İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

OrtaDoğu: `Kara kin´ toplantısı

Patrik Bartholomeos, Türk Dışişleri’ne sormadan, Lozan Antlaşması’na da aykırı olarak Türk düşmanlığı ile tanınan Ermeni Karakin’i İstanbul’a davet etti

Bu toplantı yapılmamalı

DÜNYA Ermenileri’nin dini lideri Katalikos 2. Karekin, bu gece Fener Rum Patriği Bartholomeos’un davetlisi olarak 12 piskoposla birlikte Türkiye’de olacak. Bartholomeos- Karakin buluşmasında Türkiye aleyhine kararlar alınması bekleniyor. Uzmanlar, Bartholomeos’un Türkiye’nin AB müzakere sürecine yönelik ince bir siyaset izlediği ve 2. Karekin’in davetinin de bir “iade- i ziyaret” ten çok daha fazla anlam içerdiğine dikkat çekiyor.

Türkiye’ye karşı hain işbirliği

UZMANLAR; ekümeniklik talebi ile Ermeniler’in taleplerinin gündeme getirilmesi konusunda adı konulmamış bir işbirliğinin Türkiye’nin bu süreçte önüne çıkabileceğine işaret ediyor. Toplantı 2. Karekin’in Türkiye’ye karşı düşman tavırlarıyla ve Ermeni Diasporasi’nın paralelinde tutum sergilediğine vurgu yapılırken, Patrik’in Türkiye’de yapacağı açıklamalar ve vereceği mesajların neler olacağının dikkatle takip edilmesi gerektiği üzerinde duruluyor.

Karekin’in karanlık ziyareti

Türk düşmanlığı ve Türkiye karşıtlığı ile bilinen Dünya Ermenileri Dini Lideri Katolikos II. Karekin bugün Fener Rum Patriği Bartholomeos’un davetlisi olarak İstanbul’a geliyor. 2 Papaz’ın Türkiye aleyhine kararlar alması bekleniyor.

TÜRK düşmanı Patrik Bartholomeos, diğer bir Türk düşmanını Türkiye’ye davet etti. Dünya Ermenilerinin dini lideri Katalikos 2. Karekin, bu geci Fener Rum Patriği Bartholomeos’un davetlisi olarak 12 piskoposla birlikte Türkiye’ye geliyor Ecmiadzin Gatogigosunersisyan olarak da bilinen 2. Karekin ve beraberindeki heyetin 27 Haziran’da Türkiye’den ayrılması bekleniyor. Fener Rum Patriği Bartholemeos’a iade-i ziyarette bulunacak olan Katolikos 2. Karekin’in gelişi sebebiyle alarm verildi. Olası protesto gösterilerine karşı sıkı güvenlik önlemleri alınırken, ziyaretin Türkiye’de yaşayan Ermeni cemaati ile yeniden gergin bir ortam yaratmasindan endişe duyuluyor.

Türkiye aleyhine toplantı

Son dönemde sözde Ermeni soykırımı yasa tasarıları ve Ermeni Konferansı gibi konular nedeniyle yaşanan gerginliklerin ardından Ermeni cemaatinin büyük önem verdiği dini lideri Karekin’in Türkiye’ye gelişi, “kritik bir ziyaret” olarak görülüyor. 2 Papaz’ın Türkiye aleyhine kararlar alması bekleniyor. 2. Karekin, Patrik Bartholomeos’un Çarşamba ve Perşembe günü konugu olacak, Cuma günü Ermeni cemaati ile biraraya gelecek, daha sonra ise Türkiye’deki müzeleri ziyaret edecek. Karekin’in 27 Haziran’da ayrılması bekleniyor.

Papazların kafasında neler var?

Uzmanlar, Bartholomeos’un Türkiye’nin AB müzakere sürecine yönelik ince bir siyaset izlediği ve 2. Karekin’in davetinin de bir “iade- i ziyaret” ten çok daha fazla anlam içerdiğine dikkat çekiyor. Ekümenlik talebi ile Ermeniler’in taleplerinin gündeme getirilmesi konusunda adı konulmamış bir işbirliğinin Türkiye’nin bu süreçte önüne çıkabileceğine işaret eden uzmanlar, AB ülkelerinin parlamentoları ile eş zamanlı yürütülen bu siyasetin, Türkiye’deki duyarlı çevrelerde ve aklıselim sahibi Ermeni cemaati mensuplarında tedirginlik yarattığını belirtiyor. 2. Karekin’in Türkiye’ye karşı sert tavırlarıyla ve Ermeni Diasporasi’nın paralelinde tutum sergilediğine vurgu yapılırken, Patrik’in Türkiye’de yapacağı açıklamalar ve vereceği mesajların neler olacağının dikkatle takip edilmesi gerektiği üzerinde duruluyor.

Bartholomeos, Yunanistan’a Türkiye’yi şikayet etti

Yunanistan’da yayınlanan To Tema gazetesi, Fener Rum Patriği Bartholomeos’un, Heybeliada Ruhban Okulu ve Fener Rum Patrikhanesi’nin durumu konularında Türkiye’yi Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis’e şikayet ettiğini yazdı. Gazeteye göre Bartholomeos, mektubunda,
“Patrikhane’yi kurtarın” ifadesini de kullandı.

