İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Deli işi

Ebru Çapa

Bu yazının kaleme alındığı saatlerde, validesinin kendisini doğururken ne düşündüğünü çok merak ettiğimiz Kemal Kerinçsiz, son romanı Baba ve Piç’teki karakterlerden birinin sözleri yüzünden 301. Madde’den, yani “basın yoluyla Türklüğü aşağılamak”tan yargılanan ve AB ve dünyada yarattığı infial sağolsun, daha birinci celsede beraat eden Elif Şafak’ın davasını temyize taşımakla meşgûldü.

Bu ülkede hayat gerçekten karikatür tadında akıyor akmasına ya, bir yandan da evrimin, düşünsel gelişimin irtifa kaydettiğini görmek, maalesef Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un gözleri açık, uyumadığı bir fotoğrafını görmekten bile zor.

Geçen gün, Atilla Koç’la ilgili müstear isimle yazdığı bir yazısından dolayı Penguen dergisine 5 bin YTL ödemekle cezalandırılan, saygıdeğer, “üst. insan” Metin Üstündağ, nam-ı diğer Met-Üst, “Edebiyatçılar, fiktif kahramanlarının yaptıklarından dolayı yargılanabilir mi?” konusunun işlendiği, NTV’deki Haber Merkezi programında, mevzuyla dalgasını geçiyordu.

“Türk mizahı, altın çağını 1980 darbesi arifesinde yaşamıştı. Derdimizi alt metinlerle anlatmak zorunda kaldığımız için çizerliğimiz ve mizahçılığımız gelişiyor” minvalinde cümlelerle.

Ve gülerek lafı “mizahçılarla uğraşmak akıl kárı değildir”e bağlıyordu: “Biz deliyiz. Deliyle uğraşılabilir mi?”

Bence de bu var ya, Türk mizahı için, çok müstesna bir dönemdir. Misál, kaçırmış olanlar için: Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, geçen hafta; “Türkiye’de bir mozaik varsa, Osmanlı Devleti gibi parçalanması kaçınılmaz olur. Mozaik kelimesinin hedefi ortadadır” buyurdu.

Atatürk’ün “muasır” sözünü “batılılaşma” olarak düşünmek yanlışmış: “Ne yazık ki, ülkemizde pek çok kişi mozaik kelimesini gerçek anlamı dışında, adeta zenginlik gibi yanlış bir kavramda kullanıyor. Bu yanlış anlama ve kullanma, telafisi mümkün olmayan sonuçları doğurmaktadır. Türkiye mozaiği sözünü kullanmaktan kaçınmamız gerekmektedir.”

Şimdi bu, deli işi, yani karikatür değilse nedir?

Yorumlar kapatıldı.