İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

`Soykırım yok dersem beni içeri mi atacaksınız?´

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türkler’in binlerce yıllık tarihlerinde hiçbir zaman soykırım yapmadıklarını ve böyle bir adetlerinin olmadığını söyledi.

Avrupa’da Türk Etkinlikleri Haftası kapsamında Türk Sanayici ve İşadamları Derneğinin (TÜSİAD) Paris’te düzenlediği ”Avrupa’nın Küresel Güçlükleri ve Türkiye” panelinde konuşan Tüzmen, Sosyalist Partinin girişimiyle 12 Ekim’de Fransız Parlamentosunda görüşülecek olan ve sözde Ermeni soykırımını inkara para ve hapis cezası öngören yasa tasarısını değerlendirdi.

”Bu konu ülkelerin iç politika malzemesi olarak kullanılan bir konu haline geldi, biz bunu üzüntüyle karşılıyoruz. Bizim de iç politikamız var, ama biz ülke dışındaki meseleleri iç politikaya karıştırmıyoruz” diyen Tüzmen, şöyle dedi:

”Türk tarihi, yüzlerce değil binlerce yıllık bir tarih. Değil 1915’lerde, bu binlerce yıllık tarihimizde hiçbir zaman soykırım yapmadık, öyle bir adetimiz olmadı. Türkiye’de Ermeni asıllı vatandaşlarımızla hiçbir sorunumuz olmadı. Osmanlı döneminde de olmadı…”

Türkiye olarak bu konunun tarihçilerden oluşan bir komisyona bırakılmasından yana olduklarına işaret eden Tüzmen, siyasetçilerin tarihle ilgili yaklaşımlar geliştirmesine gerek olmadığını vurguladı.

1915 yılında Osmanlı kabinesinde 2 Ermeni kökenli bakan bulunduğuna dikkat çeken Tüzmen, ”Bahsedilen tehcir olayından sonra da kabinede kaldılar. Eğer gerçekten bir soykırım olsaydı kalmazlardı. Rus tarihine de bakarsak bu dönemde bir soykırım olmadığını anlıyoruz” dedi.

Ermeniler’in Osmanlı döneminde ”millet-i sadıka” olarak adlandırıldığını, birçok Ermeni diplomat ve üst düzey devlet görevlisinin Osmanlı’ya hizmet ettiğini vurgulayan Tüzmen, ”Ben çocukluğumda da Ermeniler aleyhine kötü bir söz duymadan büyüdüm. Biz de kendi çocuklarımıza düşmanlık değil barış içinde, huzur içinde yaşamayı öğretmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

Bakan Tüzmen, sözde Ermeni soykırımı meselesinin AB’ye üyelik sürecini sekteye uğratacak bir şekilde Türkiye’nin önüne getirilmesinin çok yanlış olacağını ifade etti.

-FRANSA PARLAMENTOSUNA SAĞDUYU ÇAĞRISI-

Tüzmen, bir soru üzerine 12 Ekim’de Fransa Parlamentosunda görüşülecek olan sözde Ermeni soykırımını tanımamayı cezalandıran yasa tasarısı konusunda da şunları söyledi:

”Umuyorum Sosyalist Partinin getireceği bu teklif karşısında Fransa Parlamentosu sağduyulu davranarak gereğini yapacaktır. Ben kendime güvenerek soykırım olmadığını söylüyorum. Soruyorum, bu yasadan sonra Fransa’daki tarihçilerle akademisyenlerin hangisi bu olaylarla ilgili özgürce çalışma yapabilir. Ben Türkiye’de devlet bakanıyım. 12 Ekim’den sonra buraya geldiğimde, düşündüğüm şekilde Ermeni soykırımı olmadığını söylediğimde bakan olarak beni içeri mi atacaklar? Para cezası mı verecekler? Küreselleşen dünyada bu son derece yanlış olacaktır.”

-TÜRKİYE EKONOMİSİ-

Bakan Tüzmen, Türkiye’nin bu yıl için 200 milyar doları geçecek dış ticaretinin yarısından fazlasını Avrupa ile yaptığına dikkat çekerek, Fransa’nın bu açıdan önemli olduğunu belirtti.