Yunanistan’da yayınlanan haftalık To Tema gazetesinin haberine göre Fener Rum Patriği Bartholomeos, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyannis’in İstanbul ziyareti esnasında, Bakoyannis aracılığıyla Yunanistan Başbakanı Karamanlis’e bir mektup gönderdi. Söz konusu mektubu yayınlayan gazete, Bartholomeos’un patrikhanenin sorunları hakkında Yunanistan hükümetine bilgi verdiğini ifade etti. Gazeteye göre Bartholomeos, Türk makamlarının Patrikhane’nin “Ekümenik” sıfatını tanımadığını ve bunun Fener Rum Patrikhanesi’nin
‘adalet’ve ‘mal mülk edinme’konularında sorunlar yaşanmasına sebep olduğunu öne sürdü.

Patrik Bartholomeos, Karamanlis’e gönderdiği mektupta ayrıca, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasının kolay bir mesele olduğunu, ancak Türk makamlarının hala bu konuda da adım atmadığını ifade etti. Bartholomeos mektubunda, patriğin Türk vatandaşı olma zorunluluğuna da değinerek, gelecekte yeni patriğin İstanbul Rum cemaatinden olma ihtimalinin azaldığını da iddia etti. Gazeteye göre Bartholomeos
, mektubunda, “Patrikhane’yi kurtarın” ifadesini de kullandı.

Yunanistan’ın 12 mil ısrarı…

Yunanistan eski Başbakanı Kostas Simitis, uluslararası hukuka göre Yunanistan’ın Ege karasularını 12 mile çıkarma hakkı bulunduğunu ileri sürdü. Simitis, Yunanistan’ın bu hakkını kullanırken denizdeki serbest dolaşımı engellememesi gerektiğini belirtti. Yunanistan eski Başbakanı Simitis, Ege soronunu yine tartışmaya açtı.Uluslararası hukuka göre, Yunanistan’ın Ege’de karasularını 12 mile çıkarma hakkı bulunduğunu, ancak bunu yaparken denizlerdeki serbest dolaşım hakkını engellememesi gerektiğini belirten Simitis, “Atina’nın bu konuda seçici ve ölçülü hareket edebileceğini” savundu.

Simitis, “uluslararası deniz hukukuna göre, karasularının belirlenmesi konusunun her ülkenin yapacağı tek yanlı bir hareket olduğunu, ancak Ege’nin farklı bir durum içerdiğini” vurguladığı makalede, “Ege’deki durum, genişlemeden önce ilgili ülkelerle siyasi temaslar gerektirmektedir. Bu konudaki Yunan tezleri, uluslararası deniz hukukuna göre, bazi cografi bölgelerdeki yeni karasuları sınırının mümkün olduğunca büyük olması ve bazı bölgelerde de 10, 8 ya da 6 mil şeklinde olması için belirli ve ölçülü bir genişleme yönünde bulunmalıdır” dedi. Kıta sahanlığı konusunun karasularının boyutlarıyla doğrudan bağlantılı bir konu olduğunu belirten Simitis, bu nedenle “Ege’de kıta sahanlığı sorununun çözüm yönüne gidilmesinden önce Yunanistan’ın karasularını muhakkak genişletmesi gerektiğini” belirtti.

İstanbul örneği

Simitis, “Bazı görüşlere göre, Ege kapalı bir Yunan denizidir. Ancak, bu ‘kapalılığı’ sağlayabilmemiz için, Yunanistan karasularını muhakkak 12 mile çıkarmalıdır. Ama bunu yaparken deniz yollarını tamamen kapatmaktan kaçınarak, diğer ülkelerin gemilerinin serbest dolaşım haklarını güvence altına almalıdır. Yunanistan böylelikle, kıta sahanlığının belirlenmesi konusunda, İstanbul Boğazından serbest geçiş konusuyla doğrudan ilgili olan Rusya, Ukrayna gibi ülkelerin olduğu kadar, birer deniz ülkesi olan İngiltere ve ABD’nin de desteğini kazanacaktır” dedi.

Türkiye ve AB

Türkiye’nin AB üyeliği konusuna değinen Simitis, “Bugün varılan aşamadan sonra Yunanistan ile Kıbrıs Rum kesiminin bu konuda Türkiye’ye baskı yapma olanağı bulunmadığını” belirtti.
Simitis, “2004 yılında müzakerelerin başlatılması kararından sonra, hiçbir ülkenin Türkiye’nin müzakere sürecini durdurma yetki ve hakkına sahip olmadığını” belirttiği makalesinde, şunları kaydetti: “Bu konudaki fırsatları kaçırdık. Türkiye’nin üyeliği konusunda Yunanistan ile Kıbrıs’ın (Rum kesimi) bundan sonra da gerekli gördükleri durumlarda Türkiye’nin üyelik sürecini durdurabilecekleri kanısı doğru değil. Müzakereler sırasında üye bir ülkeye kendi özel konularıyla ilgili olarak baskı yapma ya da müzakereleri engelleme hakkı tanınmamaktadır.

Türk hükümetine eleştiri

Makalesinde, hükümetin Türkiye politikasını da eleştiren Simitis, iki ülke arasındaki sorunların bir an önce çözümlenmesinin her iki tarafın da çıkarına olduğunu kaydetti.

Hükümetin Ege’deki sorunların gündeme getirilmesi karşısında şaşırıp kalma yerine cesaretle bu konuların üzerine giderek çözüm araması gerektiğini belirten Simitis, ” Bu konuda kamuoyunu bilgilendirerek, barış arzusunu desteklememiz vebizleri hasmane tutumlara ve dışlanmaya sürükleyen anlayışı engellememiz gerekir. Sürekli silahlanma, ekonomik ve toplumsal açıdan geri kalışımızın yegane nedenidir ” dedi.

Yorumlar kapatıldı.