İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Tüzmen vere vere Eurovision örneğini verdi

Funda Özkan

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) düzenlediği Türkiye-AB Haftası’nın ikinci durağı Paris’teyiz. Avrupa kamuoyundaki önyargıları yıkmak, Türkiye’yi doğru anlatmak amacını taşıyan TÜSİAD bu amacını layıkıyla yerine getiriyor.

Önceki gün Brüksel’de salon hıncahınç doluydu, Türkiye’yi dinlemeye gelen ağırlıklı Avrupa basın mensuplarına salon yetmedi, ek salonlar açıldı. Brüksel’deki 300 kişinin ardından Paris’te 25 basın mensubu salonda hazırdı. Bu katılım bile, Türkiye’nin AB sürecinde Fransa’nın ne büyük çetin ceviz olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Fransa, diğer Türkiye muhalifleri Almanya’ya, Avusturya’ya, Hollanda’ya, Belçika’ya hiç benzemiyor. Burası Ermeni soykırım iddialarına yıllardır şartlanmış bir kamuoyu. Bahsettiğim diğer ülkelerde Türk toplulukları az ya da çok toplumla kaynaşmayı becerebilmişken, siyaset dünyasında (parlamentoda, belediye meclislerinde) kendine yer bulabilmişken Fransa’da Türklerin esamisi okunmuyor. Fransa’da 400 bin Türk, 450 bin de Ermeni yaşıyor. Ermenilerin sesi gür çıkıyor, Türklerinki ise duyulmuyor.

Bu yüzden ‘Türk’ün Türk’e propagandası’ yöntemiyle, klişelerle Fransız kamuoyunu ikna edemezsiniz. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ise dün tam anlamıyla klişelerle konuştu.

Söze “Eurovision olunca Türkler yarışıyor, birinciliği alıyor. Avrupa Şampiyonlar Ligi kupasını Türkiye kazanıyor, güzellik yarışmasında birinciliği Türk kızı alıyor” diye başladı. Kültürel, sportif etkinliklerin yanı sıra Türkiye’nin ekonomik alanda da Avrupa’nın bir parçası olduğunu anlattı. Bu ezberlenmiş cümlelerin Avrupa’daki Türkiye önyargısını silmede ne kadar başarılı olacağını sizlerin takdirinize bırakıyorum.

Tanıtım ayağı zayıf kaldı

Bir gün önce Brüksel’de Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı’ya “AB’ye hiç aksatmadan her gün kendimizi anlatmamız gerekiyor. AB’ye dönük tanıtım çalışması bir tek TÜSİAD’la olmaz. Tüm sivil toplum kuruluşlarımız ve hükümetimiz koordineli çalışmalı. Tanıtım ayağı zayıf kalmamalı” diye konuşunca, dayanamadım “Bunları bizler yazınca sayın Başbakan bizi AB sürecini iyi bilmemekle eleştiriyor” dedim.

Bakan Şener, Brüksel’deki toplantıda gayet konusuna hâkim, Türkiye’yi çok net anlattı. Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de AB konusuna hâkim olan kabinenin simaları.

Türkiye’nin AB’ye her gün gelip, kendini anlatması gerekiyor. Gelirken de eliniz dolu olmalı.

‘Beni hapse mi atacaksınız?’

Bir Fransız gazeteci, gerçek gündemin sorusunu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’e yöneltti:

“Chirac’ın Ermenistan’daki sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?”

Chirac’ın sözleri Türk basınında “Ermeni soykırımını tanıması üyelik için koşul olmalıdır” şeklinde algılansa da, gezide bize eşlik eden Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün danışmanı, Avrupa Birliği İletişim Girişimi’nin koordinatörü Ahmet Sever tam konuşma metnine göre Chirac’ın Ermeni gazetecinin sorusu üzerine ‘muğlak’ yanıt verdiğini ve “Tabii ki geçmişiyle yüzleşmesi, barışması önemlidir” dediğini aktardı.

Bakan Kürşad Tüzmen ise AB konusuna hâkim olan herkesin artık ezbere söyleyeceği “Türkiye’ye yeni siyasi koşul getirilimez” sözü yerine iç politika malzemesinden dem vurdu, sonra da dedesinin, babasının onu büyütürken, Ermeniler hakkında hiç kötü söz sarf etmediğini anlattı.

Bir Türk gazeteci de 12 Ekim’de Fransız Meclisi’nde görüşülecek olan ‘Ermeni soykırımını inkâr eden 45 bin avro para cezasına, bir yıla kadar hapis cezasına çarptırılır’ şeklindeki yasa tasarısının AB standartlarındaki ifade özgürlüğüyle ne kadar çeliştiğini sordu.

Bakan Tüzmen de “Ermeni soykırımı yapılmamıştır. Türklerin tarihinde soykırım yoktur. Bu sözleri 12 Ekim’den sonra geldiğimde söylersem beni bakan olarak hapse mi atacaksınız?” sorusunu yöneltti. Aslında bu çarpıcı sözleri ilk defa Dışişleri Bakanı Gül kullanmıştı.

TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı da ifade özgürlüğünü kısıtlayan Türk Ceza Kanunu’nun 301’inci maddesi nedeniyle Türkiye’yi eleştiren AB’ye karşılık, Fransa’nın söz konusu yasa tarasısıyla AB standartlarıyla bağdaşmadığını vurguladı.

Yorumlar kapatıldı.