İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

’Gölge oyunu’ bitti

Doğan HIZLAN

BAZI konuları, bazı davaları, bazı suçlamaları idrak edememe gibi zihni bir eksikliğim var.

Çünkü okuduklarıma, öğrendiklerime, bildiklerime aykırı, çağcıl olmayan bir durumu anlama çabalarım bir yerde tıkanıyor.

Elif Şafak’ın Baba ve Piç romanıyla ilgili açılan dava da bana, belirsiz, anlaşılamayan bir “gölge oyunu” gibi geldi.

Ne olursa olsun, ne yazarlarsa yazsınlar, hangi düşünceyi savunurlarsa savunsunlar, genel kanıya ters de düşseler, ben, düşünce ve yazma özgürlüğünün kutsallığına inandığımdan hep onların yanında olmuşumdur.

Bunu ideolojik bir seçim, belli bir tercih biçiminde yorumlamayın.

Yazar genellikle çoğunluğun sesi değildir, bir ülkenin korosu içinde bir solisttir, ona göre değerlendirilmelidir.

Elif Şafak, iyi bir yazardır, Baba ve Piç’i yayınlayıncaya kadar, Pinhan, Şehrin Aynaları, Mahrem, Bit Palas, Araf kitaplarıyla edebiyatçılığını ispat etmiştir.

* * *

YARGILAMA gerekçesini çoğunuz biliyorsunuzdur.

Roman kahramanlarının konuşmalarından çıkan, yasanın bir maddesine aykırı durum. Evet gerçek, canlı kanlı bir kişinin söyledikleri değil, roman kahramanlarının söyledikleri. Üstelik tez-antitez çarpışması da bu sayfalarda yer alıyor.

Kaçıncı kez yazılarımda sözünü ettiğimi, sayısı belli olmadığı için anımsamıyorum.

Yeni Edebiyat Dergisi’nde Kemal Tahir’in Roman Gerçeği başlıklı bir yazısı yayımlanmıştı.

Kemal Tahir, yazdıklarınız gerçek mi, sorusunun sıkça sorulmasından bunalmış olmalı ki, edebiyat tarihine geçecek bir yanıt vermişti:

“Evet gerçek ama roman gerçeği.”

Elif Şafak’ın da yazdığı, “roman gerçeği”.

Hayali bir kahramandan yola çıkarak bir yazarı suçlamak ne kadar garip.

Tiyatronun ilk kurulduğu yıllarda Direklerarası’nda kötü kadınlara karşı seyirciler olağanüstü tepki gösterirlermiş. Onun sahnede değil gerçek hayatta da kötü kadın olduğunu sanarak. Roman kahramanlarına bu muamele de öyle bir davranış.

Türk devletinin, Türk yazarlarının tanıtılması için yeni bir yöntemi benimsediğini söyleyebilirim…

Elif Şafak’ın ihtiyacı olmasa da, bu dava dolayısıyla dış basında çokça yer aldı. Birincisi kitap çıktığında, diğeri de dava açıldığında. Çifte kavrulmuş bir reklam.

Olumsuz açıdan olsa da olumlu bir sonuç.

* * *

ELİF ŞAFAK’ın artık Demokles’in kılıcı altında yazmaktan kurtulduğunu bilmek, okuryazar hepimizi sevindiriyor.

Yorumlar kapatıldı.