”Erovizyon’da, güzellik yarışmalarında birinci oluyoruz, futbolda süper kupayı alıyoruz. Ekonomide de birçok AB üyesinden, özellikle yeni girenlerden daha iyi bir performans gösteriyoruz. Son 3 senede Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesiyiz. Sadece Avrupa içinde değil OECD içinde de en yüksek ihracat artış hızını yakalayan ülkeyiz” diyen Tüzmen, Türkiye’nin AB üyeliğinde her iki taraf için de çok önemli çıkarlar olduğunu kaydetti.

AB ekonomisinin rekabet gücünün artırılmasında ve dinamizm kazanmasında Türkiye’nin çok önemli katkı sağlayacağına işaret eden Tüzmen, ”Ekonomimizdeki güçlü performansın önümüzdeki dönemde de sürmesini bekliyoruz. Türkiye’deki büyüme, enerji fiyatlarının artmasına, bölgesinde sıcak ve soğuk çatışmaların sürmesine rağmen yakalandı” dedi.

Avrupa’nın enerji arzının çeşitlendirilmesinde, enerji güvenliğinin sağlanmasında Türkiye’nin bölgesel olarak çok önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Tüzmen, halkının çoğu Müslüman bir ülke olarak AB’nin İslam dünyasıyla ilişkilerinin geliştirilmesinde Türkiye’nin aynı önemli rolü oynayabileceğini ifade etti.

-TÜSİAD BAŞKANI SABANCI-

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı ise panelde yaptığı konuşmada, Türkiye’de ifade özgürlüğünü kısıtlayan en son madde olan Türk Ceza Kanunu 301. maddesinin kaldırılması gerektiğini TÜSİAD olarak talep ettiklerini hatırlatarak, ”Biz bir taraftan düşünce özgürlüğü yönünde adım atarken, Fransa’ya ifade özgürlüğünü bu ölçüde yasaklayan bir tutumu bağdaştıramıyorum” dedi.

Sabancı, ”Bu tür bir tavır, bana, gerçeklerden korkan bir ülkenin tavrı gibi geliyor” diye konuştu.

Konuşmasında Türk ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Sabancı, Türk ekonomisinin Avrupa’nın büyüme motoru olabileceğini söyledi.

-AB’YE ÜYELİK KONUSU-

Türkiye’nin AB üyeliğiyle ilgili olumsuz fırtına estirildiğini ifade eden Sabancı, ”3 Ekim’de alınan karar bugün, hiç olmadığı kadar geçerlidir” dedi.

Hem AB’de hem Türkiye’de gündemi aşırı güçlerin belirlemesinden yakınan Sabancı, TÜSİAD olarak Türkiye’nin üyelik sürecinin yolunda ilerlemesi için ellerinden gelen tüm çabayı göstereceklerini dile getirdi.

AB kamuoyunu ikna etmeden Türkiye’nin üye olamayacağını vurgulayan Sabancı, ”Türkiye hakkında gerçekler anlatılsın. Adil bir değerlendirme yapılsın. Türkiye’nin üyeliği, AB için artı değerdir. Türk ekonomisi, Avrupa’nın büyüme motoru olabilecek kapasitede” değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa’da birçok ülkede genel olarak genişleme karşıtı hava olduğunu, bunun yanında karikatür krizi, terörist saldırılar ve Avrupa’da yaşayan Müslüman azınlığın uyum sorunu bahane edilerek Türkiye’ye bakışın olumsuz yönde etkilenmeye çalışıldığını anlatan Sabancı, sözlerini şöyle sürdürdü:

”AB, artık Orta Doğu’da bir oyun kurucu. Türkiye, Lübnan’a asker gönderme kararıyla AB ile dayanışmasını ortaya koydu. Avrupa’nın enerji güvenliği ve arzı çeşitlendirebilmesi Türkiye’ye bağlı.”

Ömer Sabancı, Türkiye’nin üyeliğiyle, AB’nin gerçek bir küresel aktöre ve ekonomik güce dönüşeceğini sözlerine ekledi.

Panele; TÜSİAD International Başkanı Aldo Kaslowski, Politik İnovasyon Vakfı Genel Direktörü Franck Debir, TÜSİAD Başkanı Yardımcısı Tekin Baran ve OECD Eski Genel Sekreteri ve Politik İnovasyon Başkanı Jean-Claude Paye de katıldı.

Yorumlar kapatıldı.