Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sözde Ermeni soykırımının olmadığını söyleyenlere hapis ve para cezası öngören yasa teklifini meclisinde görüşmeye hazırlanan Fransa’ya sert tepki gösterdi.
1 Fransa, akıl tutulması yaşıyor. Yasa çıkarsa onlar kaybeder.
2 Cezayir tasarısı adımı atıp, pisliğe pislikle karşılık vermeyeceğiz.
3 AB, temel değerlerine meydan okuyan Fransa’ya tavır alsın.
4 Türkiye, bu sistematik yalan makinesini bozmaya muktedirdir.
Fransa’nın tavrını ‘akıl tutulmasına’ benzeten Erdoğan, “12 Ekim’de atılacak yanlış adım, Türkiye için hiçbir şeyi değiştirmez; ama Fransa için çok şeyi değiştirir.” diye konuştu.
AK Parti Grup toplantısındaki konuşmasının önemli bölümünü Fransa’daki ‘inkâr’ yasasına ayıran Erdoğan, Fransa’nın geçmişte yaptığı soykırımları hatırlattı. Türkiye’nin Fransa’ya aynı şekilde karşılık vermeyeceğini belirterek, “Pisliği pislikle temizlemeyeceğiz.” diyen Başbakan, Paris’in alacağı kararla Ortaçağ karanlığına döneceğini söyledi. Fransa’da iç politika malzemesi olarak kullanılan inkâr yasasını ‘saçma sapan’ sözleriyle eleştiren Erdoğan, bir iftiranın yasalarla korunmak istenmesine tepki gösterdi. Erdoğan, AB’yi de Fransa’ya karşı tavır almaya çağırdı. Başbakan, “İnsanlığın çektiği büyük acılardan sonra kurulan AB, Fransa’daki bu akıl tutulmasına karşı tavır almak zorundadır. Tarihî bir yalanı Fransa’nın kanun haline getirme girişimi AB’nin temel değerlerine karşı büyük bir meydan okumadır.” dedi.
Kopenhag siyasi kriterlerinin öncelikli ilkesinin, maddesinin ifade ve düşünce özgürlüğü olduğunu hatırlatan Erdoğan, bir siyasetçinin ya da bilim adamının ‘bu, bilime aykırıdır, bu tarihî gerçeklere aykırıdır’ demesinin suç sayılmasının ifade özgürlüğüyle bağdaşmayacağını vurguladı. Başbakan, “Acaba, bunu Fransa, dünyaya neyle izah edecek? Kaldı ki Türkiye ile Ermenistan arasındaki bir sorun için Fransa; durumdan vazife çıkarma anlayışı ne zamandan beri sizin göreviniz olmuştur?” diye sordu. “Artık dünya sömürgeler kampüsü değil.” diyen Erdoğan, alınacak bu karardan Fransa’daki bir miktar Ermeni dışında kimsenin memnun olmayacağını belirtti. Tayyip Erdoğan, “Bu konuda, ayın 12’sinde atılacak yanlış adım, şunu söyleyeyim ki Türkiye için, bizim için hiçbir şeyi değiştirmez ama Fransa için çok şeyi değiştirir. Yalana ‘yalan’ demeyi suç saymanın hiçbir hukuki mantığı olamaz, aklın izahı olamaz. Kimsenin şüphesi olmasın ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti olarak, bu sistematik yalan makinesini bozmaya, bu dezenformasyon bulutlarını dağıtmaya bizler muktediriz.” şeklinde konuştu.
“Fransa böyle yaptı biz de aynen yapalım.” diyerek Cezayir soykırımının TBMM gündemine taşınmasına karşı çıkan Erdoğan, partisine sağduyu çağrısı yaparken, “Hayır biz aynını yapmayacağız. Biz, pisliği pislikle temizleyenlerden değiliz. Biz pisliği temiz su ile temizleyenlerdeniz.” diye konuştu. Fransa’ya tarihindeki soykırımları hatırlatan Başbakan Erdoğan, “Türkiye ile Fransa gibi iki büyük ülkenin ilişkilerini yaralayacak olan bu yanlış hesabın, bu siyasi arızanın Paris’ten mutlaka dönmesini bekliyoruz. Aklın yolu propagandaya feda edilemez.” dedi. “Yürekleri, kendi tarihlerini konuşmaya yetiyorsa, insanlığa hakkaniyetle yaklaşsınlar diyorum.” diyen Erdoğan, “Baksınlar, 20. yüzyıl boyunca Nijerya, Senegal, Tunus, Cezayir, Moritanya, Kamerun, Gine, Çad, Cibuti, Ruanda, Benin’de neler olmuştur? Bir bunlara baksınlar. 1 Kasım 1954 ile 19 Mart 1962 tarihleri arasında Cezayir’de neler olmuş bir baksınlar. Ne kasıtla söylüyorum ne de tarihin küllendirdiği bir öfkeyi kabartmak istiyorum.” ifadelerini kullandı.
Türk milletinin tarihinde ‘engizisyon, karanlık ortaçağ, sömürgecilik ve ırk savaşları’nın olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Birileri ‘tarihte böyle bir hadise olmamıştır’ dediği için, onları acımasızca cezalandırmak, yeniden ortaçağ karanlığına dönmek demek değil mi? Bir zamanlar dünyanın tepsi biçiminde olduğunu inkâr edenlerin cezalandırılması gibi. Bugün yine olmayan bir şeye yok deme hakkının insanların elinden alınması, ta oralara dönmek demek değil mi? Avrupa’nın aydınlanmasının öncüsü sayılan Fransa, ortaçağ karanlığına dönmek istemiyorsa, mutlak suretle bu yasayı düşürmelidir.” diye konuştu. Dünyanın yuvarlak olduğunu söylemenin suç olduğu bir dönemde, ‘Dünya yuvarlıktır.’ diyen Kophernik ve Galille gibi bilim adamları olmasaydı Avrupa’nın bu kadar ilerleyemeyeceğini vurgulayan Erdoğan, sözde soykırımla ilgili araştırmayı bilim adamlarının yapması konusundaki çağrısını tekrarladı. Bu arada DYP Genel Başkan Yardımcısı Nüzhet Kandemir, sözde Ermeni soykırımı iddialarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götürülmesinin Türkiye için fevkalâde tehlikeli sonuçları da beraberinde getirebileceğini bildirdi. Kandemir, kararın çıkması halinde Fransa’ya karşı alınacağı hükümet tarafından beyan edilen ekonomik ve siyasi önlemleri desteklediklerini de kaydetti. Saadet Partisi ise ‘Sözde Ermeni soykırımının inkarını suç sayan yasa teklifi’ni protesto için, “Fransız Mallarını Almayalım’ kampanyası başlattı.
11.10.2006
Fatih Atik
Ankara
http://www.zaman.com.tr/?hn=358127&bl=dishaberler&trh=20061011
Yorumlar kapatıldı.