..

Fransa ile ‘her alanda’ ilişkileri derhal askıya alıp, ‘Ankara Büyükelçisi’ni sınırdışı edip, ‘Paris Büyükelçisi’ni geri çekebiliyor musunuz?..

‘Soykırım anıtlarını’ havaya uçurup, Ermeni diasporasının ileri gelenlerini ‘kum torbasına’ çevirip, “Ermeni soykırımı vardır” diyenleri kulağından tuttuğunuz gibi deliğe tıkabiliyor musunuz?..

“Ermeni soykırımı olmamıştır, soykırım olmuştur demek suçtur” şeklinde bir yasa teklifini TBMM’den geçirebiliyor musunuz?..

Kars’ın, Erzurum’un, Van’ın, Adana’nın göbeğine ‘Türk Soykırım Anıtı’ dikebiliyor musunuz?..

Yine “Fransa Cezayir’de soykırım yapmıştır, Cezayir soykırımı yoktur demek suçtur” şeklindeki yasa teklifini TBMM’den geçirebiliyor musunuz?..

İstanbul, Ankara, ve İzmir’in meydanlarına ‘Cezayir Soykırım Anıtı’ dikebiliyor musunuz?..

Ermenistan’ı dize getirmenin yolu ise, Türkiye’de çalışarak ‘ekmek paralarını’ kazanmaya çalışan ‘gariban’ Ermenileri yakalarından tutup memleketlerine geri postalamak hiç değildir!..

Garibana kafa tutmak yerine, Ermenistan devletine “Eğer 24 saat içerisinde işgal ettiğin topraklardan çekilmezsen, canına okuyacağım!” diye bir ültimatom vermeye yüreğiniz yetiyor mu?..

Siz ona bakın!..

Gerisi hikaye!..

***

Dış politikayı ABD’ye havale eden iktidarın ‘diplomasideki’ beceriksizliği yüzünden bügüne kadar tam 55 ülke ‘soykırımı’ parlamentodan geçirdi!..

İktidar, meselenin ciddiyetini kavrayıp, uluslararası planda ‘lobi faaliyetleri’ yapmak yerine, her seferinde ‘yan gelip yatmayı’ tercih etti!..

Bugüne kadar “Bu mesele tarihçilerin işi” diyen Ermeni Patriği Mesrob ll gibi namuslu kişilerden ve tarihçilerden faydalanmak aklına dahi gelmedi!..

Dışarıda olup bitenleri, içerideki kamuoyundan ‘gizlemeye’ çalıştı!..

Nihayet yumurta geldi kapıya dayandı!..

Dün, Ermeni diasporasının girişimleri ile ‘soykırımı tanıma’ kararları alan ülkeler, bugün “Soykırım olmamıştır” diyenlere hapis cezası getiren yasaları Meclis gündemlerine almaya başladılar!..

Başkalarına değil, ilk önce ‘kendimize’ kızalım!..

Türk topraklarında “Ermeni soykırımına” altyapı oluşturabilmek için konferanslar düzenleyip Türk devletine meydan okuyan içimizdeki hainlere ‘özel izin’ ile üniversitelerin kapılarını açanları neden aklımıza dahi getirmek istemiyoruz?..

‘Soykırım iddialarına’ destek veren Orhan Pamuk’a, Hırant Dink’e, Perihan Mağden’e, Elif Şafak’a kol kanat gerenleri neden unutuyoruz?..

Tam dört yıldır, küresel emperyalizmin icazeti ile memlekete tebelleş olan başımızdaki şu işbirlikçi ‘Fransızları’ neden bir türlü defedemiyoruz?..

Neden acaba?..

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/yazidetay.asp?AuthorID=97&ArticleID=2712

Yorumlar kapatıldı.