İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

`Podgorniii!´

Türker Alkan

İran Futbol Takımı, Dünya Futbol Şampiyonası’na katılmak için Almanya’ya gidecekmiş. Tabii futbol düşkünü olan Cumurbaşkanı Mahmut Ahmedinecad da takımın peşi sıra Almanya’ya gidecek.

Şimdi tartışılan konu şu: “Nazi Almanyası’nda Yahudi soykırımı olmadı,” “İsrail’i haritadan silmeliyiz,” gibi açıklamalar yapan Ahmedinecad Alman yasalarına göre suç işlemiş oluyor.

Bu durumda Almanya ne yapacak? Ahmedinecad’ı tutuklayıp yargılayacak mı, yoksa görmezlikten mi gelecek? Aşağı tükürse sakal…

Biliyorsunuz, benzer bir nedenden dolayı Doğu Perinçek İsviçre’de mahkemeye verildi. Ermeni soykırımı konusunda görüş belirttiği için mahkûm olabilir.

Fransa da “Ermeni soykırımı olmamıştır,” diyenleri cezalandırmak için yasal düzenleme yapma peşinde. Geçenlerde Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Fransız Dışişleri Bakanı’na soruyordu: “Ben Fransa’ya gelip ‘Ermeni soykırımı olmadı’ dersem ne yapacaksınız? Beni mahkûm mu edeceksiniz?”

Fransız Bakan ne dedi bilmiyorum ama, bu son derece abes bir durum. Düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda durmadan bize akıl öğreten Batılı ülkelerin tarihi konularda “Şunu söyleyebilirsiniz, bunu söyleyemezsiniz,” diye sınırlar ve yasaklar koyması anlaşılabilecek ve onaylanabilecek bir durum değildir.

Belki de bu tür yasalar çıkarmanın ne kadar abes olduğunu göstermenin bir yolu, Türklerin bilinçli bir biçimde gidip bu yasaları ihlâl etmesidir. Önde gelen Türk aydınları, politikacıları, sanatçıları, yazarları bu ülkelere gidip “Ermeni soykırımı olmadı,” deseler ne olur? (Burada söz konusu olan şey, gerçekten soykırımın olup olmaması değil, tarihi bir olayla ilgili olarak neyin söylenip söylenemeyeceğine ilişkin böylesine kısıtlayıcı bir kararın alınmış olmasıdır.) Fransa ve İsviçre’ye verilecek en güzel yanıt bu olur sanırım.

Sırf tarihi bir olaya ilişkin olarak düşüncelerini söylediği için Fransız adaleti Türkleri mahkûm edecekse, etsin.

Gerçi benzer bir olay geçmiş yıllarda bizde de yaşandı. Sovyetler Birliği Cumhurbaşkanı Podgorni davetlimiz olarak Türkiye’ye gelmiş ve Meclis’te bir konuşma yapmıştı. Bu konuşmada komünizm propagandası yaptığı için hakkında dava açıldı. Yanlış anımsamıyorsam İzmir’deki bir mahkemede açıldı dava.

Yargıç, mübaşire kemali ciddiyetle, “Çağır şu Podgorni’yi oğlum,” dedi. Mübaşir mahkeme kapısının önüne çıktı, elini kulağının arkasına atarak çığırdı:

“Podgorniii…”

Ses yok. Gene çığırdı, “Podgorniii…”

Gene ses seda yok. Üçüncü ve son defa çığırdı:

“Podgorniii!”

Sonra yargıca doğru gitti, “Cık, gelmemiş efendim!”

Hep merak eder dururum, Podgorni gerçekten o duruşmaya gelseydi yargıç ne yapardı acaba?

Yorumlar kapatıldı.