İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Dışişleri’nin acil görevi

Ruhat Mengi

Zoryan Enstitüsü’nün sitelerini inceledikçe dünyayı soykırıma inandıracak ne kadar tek yanlı kitap varsa hepsinin bu çok şubeli enstitülerde bulunduğunu, kitapçılara yayıldığını hatta postayla evlere gönderildiğini görüyorsunuz.

Sadece “Soykırım ve İnsan Hakları” bölümünün (Holdwater bu bölümün adını “Bazı İnsan Hakları” olarak değiştirmiş) direktörü olan Vahakn Dadrian’ın bile sayısız kitabı olduğu gibi Avrupa ülkelerinin parlamento ve üniversitelerinde de aralıksız bunları anlatan dersler veriyor.

Bizde de artık çok sayıda kitap çıkarıldı. Yusuf Halaçoğlu, Gündüz Aktan, Bilal Şimşir, Kâmuran Gürün kitapları, ATO’nun çıkardığı kitap, İngiltere’de Mavi Kitap’ın asılsız olduğunun ortaya çıkışı ve İngiltere’nin “soykırım yoktur” açıklaması ile diğer tüm belge ve bilgiler Avrupa’ya, ABD’ye gönderilmeli.

Yeni büyükelçiler konferanslarla bilgilendirilmeli ki konu açıldığında ve gerektiğinde çıkıp gerçekleri belgelerle anlatabilsinler.

Dışişleri Bakanlığı bu görevi acilen ve ciddiyetle yapmak zorundadır. Bazı sivil toplum kuruluşları bu konuda ellerinden geleni yaptılar ama karşı tarafta azgın ve aralıksız bir faaliyet sürerken asla yeterli değil. Doğru kitapların yaygın şekilde kitapçılarda bulunması, parlamenterlere tek tek gönderilmesi Dışişleri’nin vazifesidir.

Bu arada “tıklanması için” yazdığım adresi bir kez daha veriyorum:

http:www.ermenisorunu.gen.tr/english/index.htm

Vatandaş sorumluluğu taşımak da bizim görevimiz!

*****

Hrant Dink bir şey daha yapsın!

Fransa’nın Ermeni soykırımını suç sayan tasarıyı oylama kararını eleştirmiş Hrant Dink…

Bugüne kadar grup halinde, sırayla Fransız kanallarına çıkıp hep Türkiye’yi eleştiriyorlardı, nihayet bir eleştiri de Fransa için duyduk iyi oldu.

Gerçi tarihin; aslında bir ülkenin geleceğini büyük ölçüde etkileyecek, geçmişini de büyük ölçüde karalayacak bir “tarihi saptırma”nın düşünce, ifade özgürlüğüyle filân alâkası yoktur.

Hiç kimse kafadan “büyükanneleri, büyükbabaları dinledim” diye uydurma beyanlarda bulunma hakkına sahip değildir. Ortada belgeler vardır. Ona göre uzman tarihçiler, diplomatlar oturur, belgeleri masaya yatırır, inceler ve karar ancak öyle çıkar.

Hrant Dink madem ki bu karar alınırsa Fransa’ya gidip “soykırım yoktur” diyecek, o zaman kendisini yakaladıklarında “Dürüstseniz masaya oturursunuz” da desin.

Zira nedense haklılığına (!) dünyayı inandırmakta pek mahir olan Ermeniler kadar Avrupa da bu doğru çözüme bir türlü yanaşmıyor. Ve nedense Hrant Dink ile arkadaşları da bunu hiç önemsemiyor!

*****

Bunu okumak lâzım!

Ahmet Hakan’ın CNN’deki programında cemaat ve tarikatlarda lidere, şeyhe kayıtsız şartsız teslimiyetten, müritlerden para toplandığından söz ettiğimde diğer konuşmacılardan epeyce itiraz dinlemiştik. Şimdi bu konu Hürriyet gazetesinde açıkça yayımlanmaya başlıyor. Merak edenlerin okuması gerekir diye düşünüyorum.

http://www2.vatanim.com.tr/root.vatan?exec=yazardetay&tarih=11.10.2006&Newsid=89773&Categoryid=4&wid=4

Yorumlar kapatıldı.